CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, belediye başkanlarının parti değiştirmesinin önüne geçmek amacıyla TBMM Başkanlığı’na bir kanun teklifi sundu.

Belediye Kanunu’nda ve Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda değişiklik öngören teklifin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:

“Anayasamızın 123’üncü maddesine göre, idarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.

Yerel yönetimler halkın yerel ve ortak gereksinimlerini karşılamak üzere, kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişilikleridir.

Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi havada mı kaldı? DEM'den bir çağrı daha
Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi havada mı kaldı? DEM'den bir çağrı daha
İçeriği Görüntüle

Yerel yönetimler içerisinde belediyelerin, başkanı ve meclis üyeleri halk tarafından seçilerek karar ve yürütme organlarını oluştururlar.

Karar organı olan belediye meclisi yanında, belediyenin yürütme organını belediye başkanları temsil ederler. Belediye başkanları ve meclis üyeleri, siyasi partiler tarafından gösterilen adaylar arasından halkın seçimine sunulurlar.

'PARTİNİN GÜCÜ ÇOK DAHA BÜYÜK ETKİ YARATIYOR'

Şüphesiz yerel seçimlerde seçmenin oy verme davranışı üzerinde belediye başkanının kişiliği ve o güne dek halkla kurduğu iletişim etkili olsa da ülkemiz pratiğinde, aday gösterildiği siyasi partinin görüşü ve gücünün çok daha büyük etki yarattığı bilinen bir gerçektir.

İstisnai olarak bir siyasi partinin gücüne gereksinim duymadan seçimlere bağımsız olarak girip kazanan belediye başkanlarının durumu ve siyasi yolculukları, gerek seçmenleri gerekse toplum kesimleri tarafından ilgiyle izlenmektedir.

Buna karşılık, yukarıda da belirtildiği gibi, bağımsız olarak aday olma tercihi yerine, bir siyasi partiden aday gösterilerek belediye başkanı seçilen kişilerin kendilerine oy veren yurttaşların tercihine saygı göstermesi yanında, oy versin vermesin tüm yurttaşlara hizmet etmesi esastır.

'YÜZ BİNLERCE SEÇMENİN İRADESİ HİÇE SAYILIYOR'

Son yıllarda tersine örneklerin sayısının artması, toplum vicdanını yaralar bir boyut kazanmıştır. Bir siyasi partinin gücüyle ve onu destekleyen yurttaşların oylarıyla başkan seçilen kişinin partisinden istifa ederek o görüşlerle taban tabana zıt düşünceleri savunan bir partiye katılması veya bağımsız kalması sadece kişisel bir tercih noktasında kalmamakta, belediyenin de el değiştirmesine neden olmaktadır.

Bu durum, bazen yüz binlerce seçmenin iradesinin bir kişinin tercihi nedeniyle hiçe sayılması sonucunu doğurmaktadır.

'BAŞKANLIĞI KENDİLİĞİNDEN DÜŞSÜN'

Siyasette güven ve istikrarın korunması, seçmen iradesinin temsiliyetinin gasp edilmesinin önüne geçilebilmesi amacıyla hazırladığımız kanun teklifiyle büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlarının seçimlerini müteakiben, görev süresi boyunca seçildiği siyasi parti üyeliğini koruması, aksi takdirde belediye başkanlığına devam etmemesi amaçlanmaktadır.

Bu çerçevede, verdiğimiz kanun teklifiyle parti değiştiren veya bağımsız kalan belediye başkanının başkanlığının kendiliğinden düşmesi, başkanlığı düşen kişinin görev süresi tamamlanıncaya kadar belediye başkanının seçildiği dönemde üyesi bulunduğu siyasi partiden belediye başkan vekili seçilmiş bulunan kişinin bu kişi yerine doğrudan ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın belediye başkanlığı görevine getirilmesi amaçlanmaktadır.”

Teklif, kanuna “Belediye başkanı, mahallî idareler genel seçimlerinde seçilmesini müteakip göreve başladıktan sonra görevinin devamı süresince seçildiği siyasi partiden istifa edip başka bir siyasi partiye katılması veya bağımsız kalması durumunda büyükşehir belediye başkanlığı kendiliğinden sona erer ve görev süresi tamamlanıncaya kadar büyükşehir belediye başkanının seçildiği dönemde üyesi bulunduğu siyasi partiye üye olan büyükşehir belediye başkan vekili büyükşehir belediyesine başkanlık eder” fıkrasının eklenmesini öngörüyor.