CHP Kültür ve Turizmden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Gölge Kültür ve Turizm Bakanı Gülşah Deniz Atalar, hükümetin kamuoyuyla paylaştığı 2025 yılı ilk yarı turizm verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

“Rekor Gelir Değil, Makyajlı Rakamlar”

Atalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan 25,8 milyar dolarlık gelir artışının yüzeyde parlak görünse de gerçek tabloyu yansıtmadığını söyleyerek şunları kaydetti;

“Bakanlığın kamuoyuna sunduğu 25,8 milyar dolarlık gelir artışı dikkat çekici gibi görünse de, ulaşabildiğimiz verilere göre aynı dönemde ziyaretçi sayısında yalnızca %1'lik bir artış yaşanmıştır. Bu, reel bir büyümeden çok; fiyat artışları, kur etkisi ve gurbetçi vatandaşlarımızın memleket ziyaretleriyle ilgili gelişmelere işaret etmektedir. Özellikle geceleme verileri çarpıcıdır: yabancı ziyaretçilerin geceleme süresi %2,5 oranında düşmüş, buna karşın yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın gecelemeleri %9,6 oranında artarak açığı telafi etmiştir. Bu tablo, yabancı turistlerin ilgisinin azaldığını, ‘rekor’ denilen artışın vatandaşlarımızın ev ziyaretleriyle maskelendiğini göstermektedir.”

Gurbetçilerin Geceleme Süresi Artarken Yabancı Turist Azaldı

Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı hayatını kaybetti
Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı hayatını kaybetti
İçeriği Görüntüle

Atalar, yabancı ziyaretçilerin geceleme süresinin yüzde 2,5 azaldığını, buna karşılık yurt dışında yaşayan vatandaşların gecelemelerinin yüzde 9,6 arttığını vurguladı. Bu durumu şöyle değerlendirdi:

"Ulaşılan verilerde, yabancı gecelemelerin 167,7 milyona düştüğü; gurbetçi gecelemelerinin ise 69 milyona çıktığı görülmektedir. Bu bağlamda Atalar, şu soruları kamuoyuna yöneltti: “Sayın Bakan, ziyaretçi artışı yalnızca %1 iken, gelir artışını ‘rekor’ olarak sunmak kamuoyunu yanıltmak değil midir? Turizmdeki bu artış gerçekten yabancı turistten mi kaynaklanıyor, yoksa vatandaşlarımızın yıllık memleket ziyaretleriyle mi makyajlanıyor? Gurbetçi ve transfer yolcu harcamalarını ayrı açıklamayı neden tercih etmiyorsunuz?"

“Paket Turlar Esnafa Değil, Zincirlere Kazandırıyor”

Turizm gelirinin üçte birinin paket turlardan geldiğini belirten Atalar, bu durumun yerel esnafın değil, yabancı tur operatörleri ile zincir otellerin kazancını artırdığını söyleyerek şöyle konuştu;

“Gelirin üçte biri paket turlardan oluşuyor. Bu, esnafa değil; yabancı operatörlere ve zincir otellere kazanç sağlıyor. Aynı dönemde yerli vatandaşların paket tur harcamaları %50 azalmışken, yabancılarınki %14 artmış. Bu tablo, refahın halk tabanında değil, sistemsel aktörler arasında dağıldığını göstermektedir.”

“İklim Krizi Turizmi Merkezinden Tehdit Ediyor”

İklim krizinin artık turizmi doğrudan etkilediğini belirten Atalar, deniz-kum-güneş odaklı turizm modelinin sürdürülemez olduğunu dile getirerek şunları söyledi;

“Bakanlık, afetler ve küresel krizler söz konusu olduğunda yalnızca dışsal etkenleri gündeme getiriyor. Oysa iklim krizi artık turizmin çeperinden değil merkezinden konuşulmalıdır. Yaz aylarında yaşanan orman yangınları, kıyı tahribatları, su krizleri ve hava sıcaklıkları, yalnızca destinasyonları değil; tüm ekosistemi tehdit etmektedir.”

“Hukukun Zedelendiği Yerde Turist Güvenemez”

Atalar, turizmin sürdürülebilirliği için sadece çevresel değil, siyasal güvenin de sağlanması gerektiğini ifade etti. İstanbul ve Antalya gibi kentlerdeki yerel yönetim müdahalelerinin dış yatırımcıyı ve turisti olumsuz etkilediğini söyleyerek şöyle devam etti;

“Savaşlar, yangınlar, küresel krizler elbette etkili. Ancak İstanbul ve Antalya gibi dünya markası şehirlerin seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, sadece içeride değil, dışarıda da güven sarsıcıdır. Hukuka olan inanç zedelendiğinde, turistin güveni de zedelenir. Turizmin sürdürülebilirliği için önce içeride hukuku yeniden inşa etmemiz gerekiyor.”

“Rakamlarla Değil, Adalet ve İçerikle Başarı Ölçülmeli”

Atalar açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Turizmde başarı, yalnızca dövizle değil; içerikle, adaletle ve sürdürülebilirlikle ölçülür. Rakamları parlatmak kolaydır. Ancak halkın ve sektörün gerçek sorunlarını çözmeden başarıdan söz edilemez. CHP olarak biz, turizmi yalnızca döviz getiren bir sektör olarak değil; sosyal bir hak, yerel kalkınma aracı ve kültürel bir köprü olarak görüyoruz. İktidarımızda 81 ilde 12 ay boyunca sürecek turizm modellerini hayata geçireceğiz. Paket turlara bağımlılığı azaltacak, esnaf ve üreticinin kazancını artıracağız. Turizm istatistiklerini şeffaflaştıracak; gurbetçi, yabancı ve transit yolcuları ayrı ayrı raporlayacağız. İklim dostu, adil, hukuka dayalı ve sürdürülebilir bir turizm politikasıyla hem ekonomimizi hem ülkemizin saygınlığını güçlendireceğiz.”