19 Mart'ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ve belediye yöneticilerinin gözaltına alınması ile başlayan eylemler Saraçhane'de tam 1 hafta sürdü. İmamoğlu ve birçok yöneticinin tutuklanması sonrası CHP eylemleri hem il hem de ilçelerde yaygın şekilde gerçekleştirme kararı aldı. 19 Mart sonrası 43'üncü buluşmasını Tuzla'da yapma kararı alan CHP'nin çağrısına yine on binlerce kişi katıldı.

CHP İL BAŞKANI ÖZGÜR ÇELİK TUZLA'YI SELAMLADI

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Tuzla'da alanı olduran kitleye seslendi. Çelik, "300 gündür büyük bir adalet ve demokrasi mücadelesi veriyoruz. 300 gündür alanları dolduruyorsunuz. İyi ki varsınız. Bizi sizlerle bir araya getiren Tuzla ilçe başkanımız Hasan Ulvi Zengin'e teşekkür ediyoruz. Tuzla 32 yaşındaki bir avukatı belediye başkanı seçti. Tuzla'yı sosyal belediyecilikle tanıştıran Eren Ali Bingöl başkanımıza teşekkür ediyorum" dedi.

EKREM İMAMOĞLU MEKTUBU: KORKTUKLARI İÇİN TUTSAK EDİLDİK

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tuzla sahilini dolduran on binlere, Silivri’deki hücresinden seslendi.

İstanbul’un en batısındaki Silivri’den en doğusundaki Tuzla’ya hücresinden selam yollayan İmamoğlu gönderdiği, Çelik tarafından kamuoyu ile paylaşılan mektubunda şunlar ifade etti:

“Aziz şehir İstanbul’un bir ucundan bir ucuna, Silivri’den Tuzla’ya selam olsun. İstanbul’umuzun kendine has, güzel ilçesi Tuzla’nın güzel insanları, kıymetli hemşerilerim… Güler yüzlü hanımefendilerimiz, kıymetli beyefendilerimiz, sevgili gençler ve güzel çocuklar; merhaba! Tuzla, tam 32 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin sosyal belediyeciliğine kavuştu, icraatçı ve halkçı kimliğiyle tanıştı. Tuzlalılar, İstanbul’un en genç belediye başkanlarından Eren Ali Başkanımıza yürekten güvendi. Onun enerjisiyle, azmiyle Tuzla’ya canla başla hizmet edeceğine inandı. O da sağ olsun sizlerin güvenini hiç boşa çıkarmadı, çıkarmayacak.”

“2019’DAN BU YANA TUZLA’DA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİRDİK”

“Biz, 2019’dan bu yana Tuzla’da çok şey değiştirdik. Bu değişimi en çok ve en derinden sizler yaşadınız, sizler hissettiniz. Tuzla’ya kreşler açtık ve okul öncesi eğitim imkanlarına ulaşmada yaşanan büyük adaletsizliği bitirmeye çalıştık. Kreş çağında çocuğu olan annelere iş bulup, çalışabilmeleri için fırsat sunduk. Kent Lokantası açtık ve ağır ekonomik koşullar yüzünden yeterince beslenemeyen, sağlıklı, kaliteli gıdaya bütçesi yetmeyen vatandaşlarımızın yanında olduk. Bölgesel İstihdam Ofisimizi hizmete sunduk. Başta gençler, kadınlar olmak üzere, Tuzlalı hemşerilerimizin işe yerleşmelerine aracılık ettik. KİPTAŞ sosyal konutlarımızla, çok değerli bir konut edinme modelini hayata geçirmeye başladık. Hem de iktidarın bütün engellemelerine rağmen. Tuzla için yaptıklarımızın listesi çok uzun. Çünkü milletin parasını millete verirseniz, bir avuç azınlığa değil, milletin tamamına hizmet ederseniz, daha önce görülmemiş kadar çok icraat yaparsınız, iş üretir, hizmet sunarsınız.”

“KARŞILARINDA, ONLARI HER SEÇİMDE SANDIĞA GÖMMÜŞ BİR ADAY OLUNCA…”

“Bizimle icraatta, hizmette yarışamadıkları için, sandıkta karşımıza çıkmaya korkuyorlar. O korkuyla bizleri tutsak edip, koltuklarını korumaya uğraşıyorlar. Karşılarında, onları her seçimde sandığa gömmüş bir aday olunca, çareyi diploma iptalinde, yalanlara, iftiralara dayalı soruşturmalarda arıyorlar. Devletimizi sahte diploma çeteleri karşısında aciz hale düşürenler, benim usule, hukuka uygun diplomamı iptal ettirmek için üniversiteye, yargıya baskı yapıyorlar, hakimleri değiştirip duruyorlar. Diplomam hızla iptal edilsin diye üniversiteye yazılar yazıp, baskı yapan savcılık, benim ve arkadaşlarım hakkında, Ekim 2024’te başlattığı soruşturmayı sonuçlandırıp iddianameyi hala hazırlayamadı. Tam 9 aydır aradıklarını bulamadıkları için, ortada iddianame yok. O iddianame önümüze gelecek ve bütün iftiraları, kumpasları, yalanları bir bir yüzlerine vuracağız.”

