CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, sahte reçetelerle yapılan uyuşturucu ilaç ticaretine ilişkin açıklama yaptı. Şahbaz, şunları kaydetti:
''Sahte reçetelerle uyuşturucu ilaç ticareti, sağlık sistemindeki çürümeyi ortaya koyuyor. Türkiye’de sağlık sistemine duyulan güveni temelden sarsan büyük bir skandal açığa çıkmıştır. Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmada 39 kişiden oluşan bir çetenin doktorların e-imzalarını çalarak onları oyalayıp, imzalarını, şifrelerini öğrenip büyük bir skandala imza attıklarını görüyoruz.
Ortaya çıkan bu skandalla yaklaşık 585 bin kapsüllük uyuşturucu ilaç piyasa çıkartılmış ve satılmıştır. Skandal yalnızca bir kurumla da sınırlı değildir. En az 39 hastanede bu gerçekleşmiştir. Daha vahimi, 2020 yılında vefat etmiş doktorların kişisel bilgileriyle sahte reçeteler yazılmıştır. Tüm bunlar sağlık sistemindeki dijital güvenlik açığını ve vahametini gözler önüne sermektedir.
''DİJİTAL SAĞLIK VERİLERİNİN GÜVENLİĞİ BİR KEZ DAHA GÖZDEN GEÇİRİLMELİ''
Bunun adı yalnızca bir sahtecilik değil, aynı zamanda açık bir kişisel veri ihlalidir. Kamu sağlığı gibi en hassas alanda işlenen bu suç, yalnızca cezai yaptırımlarla sınırlı tutulmalı, dijital sağlık verilerinin güvenliği bir kez daha gözden geçirilmelidir. Halkımızın sağlık sistemine güvenini zedelemiş olan bu uygulama sağlık emekçilerinin de onurunu hedef almıştır. İlaçların kötüye kullanımı hem bireyler hem de toplum açısından büyük bir tehdittir.
Sahte reçete düzenlenmesi uyuşturucu etkili ilaçların denetimsiz bir şekilde piyasaya sürülmesine yol açarak bağımlılık, yasa dışı ticaret risklerini büyütmektedir. Bu skandalın ortaya çıkmasıyla birlikte şu sorular aklımıza gelmektedir. Sağlık Bakanlığı, e-imza cihazlarının güvenliği konusunda bugüne kadar hangi önlemleri almıştır? Hastane yönetimleri bu imzaların çalınmasına neden göz yummuştur? Denetim mekanizmaları neden yıllarca çalışmamış, ölü doktor adına dahi reçete yazılması engellenememiştir? MASAK raporları ve eczanelerdeki stok uyuşmazlıkları ortaya çıkmışken bu eczanelerin ve örgütlü yapının sorumluları hala neden korunmaktadır?
''SORUMLULAR YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMELİ''
CHP olarak altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Sağlık sisteminde dijital güvenlik ve veri koruma en az tedavi kadar hayati bir durumdur. Bu alanda yaşanan açıklar yalnızca sahtekarların değil aynı zamanda yönetim zaafının ürünüdür. İktidar derhal bu skandalla ilgili tüm kamuoyunu bilgilendirmeli, sorumlular hakkında şeffaf bir soruşturma yürütülmeli ve sağlık emekçilerinin itibarı iade edilmelidir. E-imza cihazları, sağlık verileri ve ilaç takip sistemi yeniden yapılandırılmalı, bağımsız bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır. 585 bin kapsüllük ilaç vurgunu yalnız bir adli vaka değildir. Bu olay, sağlık sistemimizin güvenliğinin çöküşünü ve dijital güvenlik ve veri korumanın ortadan kalktığını göstermektedir. Bu rezaletin üstü örtülemez. Sorumlular yargı önünde hesap vermeli, sağlık sistemimiz yeniden güvenilir ve şeffaf bir şekilde denetlenmelidir.''