Güncel

CHP nadir toprak elementleri için meydanlara iniyor! Özgür Özel duyurdu...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin KKTC 82'inci il olsun talebine tepki gösterdi. Özel, KKTC'nin dünyanın tanıması için önce Türkiye'nin kendi için tanıması gerektiğini belirterek, "KKTC bağımsız bir Türk devletidir" dedi. Özel, nadir toprak elementleri için Eskişehir'de yapacakları miting ve eylemin tarihini açıkladı, tüm Türkiye'ye çağrıda bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında kritik mesajlar verdi.

Meral Akşener'in genel başkanlığı döneminde İYİ Parti’den ihraç edilen, Bağımsız Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır CHP'ye katıldı.

Özel, "CHP ailesi güçlenmeye devam edecek. Atatürk'ün kurduğu Baba Evi'ne katılmaya karar verdi. Sakarya'dan bir dahaki dönem 4 milletvekili istiyorum" dedi.

CHP'ye katılan Dikbayır şunları söyledi:

Ben onurlu davet için teşekkür ediyorum. 22 aydır bağımsızım CHP'li vekiller beni hiç eksik hissettirmediler. Beni hiç yalnız bırakmayan, mertçe yanımda duran Adnan Beker'e de teşekkür ediyorum.

Atatürk'ün bize 3 tane emaneti var. Birincisi Cumhuriyet, ikincisi demokrasi, üçüncüsü CHP'dir.

Üniversite sınavını kazanmış ekonomik nedenlerle kayıt yaptıramamış gençlerimiz için buradayım. BAĞKUR'unu ödeyemeyen esnafımız, kirasını ödeyemeyen çiftçimiz için buradayım. Ülkemiz yeniden inşa edilirken bir avuç çakıl taşı olmaya geldim.

Atatürk'ün ülkeyi kurduğu durumundan daha zorda değiliz.

HOLLANDA MERAKI

Özel, Aziz İhsan Aktaş soruşturmasında hazırlanan iddianameye ilişkin tepki gösterdi. Özel şunları söyledi:

Yeni bir gizli tanık bulmuş, adı; xyz49qp. Hollanda araç plakası gibi. Orada Hollanda'ya bir merak var. Hollanda'ya merakın ne olduğunu ben biliyorum. Bir gün buradan göstereceğim bütün Türkiye öğrencek. Ama bu Hollanda merakını bildiğimi bilsinler. Tesadüfen gizli tanığa Hollanda araç plakası gibi isim verenin bilinçaltında ne olduğunu biliyorum. Hollanda ile hangi bağlantının olduğunu biliyorum. O bu kadar bilsin. Ben onun iddianameyi çok bekledim. Orada duydum demeyeceğim, kanıt koyacağım ortaya söz veriyorum.

Özel hafta sonu gidemediği parti kongreleri için sembolik olarak CHP Kastamonu İl Kongresi’ne gideceğini ifade etti.

Özel, ardından bu hafta sonu ilan edeceği mitingle yeni bir adıma geçeceklerini duyurdu:

"Ve ardından yarın İstanbul'da son mitingimizi, bir yeni mitingimizi gerçekleştirecek. Ardından da yine bir günlük bir yurt dışı teması için yurt dışına gidip geleceğiz.

Hafta sonunda birazdan ilan edeceğim mitingle yeni bir adımı hep birlikte atacağız".

Özel, hafta sonu Avrupa Sosyalist Partisi'nin (PES) kongresin katıldığını belirterek iktidar gelen eleştirilere de şöyle yanıt verdi:

Şu kadarını söyleyeyim. Cumhuriyet Halk Partisi'nin yurt dışı temaslarında birileri rahatsız oluyorlar. Bundan büyük keyif alıyorum. Birileri tedirgin oluyorlar. Bunu ben de görüyorum. Çünkü hem Avrupa hem dünya, Türkiye'nin Recep Tayyip Erdoğan'dan, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarından ibaret olmadığını, Türkiye'nin çağdaş medeniyetleri yakalama, geçme vasiyetini aldığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği yolda Türkiye'yi yürütecek, dünyanın ayrılmaz bir parçası yapacak. Avrupa'nın bir parçası yapacak.

Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın ilk kez başbakan seçilmeden önce yaptığı Amerika gezisini de şöyle hatırlattı:

"Gençleri için yasaksız Türkiye'yi, vizesiz Avrupa'yı inşa edecek iktidarın yaklaşmakta olduğunu bütün dünya görüyor ve Cumhuriyet Halk Partisi bu yolda ilerliyor. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Çekemeyenlerin, karnı ağrıyanların, iktidarlarından önce gidip de Amerika'da başkanlarla görüştüklerini, Avrupa'da başkanlarla görüştüklerini, çok sayıda temaslar yaptıklarını, o temaslardan kendi iktidarlarını Türkiye'ye müjdelediklerini unutmayalım."

Özgür Özel, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan seçimlerde Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanı seçilmesini kutladı:

“Kardeş partimiz Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin lideri, dostumuz, kardeşimiz Tufan Erhürman Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Tufan Erhürman’ı bir kez daha yürekten kutluyoruz.”

BAHÇELİ'YE PLAKA TEPKİSİ

Özel, seçim sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Kıbrıs 82. vilayet olsun” sözlerine sert tepki gösterdi:

“Bu fevkalade yanlıştır. Dünyaya Kuzey Kıbrıs’ı tanıyın diyorsanız önce kendiniz tanıyacaksınız. Oranın iradesine saygı duyacaksınız.

Öyle Kıbrıs'a plaka verirseniz siz Kıbrıs'ı vilayet görürsünüz. O zaman seçilmiş Cumhurbaşkanına vali muamelesi yaparsınız. O zaman da Kıbrıs'ın Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel sekreteri gibi Yavru vatanımız dersiniz. Bir gidin bakalım Kıbrıs sokaklarına. Yavru vatan deyince ne hissediyorlar?”

Özgür Özel, Kıbrıs’ın Türkiye’nin ‘arka bahçesi’ olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Buradan Yavru vatan falan değil. Kimseye babalık, analık taslayacak halimiz yok. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir devlettir. Bağımsız bir devlettir. İradesiyle güçlü bir devlettir. Türkiye’nin kardeş devletidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kardeşi gibi sevdiği bağımsız bir Türk devletidir.”

Konuşmasının sonunda seçimlere işaret eden Özel, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kıbrıs seçiminden alınması gereken ders şudur: Vakti gelmiş bir değişimin önünde kimse duramaz. Türkiye’de de kimse duramayacak. İşte koltuklarını demokrasiyle devretmek istemeyenler bu değişimi engellemek için her yolu deniyorlar.”
Özel şunları ifade etti:

Dosta güven versin, olmayana kaygı versin. Bütün dünya Türkiye'nin birden büyük olduğunu ve bir tek adama teslim edilemeyeceğini, Cumhuriyet Halk Partisi'nin demokrasi mücadelesini görüyor. Hafta sonu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı.

Kardeş partimiz Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin lideri, dostumuz, kardeşimiz Tufan Erhürman Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Tufan Erhürman'ı bir kez daha yürekten kutluyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.

Kıbrıs'ta kazanan Kıbrıs'ın halkı oldu. Demokrasi oldu. Öyle birtakım manipülasyonlar, laf oyunlarına kimse bakmasın. Oy kullanma oranı %65 oldu. Bu oran bundan önceki iki seçimdeki katılım oranlarının altında değil, üstündedir. Katılım oranları üzerinden bir tartışma yaratmaya çalışanlar seçim sonuçlarına bakarlarsa bugün destekledikleri ya da kaybettiğine üzüldükleri adayın daha düşük katılım oranlarıyla seçildiğini görürler.

Kıbrıs seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi doğru bir yerde durdu ama Cumhur İttifakı biri iki büyük yanlış yaptı, biri de bir yanlış yaptı. Bir tane doğru yapıyor. Cumhur İttifakı'nın iki bileşeni AK Parti ve MHP. Kıbrıs seçimlerinde Kıbrıs'a gittiler.

Kamp kurdular. Otellerde temas noktaları açtılar. Türkiye'den topçular götürdüler, popçular götürdüler, kendileri gittiler. Her türlü şeyi göze aldılar ve Kuzey Kıbrıs'ın seçimlerine müdahil oldular. Bu ikisi de yanlıştı. Ardından seçim akşamı Sayın Erdoğan seçim sonuçlarından dolayı kutlayan ve bundan sonra ilişkilerini seçilmiş Cumhurbaşkanıyla sürdüreceğini gösteren bir açıklama yaptı. Bu olması gerekendir, doğrudur.