“HAK YEMEYEN, HAKKINI DA YEDİRMEYEN MİLYONLAR KAZANACAK”

“Ne yapsalar boş. Bu iktidar için çareler tükendi. Gerçeklerden kaçamayacaklar. Sandığı milletten kaçıramayacaklar. Milli irade hükmünü verecek ve hak yerini bulacak. Hiç tükenmeyen umudumuz ve cesaretimizle… Herkesi bir ve eşit gören, iyilik dolu kalplerimizle… Herkes için her yerde adalet ve hürriyet isteyen tertemiz vicdanımızla biz kazanacağız. Durmayacağız, haykıracağız: Herkes için, her yerde; önce adalet, önce hürriyet! Hak yemeyen, hakkını da yedirmeyen milyonlar kazanacak. 86 milyonun birliği, kardeşliği kazanacak. Tek bir fani kişi kaybedecek, ilelebet yaşayacak olan bu aziz millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

ÖZGÜR ÖZEL TUZLA’DA ON BİNLERLE BULUŞTU

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tuzla'da buluşan İstanbullulara seslenmek için kürsüye çıktı. Özel, konuşmasına Tuzlalıları selamlayarak başladı. 43'üncü defa sokakta olduklarını hatırlatan Özel, "Bir kez daha adalet için, özgürlük için, tersanelerde, fabrikalarda alınteri dökenler için, eli nasırlı kardeşlerimiz için buradayız" dedi.

"KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!"

Özel'in konuşmasında öne çıkanlar:

"Bu meydanları dolduranlar, Ekrem Başkana, belediye meclis üyelerine ve seçtiklerine, iradelerine sahip çıkmak için, emekli işçi için, işçi memur için, memur gençler için, esnaflar çiftçiler için burada. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!

'O meydanlar dolmaz, yavaş yavaş söner' diyenlere hep beraber gösterdik. enerjimiz yüksek, bitiremezsiniz. İrademiz çeliktendir bükemezsiniz. İnsanımız yüreklidir, korkutamazsınız. Ne diyordu Erdoğan; '30 gün sonra insan içine çıkamayacaklar. Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. İşte Ekrem Başkanın emaneti burada. Ben CHP Genel Başkanı olarak Tuzla'dan Türkiye'nin gözünün içine baka baka söylüyorum ki; arkadaşlarımız masumdur, Erkem Başkan masumdur. Ancak karşımızda bir iftira çetesi vardır. Birazdan onun maskesini düşüreceğiz.

Ben bütün Türkiye'deyim, sen neredesin Erdoğan?! Sokağa çıkabilir mi? Hayır. Pazar gezebilir mi? Hayır. İşte salon adamı Erdoğan. Çık karşımızda cesaretin varsa 2 Kasım'da sandığı getir.

Özgür Özel'in açıkladığı avukat, yurt dışına kaçmak üzereyken yakalandı iddiası…
Özgür Özel'in açıkladığı avukat, yurt dışına kaçmak üzereyken yakalandı iddiası…
İçeriği Görüntüle

CHP tam tamına 22 ilde 4 gün üst üste Anadolu'dayız. CHP olarak hem Ağrı'dayız hem Aksaray'da. Parti her yerde. Örgüt her yerde. Mücadele ve çalışma her yerde. Görüyor musunuz, iktidara yürüyoruz."

"İBB DAVASI BORSASININ ELİMİZDE KANITLARI VAR"

Özgür Özel, İBB dosyasında itirafçı olunması için tutuklularla bir avukat aracılığı ile görüşüldüğünü şu ifadelerle açıkladı:

"19 Mart darbesinin üzerinden 5 ay geçti. İddianame yazılmıyor. Önce yalancı şahitlerle, gizli tanıklarla yürüdüler. Dünya kadar iftira attılar, birini ispatlayamadılar. gizli tanığın ifadesi tek başına olmaz kanıtını da bulacaksın. bulamadılar. İnsanları çocukları ile, eşleri ile, servetleri ile tehdit ettiler. Teslim olanlar oldu, namusu ile direnmeye devam edenler oldu. Açıkça söylüyorum. Kimse yargılanmaktan muaf değildir. Hırsız CHP'liyse de Allah belasını versin. Ama namuslu insanlara iftira attıranlar, iyice telaşa kapılanlar akıl almaz şeylere cürret ettiler.

