İhlas Haber Ajansı Iğdır muhabiri Sebahattin Yum'un, Gaziler Günü töreni sonrasında yapmış olduğu "Valiye şemsiye var, gazilere yok" başlıklı haberi nedeniyle, Iğdır Valisi Ercan Turan’ın şikayeti üzerine gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor.
Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın aralarında yer aldığı basın meslek kuruluşları konuya ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
Gazeteci Sebahattin Yum'un gözaltına alınmasının basın özgürlüğü açısından son derece vahim ve kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, Yum'un emniyet müdürlüğünden çıkışın görüntüleyen İHA Iğdır muhabiri ve Iğdır Çalışan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ercan Tunç'un da gözaltına alındığı hatırlatıldı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Serbest bırakılan İHA muhabiri Yum bu kez de jandarma tarafindan gözaltına alınmıştır. Valilik tarafından yapılan açıklamada; söz konusu haberin 'gerçeğe aykırı, yanıltıcı ve kamu kurumlarını hedef alan nitelikte olduğu' , ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla TCK 217/A (Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma) kapsamında işlem yapıldığı belirtilmiştir. Valilik, gazeteciye yönelik işlemlerin yasal süreç çerçevesinde yürütüldüğünü savunmuştur. Ancak bir gazetecinin kamusal bir etkinlikte yaşanan bir durumu haberleştirmesi, Anayasa’nın 28. maddesiyle güvence altına alınmış basın özgürlüğünün en temel gereğidir. Sebahattin Yum’un yaptığı haber, kamu yararına açık bir konudur ve hiçbir biçimde suç kapsamına alınamaz.
"GAZETECİNİN HEDEF ALINMASI, İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK AÇIK BİR GÖZDAĞI GİRİŞİMİDİR"
Haberi nedeniyle gazetecinin hedef alınması, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik açık bir gözdağı girişimidir. Gazeteciler, kamu gücü sahiplerinin memnuniyetini değil, halkın haber alma hakkını gözetmekle yükümlüdür. Valilerin, kaymakamların veya herhangi bir kamu görevlisinin, eleştiriye ve haber yapma hakkına karşı yargı mekanizmasını bir baskı aracına dönüştürmesi, demokratik toplum düzeniyle bağdaşmaz. Basın meslek örgütleri olarak; gazeteciler Sebahattin Yum ve Ercan Tunç’un maruz kaldığı bu hukuksuz gözaltı sürecini en sert biçimde kınıyoruz. Her iki meslektaşımızla da dayanışma içinde olduğumuzu vurguluyoruz. Kamu gücü kullanan tüm yetkilileri Anayasa’nın 28. maddesiyle korunan gazetecilere yapılan baskı, tehdit ve yıldırma girişimlerinden derhal vazgeçmeye çağırıyoruz. Adli mercilere, haber nedeniyle gazeteciyi soruşturma konusu yapmanın basın özgürlüğüne açık bir aykırılık olduğunu hatırlatıyoruz. Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşıdır. Gazeteciler suçlu değil, kamu adına gerçeğin izini sürenlerdir. Hiçbir baskı, hiçbir tehdit, gazetecilerin hakikati yazma iradesini susturamayacaktır."