Ancak Sayın Bahçeli önce kendisinin o yanlış bilgilendirmeler falan diyorlar işte katılım oranı 48'de kaldı falan. Katılım oranı üzerinden bir meşruiyet tartışması açmaya çalıştı. Bugün de maalesef Kıbrıs'a plaka numarası vermeye efendim 82. vilayetimiz Kıbrıs olsun demeye. Kıbrıs seçimlerini tanımamaya gayret gösteriyor.

Bu fevkalade yanlıştır. Dünyaya Kuzey Kıbrıs'ı tanıyın diyorsanız önce kendiniz tanıyacaksınız. Oranın iradesine saygı duyacaksınız. Kendisini vatansever, herkesi vatan haini. Kendisini ülkenin birliğiyle bütünlüğüne bağlı, herkesi bölücü gören zihniyetin geçmişte Türkiye'de kime ne dediğinin bugün ne noktada durduğunu Türkiye görüyor.

Cumhuriyet Halk Partisi geçmişte de Türkiye'de bölünmez bütünlükten yanaydı, terörün karşısındaydı ama hak ihlallerinin de karşısındaydı. Bugün de aynı çizgisinde devam ediyor. 1974'te Kıbrıs'ta mezalim bitsin diye Barış Harekatı yapılırken ne kadar kararlıysak bugün Kıbrıs halkının kendi kararlarını vermeye, kendi yöneticilerini seçmeye duyduğumuz saygıda da o kadar kararlıyız.

Kimse Kıbrıs'ı Türkiye'nin arka bahçesi olarak görmesin. Ben geçtiğimiz günlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'nden tabii önemli makamları, mevkileri ellerinde bulunduruyorlar ama oralara bir kişinin imzasıyla yani bir mücadeleyle mahalleden başlayan seçimlerle, ilçe il kongrelerinden gelmedikleri için partinin genel sekreterlik makamında bulunan kişi Kıbrıs seçimlerinde gördünüz mü diyor?

CHP ne yapıyor? Ne yapıyor CHP? CHP ne baştan karıştı, ne sonunda olmadık bir şey söyledi. Ama Kıbrıs'taki yenilgiyi o kadar taraf olmuş ki orada, kendi mağlubiyeti CHP'nin galibiyeti olarak görüyor. Biz eğer bir galibiyet alacaksak önümüzdeki seçimlerde Türkiye'de alacağız. Bundan herkes emin olsun. Kıbrıs'ta kazanan kardeş partimizdir ve Sayın Erhürman'ın Türkiye Cumhuriyeti'yle ilişkiler konusunda ortaya koyduğu serinkanlı...

İki devlet arasındaki geçmiş geleneklere dayanan doğru dili çok önemli buluyoruz. Ve öyle Kıbrıs'a plaka verirseniz, siz Kıbrıs'ı vilayet görürsünüz. O zaman seçilmiş çok önemli buluyoruz. Ve öyle Kıbrıs'a plaka verirseniz siz Kıbrıs'ı vilayet görürsünüz. O zaman seçilmiş Cumhurbaşkanına vali muamelesi yaparsınız. O zaman da işte o Kıbrıs'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel sekreteri gibi Yavru vatanımız dersiniz. Bir gidin bakalım Kıbrıs sokaklarına.

Yavru vatan deyince ne hissediyorlar? Kardeş vatan, kardeş ülke deyince ne hissediyorlar? Buradan Yavru vatan falan değil. Kimseye babalık, analık taslayacak halimiz yok. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir devlettir. Bağımsız bir devlettir. İradesiyle güçlü bir devlettir. Türkiye'nin kardeş devletidir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kardeşi gibi sevdiği bağımsız bir Türk devletidir. Ve şu kadarını söyleyeyim. Kıbrıs seçimlerinden kendimize bir galibiyet değil. Kendi kendilerini mağlup edenler, mahcup olanların kompleksleri bir yana dursun. Kıbrıs seçiminden alınması gereken ders şudur. Vakti gelmiş bir değişimin önünde kimse duramaz. Türkiye'de de kimse duramayacak. İşte koltuklarını demokrasiyle devretmek istemeyenler bu değişimi engellemek için her yolu deniyorlar.

