CHP üyelerine mahalle kongresinde aday çıkarmaları ve oy kullanma çağrısı yapıldı. CHP İlke ve Demokasi Hareketi, tarafından yapılan açıklamada söz konusu kongrelerin 7. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun delegelerini partiden tasfiye etmek için önemli olduğundan bahsedildi.
MAHALLE KONGRELERİ İÇİN PARTİLİLERE ÇAĞRI
CHP İlke ve Demokrasi Hareketi, 13 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında yapılacak ilçe mahalle-muhtarlık bölgesi kongrelerine dair açıklama yaptı.
İlçe kongresi delegelerinin seçileceği mahalle kongrelerine ilişkin Hareket'in kurucu ve sözcüsü Örsan K. Öymen'in imzasıyla yapılan açıklamada, 13 Ağustos ile 7 Eylül tarihleri arasında ilçe kongresi delegelerinin seçileceği mahalle/muhtarlık bölgesi, 13 Eylül ile 5 Ekim arasında ilçe, 11 Ekim ile 5 Kasım arasında ise il kongreleri yapılacağı belirtildi.
"Delege olmayan parti üyelerinin, başka bir deyişle tüm parti üyelerinin oy kullanma hakkı olan tek yer mahalle kongreleridir." ifadeleriyle başlayan metinde şunlara yer verildi:
"Bu nedenle tüm üyelerin mahalle kongrelerine katılıp aday çıkartmaları ve oy kullanmaları, demokratik katılım açısından son derece önemlidir. Mahalle kongrelerinde seçilecek olan ilçe delegeleri, ilçe kongresinde, ilçe yönetimini ve il kongresinde oy kullanacak il delegelerini seçecekler.
İl kongresinde oy kullanacak il delegeleri de il kongresinde, il yönetimini ve kurultayda oy kullanacak olan kurultay delegelerini seçecekler. Kurultay delegeleri de kurultayda parti meclisi üyelerini ve genel başkanı seçecekler. Bu nedenle mahalle kongreleri yaşamsal önemdedir."
Önceki dönem genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ekibini tasfiye etmek için söz konusu kongrenin önemli olduğundan bahsedilen açıklamaya şöyle devam edildi:
"Domino taşı etkisi gibi, mahalle kongreleri, kongre ve kurultay sürecinde belirleyici rol oynamaktadır. CHP’deki mevcut kurultay delegeleri, mahalle, ilçe ve il kongreleri sürecinde yenilenecektir.
Böylece eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığında oluşan delege yapısı büyük ölçüde değişebilecektir. Üyelerin birçoğu tüzük hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları için mahalle kongreleri yerine, ilçe ve il kongrelerine ve/veya medyanın odaklandığı kurultaya ilgi göstermektedirler.
Oysa ilçedeki, ildeki ve kurultaydaki durum, mahalle kongrelerinde büyük ölçüde belirlenmektedir. Bu nedenle hem mahalle kongrelerine katılımın sağlanması, hem de mahalle kongrelerinde, genel merkezin, il ve ilçe başkanlıklarının, belediyelerin, tepeden inme yöntemlerle dayattıkları ilçe delegesi listelerine alternatif listelerin ve adayların çıkması, parti içi demokrasi ve tabandan yukarıya doğru bir örgütlenmenin gerçekleşmesi açısından yaşamsal önemdedir."
"CHP’DE KAZANMADAN, TÜRKİYE’DE KAZANMAK OLANAKSIZDIR"
Kongrelerin yargı denetiminde yapılmadığı için, anti-demokratik uygulama riskinin yüksek olduğu ifade edilen açıklamanın devamında şunlar yer aldı:
"Mahalle kongreleri yargı denetiminde yapılmadığı için, bu kongreler, en çok usulsüzlüğün ve/veya anti-demokratik uygulamanın yaşandığı kongrelerdir. Bu kongrelerde demokratik bir düzenin oluşmasını sağlamak yine ilçe, il yönetimlerinin ve genel merkezin sorumluluğundadır.
Bu çerçevede Genel Merkez, İl ve İlçe Başkanlıkları, ilçe delegelerinin seçileceği mahalle/muhtarlık bölgesi kongrelerinin gerçek bir kongre formatında gerçekleşmesini sağlamalıdır.
Kongre formatı için uygun fiziki ortamlar sağlanmalı; önce divan kurulu oluşmalı ve bu doğrultuda seçim yapılmalı; arkasından ilçe delegesi seçimlerinin herkesin aday olabileceği "çarşaf listeyle" mi yoksa "blok listeyle" mi yapılacağı, yine tüm üyelerin oyuyla karara bağlanmalı; "çarşaf listeyle" seçime gidilmesi durumunda, aday olanların kürsüden konuşmaları ve üyelere kendilerini tanıtmaları sağlanmalı; mahallenin ilçe delegesi kontenjanına göre en çok oyu alan belli bir sayıdaki kişi ilçe delegesi seçilmiş olmalıdır."
"Demokratik bir seçim için, parti tüzüğünde de belirtildiği gibi, esas olan herkesin aday olabildiği "çarşaf listeyle" seçime gidilmesidir. Bu durum hem ilçe ve il kongreleri, hem de mahalle/muhtarlık bölgesi kongreleri için geçerlidir. Parti içi demokrasi, partinin kurultay tarafından onaylanan temel ilkelerinin ve ideolojisinin partide egemen kılınmasıyla da doğrudan bağlantılıdır. CHP’nin kurultay tarafından onaylanan parti programındaki, cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik/kamuculuk, laiklik, milliyetçilik/ulusçuluk, devrimcilik, sosyal demokrasi ve demokratik solculuk ilkelerine, tüzük gereği, her parti üyesi uymakla yükümlüdür.
Bu ilkelere sahip çıkan parti üyelerinin, mahalle, ilçe ve il kongreleri sürecinde etkin olmaları ve CHP’yi ilkelerinden uzaklaştıran oligarşik odakları ve yöneticileri partiden uzaklaştırmaları, AKP tarafından teokratik bir monarşinin ve diktatörlük rejiminin kurulduğu dönemde, Türkiye için yaşamsal önemdedir. CHP’de kazanmadan, Türkiye’de kazanmak olanaksızdır! 2024’te gerçekleşen Tüzük Kurultayı’nda, CHP İlke ve Demokrasi Hareketi’nin daha demokratik bir tüzük doğrultusunda önerdiği tüzük taslağının kabul edilmemiş olması, demokratik bir kongre ve kurultay sürecini zorlaştırmış olsa da partinin tüm üyeleri ve özellikle gençler, CHP’ye sahip çıkarak, Türkiye’nin geleceği için ellerinden gelen mücadeleyi vermelidirler."