"YARIN HAKİMLER SAVCILAR KURULU'NA VERİYORUM"

Mesleklerini kötüye kullanan bazı savcılar, elçileri avukatlar aracılığı ile tutuklularla görüşüp 'Şunları söyleyeceksin, şu kadar da para vereceksin' diyerek bir çetenin İBB Davası borsası oluşturduğunun kanıtlarının da elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum. Bir avukat, adı M.Y. Tam adını vereyim Mehmet Yıldırım. Bir avukatın, bir avukatın gezip şirketleri, 'Sana da şu gelebilir, bu gelebilir. Şöyle yaparsan seni kurtarırım.' dediğini, bazı tutukluların aileleriyle temas kurduklarını, hatta bugün içeride olan bir tutuklunun geçmişte bunlarla görüştüğünü, bu avukatın dediği parayı bankadan çektiğini, dekont elde, bu avukatın yolladığı kişilere banka şubesinde teslim ettiğini, tarih belli, saat belli, dekont belli, kamera kayıtları orada. Ve bu kişilerin bu parayı alıp avukata götürdüklerini, avukatın bir savcının ismini açıkça söyleyerek 'Bu ifadeleri şu gün bu kişi gelip şu ifadeyi verecek' dediğini, bu dediğinin gerçekten de o dediği gün olduğunu, bu ispatla diğerlerine bir şeyler yaptırdığını, yetmez, bu kişileri telefonda kısa da olsa savcıyla görüştürdüğünü elimde kanıtım var. Bunu yarın Hakimler Savcılar Kurulu'na veriyorum.

Milyonlarca dolarlık bir borsayı deşifre etmek elimizdedir. Yarın HSK'ya vereceğim. Avukatın 40 dakikalık savcı ile görüşmesinin dökümünü vereceğim. O döküme göre işlem başlatırsa HSK'nın emrindedir. Bu işi ayrıca şuna dönüştürmüşler.

"HARAMA BULAŞMIŞLARA TESLİM OLURSAK NAMERDİZ"

Bir evde arama yaparken bir zarf, sarı bir zarf, içinde 15.000 lira mı, 15.000 dolar mı bir para, adamın parası. Dört ay sonra birisine, 'Senden sırf şu ifadeyi istiyorum.' O kişiye "Sarı zarfı ben verdim de." "Rüşvet olarak verdim de, şirketini kurtar." Yani eldeki eski ifadelerden şimdi yalancı şahitlerle yalandan ispat, delil üretmeye çalışan FETÖ'cülerin önceden yaptığını şimdi bu aşamada yapmaya çalışan, eline yüzüne bulaştırmış. Harama bulaşmışlara teslim olursak namerdiz. Avukatın adını "M." diyecektim, "Söyle." dedi. Ben Mustafa demişim doğrusu Mehmet, adı Mehmet Yıldırım. Şimdi bu avukatı baroya, barolar birliğine şikayet edeceğiz. Bu savcıyı hakimler, savcılar kuruluna şikayet edeceğiz. Ve eğer gerçekten bir soruşturma açılırsa, bu savcılar, bu ak toroslar çetesi dağıtılırsa, doğru savcı, herkesin güvendiği namuslu savcılar buraya yollanırsa, doğru heyetler oluşursa alnımız açık, canlı yayınlar açık. Millet görecek doğruları, Türkiye'nin de o günden sonra önü açık.

Buradan siyasi partilere sesleniyorum. Örneğin AK Parti'de bu pisliğe sessiz kalmayacak namuslu insanlara sesleniyorum. Örneğin, bir önceki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül yarın talep etsin. Bilgileri, belgeleri verelim. Mevcut Adalet Bakanı bu çeteden rahatsız, cesaret göstersin, hep beraber dağıtalım. Biz yargıdan değil, çeteden bıktık arkadaş. Çeteden bıktık, çeteden. Akla uygun mu ya?

"ÖBÜR SAVCILAR LOJMANDA BU OPERASYONA GELENLER VİLLADA OTURSUN"

Bir emekliye kaldırsın, bir emekli. Pardon, bir emekli öğretmen kaç yıl çalıştın hocam? 35 Kaç para emekli ikramiyesi aldın? 780. 1 trilyon aldın de, 1 trilyon olsun. 35 yıl öğretmenlik yapmış, 35 sene sabahın köründe kalkmış, kara tahtada tebeşir bitirmiş. 35 yıllık emeğin karşılığı 1 milyon. Bu savcının, bu savcıların başındaki başsavcının boğazda oturduğu evin yenileme, restorasyon, tadilat maliyeti bugünkü parayla 56 milyon. 56, 56 emekli öğretmen ikramiyesi. Nasıl oluyor bu? Öbür savcılar lojmanda, dairesinde otursun, kirada otursun, bu operasyona gelenler villada otursun. O gün de söyledim, bugün de söyledim, söylüyorum. Sert kayaya çarptın oğlum, Sert kayaya çarptın.

"HADİ AÇIKLAMA YAP DA GÖREYİM!"

Hadi açıklama yapın. 'İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan kamuoyuna duyurulur: Hiçbir savcımız, hiçbir tutuklunun oğluyla, eşiyle telefon teması kurmamış. Hiçbir savcımız bir avukat kanalıyla WhatsApp'ta yazışmamış. "Sana pazartesi şunu getiriyorum." "Salı da bu ifadeyi verecek. Nasıl ifade vereceğini söylüyorum." yazışmaları olmamış. Hiçbir avukat ifade karşılığı para talep etmemiş. Bundan savcı beylerin haberi var dememiş. Gösterdiği işler olup da bunu savcıyla ispat etmemiş. Hiçbir savcımız bir avukatın telefonuyla bir tutuklunun ailesiyle görüşmemiştir.' Yaz bakalım göreyim hadi, yaz bakalım göreyim. "