KHK AÇIKLAMASI

Özel KHK'larla işten atılanlar ilgili, "İnsanlar ilk önce atıldılar. Mahkeme yolu kapalıydı gidemediler. Komisyonda hakkını çok az kişi alabildi. Adil yargılama herkesin hakkı. KESK ile FETÖ'nün ne alakası var. Haksız, hukuksuz ihraç edilen kamu emekçilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için sonuna kadar yanlarındayız." dedi.

NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ

"Partimiz bütün anketlerde Türkiye'nin birinci partisi. Son seçimleri kaybeden yenemediği rakiplerini hapse atan bu iktidar meşruiyeti kaybetti." diyen Özel, Erdoğan'ın kaybettiği meşruiyeti ABD'de aradığını söyledi.

Özel, "Trump, 'bir yılda o kadar çok nadir toprak elementine sahip olacağız ki bunlarla ne yapacağımızı biz bile şaşıracağız' dedi. Erdoğan'a şunu söyleyeyim, kendi siyasi geleceğin için Türkiye'nin geleceğini Trump'la trampa etmene izin vermeyeceğim." dedi. Özel, nadir elementlerle ilgili verdikleri kanun teklifini açıkladı. Yalnızca devletin arama ve çıkarma yapılması gerektiğini belirtti.

Özel, her gün AKP'lilere nadir toprak elementlerinin sorulması gerektiğini söyledi ve partisinin grubuna talimat verdi.

26 Ekim Pazar günü saat 17:00'de Nadir Toprak Elementleri Eylemi ve Mitingi için Eskişehir'de olacaklarını ve bütün Türkiye'yi beklediklerini dile getirdi.

Özel şunları söyledi:

