CHP il başkanlığına kayyum atanmasına sebep olan başvuruyu yapan Özlem Erkan, mahkemeye bir başvuru daha yaptı.
Özlem Erkan’ın avukatı, kayyum kararı veren mahkemeye yeni bir dilekçe vererek, daha önce İstanbul kurultayıyla ilgili iptal başvurusunu reddeden Ankara’daki dosyanın İstanbul’a taşınıp kayyum kararı veren mahkemede görülmesini istedi.
HalkTV'de yer alan habere göre; CHP Genel Merkezi'nin avukatı Çağlar Çağlayan, Özlem Erkan'ın avukatlarının yaptığı başvurunun "kanunun arkasından dolanmak" anlamına geldiğini ifade ederek Ankara'da açılan ve tedbir talebinin reddedildiği dosyaları örnek gösterdi.
CHP'nin dosyalara itirazına olumlu yanıtın gelmek zorunda olduğunu vurgulayan Çağlayan şöyle konuştu:
Dosyada en başından beri söylediğimiz bir şey var. Bu davayı açtığınız zaman daha önce bu konuda açılmış, tedbir talebi reddedilmiş davalar var diyorduk biz. Üstelik tedbir talebinin reddedilmesinin dışında, İstanbul mahkemeleri bu dosyalara bakamaz. Ankara mahkemeleri bakar. Görevsizlik konusunu, yani seçim kurulu mu, mahkemeler mi bakacak konusunu da Ankara mahkemesi değerlendirir diye kararlar vardı.
Biz en başından beri ısrarla bu davaların, Ankara'daki davaların daha önce açıldığını, var olduğunu, tedbir talebinin reddedildiğini, bu yüzden yeni açılan davaların kanunun arkasından dolanmak anlamına geleceğini anlattık. Bu mahkemeye de söyledik. Bu mahkeme ona rağmen tedbir kararı verdi, yanlış bir tedbir kararı biliyorsunuz.
Şimdi davacı taraf şöyle bir şey yapmaya çalışıyor. Ankara'da hazır tedbir talebi reddedilmiş, üstelik perşembe günü duruşması görülecek bir dosya varken, daha önce açılmış davayı diyor ki "Sen bu dosyadan el çek, gel İstanbul'da tedbir kararı vermiş mahkemeyle birleştir.
"MADEM BİR BİRLEŞTİRME YAPACAKSINIZ, O ZAMAN KANUNU UYGULAYIN"
Ama Hukuk Muhakemeleri Kanunu çok açık. Aynı konuda açılmış iki dava varsa, sonra açılmış dava önce açılmış davayla birleşir. Haliyle artık davacının bu kabulü üzerinde mahkemenin derhal tedbir kararını kendiliğinden inceleyerek kaldırması, dosyadan el çekmesi ve dosyayı Ankara'daki mahkemeye göndermesi gerekir. Resmen faka basmışlar, öyle görünüyor.
Bir fırsatçılık yaratıyorlar. Şimdi birden fazla dava açtılar, sürekli tedbir istediler ama tedbir kararını bir türlü alamıyorlardı. Sonunda bir tane mahkemeden yanlış da olsa bir karar aldılar. Bunu bir fırsata çevirip daha önce açılmış davaları buraya getirme adımı atıyorlar. Çünkü biliyorlar ki diğer davalarda tedbir istemleri reddedildi. Ama bugüne kadar hiç davacı taraf, bu konuda açılmış başka davalar da var, o davalardaki sonuçlar da gözetilsin demiyordu. İlk defa dediler ki, diğer davalardaki sonuçları da gözetmemiz lazım. Biz de şimdi diyoruz ki madem bir birleştirme yapacaksınız, o zaman kanunu uygulayın. Sonra açılmış İstanbul'daki davanın tedbiri hükümsüzdür, ortadan kalkmalı ve Ankara'daki dosyaya gitmelidir dosya diyoruz.
"CHP'NİN İTİRAZLARINA OLUMLU YANIT GELMEK ZORUNDA"
Cumhuriyet Halk Partisi'nin itirazlarına olumlu bir yanıt gelmek zorunda. Neden biliyor musunuz? Çünkü perşembe günü, ayın 11'inde, Ankara'daki dosyanın duruşması var. Ayın 15'inde kurultayımızla ilgili dava var biliyorsunuz ama ayın 11'inde de İstanbul Kongresi ile ilgili daha önce açılmış bir davanın duruşması var.
Şimdi karşı taraf muhtemelen şunun farkında: O duruşma görüldüğü zaman Ankara'daki mahkeme, İstanbul'daki mahkemeye diyecek ki "Ya benim davam önce açılmış, senin oradan el çekmen lazım." Buna kendilerince bir karşı hamle yapmaya çalışıyorlar ama şunu kabul etmiş oldular: Buradan olumsuz bir sonuç... Yani parti adına olumsuz bir sonuç çıkarmaları imkansız. "Bari oradaki mahkemeyi ortadan kaldıralım" diyorlar. Ama kanun tam tersini söylüyor. Ankara'daki davanın varlığını da kabul etmişlerken dosya Ankara'ya gelmek zorunda, tedbir ortadan kalkmak zorunda.