Buradan Sayın Erdoğan'a tarihi bir çağrıda bulunacağım. Değerli arkadaşlar, 216 gündür milletimizle meydanlardayız. Bir biz bir mevzi olarak arkadaşlarımızı, partimizi değil bir cephe olarak demokratik siyaseti savunuyoruz. Tüm baskılara rağmen gururla da ifade etmek isterim ki partimiz yapılan bütün anketlerde ki bunu uluslararası kuruluşlar da kabul ediyor. Artık yandaş anket şirketleri de kabul ediyor. Yandaş köşe yazarları da kabul ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu gün gibi son girdiği seçim gibi bugün de Türkiye'nin 1. Partisi arkadaşlar. Son seçimleri kaybeden, yenemediği rakiplerini hapse atan seçimden korkan bu iktidar meşruiyetini kaybetti ve maalesef meşruiyeti ABD'de Başkan Trump'ın Oval ofisinde aramaya gitti. Gitmeden dedim. Gizli olmasaydı fotoğraf verirlerdi. Normal ol normal olsaydı ilan ederlerdi. Gizlemezlerdi. Gizli kalsın diye tedbir almazlardı. Haber bize sızdı diye çıldırmaz, orayı böyle karıştırmazlardı. Trump'ın oğlu geldi önce. Randevu falan yok ortada da. Erdoğan Birleşmiş Milletler'e Amerika'ya gidecek. Amerikan Başkanı Trump'la görüşmesi yok daha. Trump'ın oğlu geldi. Oturdular, konuştular. Çıktım ilan ettim. Dedim ki cumartesi 17'de ismi gizlenerek bir iş adamı denilerek Junior Trump'la görüştün. Ona 300 Boeing sözü verdin. Pahalı doğalgaz alma sözü verdin. Nadir toprak elementlerini pazarlık konusu ettin dedik. Gazetelerde yer aldı. Hiç sustular. Bu haber nereden sızdı bile demeden kendi içlerinde araştırdılar. O sırada Trump'ın mesajı geldi, tweet'i geldi. Ne yazdı Trump? Erdoğan iyi adam, gelecek, onu göreceğim. Boeing'leri şunları bunları konuşacağız. Ne söylediysek ortaya çıktığını görünce sustular. Yanımda mıydın dedi. Sen de bileceksin dedi. Pazarlık yapacaksan babasıyla yaparım. Görüşmeyi inkar etmedi, pazarlığı inkar etti. Görüşme bitti. Görüşmenin sonuçları ortaya çıkmaya başladı. İlk önce Boeing'ler doğrulandı. Sonra pahalı eğlenci %20 pahalılığı eğlence doğrulandı. Sonra bir gece önce Amerikan mallarından vergiyi kaldırıp cevizden fıstığa, viskiden elektrikli Amerikan arabalarına kadar vergileri kaldırdı. Trump'ın nefret ettiği Çin mallarına Türkiye'de ilave vergi koydu Trump'ın gönlüne. Ve dedik ki Eskişehir'deki nadir toprak elementlerini milli stratejik servetimizi Trump'la pazarlık konusu yaptı. Buna önce sustu. Sonra ben bu nadir toprak elementlerinin ne olduğunu anlatınca ve bu Türkiye'de zaten konuşulan, bilinen bir konuydu belli çevrelerce. Geniş halk kesimlerince konuşulunca Anadolu'da köy kahvesine muhabbet sirayet edip endişeler karşılık bulunca paniğe kapıldılar. Çünkü sanıyoruz ki gelişen dünya geliştiği kadar gelişti. Biz geride kaldık, yetişemeyiz. Bir mucize var. O mucize nadir toprak elementlerinde. Kilolarca demire bir nanogram bir elementi karıştırıp bir işleme tabi tutuyorlar. Demir dünyanın en kuvvetli mıknatısı oluyor. Demirin 1 gramını, 1 miligramı bir alette inanılmaz işler yapıyor. Yani teknoloji ilerledikçe bazı nadir toprak elementleri keşfedilip bilim insanları bunları laboratuvarlarda çalıştıkça mucizevi şeyler oluyor. İşte üç tarafı denizlerle çevrili, dünyanın en güzel coğrafyası, hepimizin biricik vatanı bu mucizeden de nasibini almış. Dünyada bu elementlerin olduğu ülkeler var. En çok Çin'de var. En büyük ülke. Kendisininkini harcamadan dünyadakini bitirmenin peşinde. Trump'ı Trump'ın ülkesinde de var. Kanın, gözyaşının arasında güya desteklediği savaşın ortasında Rusya'nın karşısında Zelenski'den bana onları ver seni öyle desteklerim diyor. Yoksa yardımı keserim diyor. Ukrayna'nın nadir elementlerinin peşinde. Bizde Ukrayna'dan fazlası var. Dünyada en yüksek 5. ülkeyiz. Eğer bu elementi alıp da toprağınla birlikte Trump'a verirsen altın yumurtlayan tavuktan bir tane yumurta verir. Tavuk senelerce onun kümesinde yumurtlar. O yüzden bu elementleri bir kere burada tutmak, çıkacaksa kendimiz çıkarmak. Onu özel işlemlerle elde ediliyor. Onları milli imkanlarla yapmak ya da yapacak kapasiteye erişmek için dünyayla özel işbirlikleri yapılırsa çok çıkarımızı koruyarak yapmak ama o teknolojiyi buraya kazandırmak. Hiçbir şey beceremiyorsan üstüne oturup torunlara bırakmak. Ne zaman bu noktaya geleceğiz öyle yapmak lazım. Yoksa sen bir çuval karışık toprak içinde element yollarsın. İçinden bir zerresiyle sana bilmem kaç tane cep telefonu satıyorlar. Buradaki oran 1'e 1000 olarak hesaplanıyor. Verdin mi bir alıyorsun, 999'unu Trump'a veriyorsun. Bunu yapma dedik. Bu konuşulmaya başlandı işçi servislerinde. Bu öğrenci kantinlerinde, köy kahvesinde konuşuluyor. Hemen harekete geçtiler. Bir hafta sonu boyunca TRT'de yayın. Bir hafta boyunca A Haber'de yayın. Hem elementleri anlatıyor. Bir yandan da çıkıyor diyor ki Erdoğan ben biz bu elementleri satacağımızı söylüyorlar. Satmayacağız. Kendimiz üreteceğiz. Güzel. Şimdi tam o noktadayız. Bendeki bilgi ki önceki dört bilginin üçü kesinleşti. Boeing, pahalı yakıt, Amerikan mallarına vergi indirimi ve bunu onlara taahhüt ettiğin. Sen böyle dedin. Trump ne dedi? Trump son bir ayda son 3 haftada başka hiçbir liderle bu konuyu görüşmedi. Bakın Trump ne diyor dün? Daha dün bir yılda o kadar çok nadir toprak elementine sahip olacağız ki bunlarla ne yapacağımızı biz bile şaşıracağız. Böyle anlaşmalar yaptım diyor. Bizimki de önce sustu. Şimdi ya çıkarmaya karşı çıkıyor. Set raporuna bizimkiler itiraz etmiş. Oradan sen buna karşı. Vallahi iktidarda sen olduktan sonra toprak altından bu şartlarda köstebek çıksa ona bile saklan evladım derim. Saklan evladım derim. Varıp da bunu varıp da bunu Trump'a vermek Varıp da bunu Trump'a vermek yerine geleceği beklerim. Ve buradan Erdoğan'a önce şunu söyleyeyim. Kendi siyasi geleceğin için bu ülkenin geleceğini Trump'la Trump'a etmene izin vermeyeceğim. Şimdi Sayın Erdoğan'a bir sorun var. Diyorsun ki biz bunları kendimiz üreteceğiz. Aha da sana kanun teklifi. Kanun teklifinin ikinci maddesi arkadaşlarımız yazdılar. Birinci maddede nadir toprak elementlerini saydık. Lantan, Seryum, Prasedium, neodidium falan gidiyor. Dünya kadar. 2. maddede diyoruz ki nadir toprak elementlerinin işlenmesi ve satışı. Ek madde 20 bu kanunun 2. maddesinin 2. fıkrasının 7 numaralı bendinde sayılan nadir toprak elementlerinin hammadde olarak yurt dışına satışı yasaktır. Nadir toprak elementlerinin aranması ve işletilmesi devlet eliyle yapılır. Anlaşılır mı? Burada benim ismimi açmış arkadaşlar. Aha da canlı yayında ilk imzayı atıyorum. İlk imzayı. Ben imzayı attım. Bunu Ali Mahir Başarır'a veriyorum. 2. imzayı atsın. Gökhan Günaydın, Murat Emir bütün grup imzaları tamamlasın. Ümitlik Bayır'ı unutmayın. Haciliğinize gelmesin. Yeni katıldı. Şeye ismini açın. Şimdi buradan Erdoğan'a çağrımdır. Nadir toprak elementlerinin sadece ve sadece devlet tarafından işleneceğinin, hammadde olarak satılamayacağının, Türkiye'de değerini bulması için çalışılacağının kanun teklifini komisyona sunuyoruz birkaç gün içinde. Komisyonu olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Şimdi köydeki vatandaş soruyor. Özgür Özel diyor ki CHP diyor ki bunları Trump'a satamasınlar. Var mısın bu kanunu geçirmeye yok musun? Bugün mecliste söz alacak bütün arkadaşlarımız tez kera görüşülürken dahil kürsüden sorun. Nadir toprak elementlerinin satışını yasaklayan kanun teklifimize var mısınız yok musunuz? 1 dakika söz alın bütün arkadaşlar, bütün hafta boyunca sorun. AK Parti buna ne diyor? AK Parti'nin seçmenleri, MHP'nin seçmenleri gördüğünüz yöneticiye, milletvekiline sorun. Nadir toprak elementlerine ne diyorlar. Türkiye'nin çıkışı çağı yakalayışı buradadır. Bu hayata geriden başlayan gençlerin yakalaması ve geçmesi var ya hiçbir çocuğun yatağa aç gitmemesi var ya işte bu çocukların okul geldiğinde giyiminin, kuşamının tam olması var ya botların su almaması, iyi beslenmesi, herkese kreş, her öğrenciye yurt var ya vizesiz Avrupa, yasaksız Türkiye var ya hepsinin teminatı burada. Ve biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak önümüzdeki pazar günü saat 17.00'de Nadir Toprak Elementleri eylemi ve mitingiyle Eskişehir'deyiz. Bütün Türkiye'yi bekliyoruz. Hepinize saygılar sunuyorum.