İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye’de adalet sisteminin tartışmalı uygulamalarının bir örneği daha yaşanırken kritik bir karara imza attı. “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” gibi ağır bir suçlama yöneltilen ve uzun süredir Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Emine Ayşe Barım’ın sağlık durumu mahkemeye taşındı.
TAM TEŞEKKÜLLÜ HASTANEDEN RAPOR İSTENDİ
Sanığın avukatı Av. Aslı Kibar’ın 29 Mayıs 2025 tarihinde sunduğu dilekçede, müvekkilinin cezaevi koşullarında sağlığının ciddi risk altında olduğu belirtildi. Bunun üzerine mahkeme, Barım’ın kardiyoloji ve nöroloji uzmanlarının yer aldığı bir heyet tarafından tam teşekküllü bir devlet hastanesinde muayene edilmesine karar verdi.
EN GEÇ 7 TEMMUZ'A KADAR RAPORU İSTİYOR
Mahkeme, sanığın cezaevinde kalmasının sağlık açısından sakınca oluşturup oluşturmadığına dair detaylı bir raporun hazırlanmasını istedi. Raporun en geç 7 Temmuz 2025 tarihine kadar mahkemeye sunulması gerekiyor.
HASTA TUTUKLULARIN YAŞADIĞI ZORLUKLAR GÜNDEMDE
25 Temmuz 1969 doğumlu olan Emine Ayşe Barım’ın, İstanbul Kadıköy Göztepe Mahallesi nüfusuna kayıtlı olduğu bildirildi. Barım’ın durumu, uzun tutukluluk ve cezaevlerindeki sağlık koşullarına ilişkin süregelen tartışmaları bir kez daha gündeme taşıdı.
Adalet sisteminin eleştirildiği bir dönemde verilen bu karar, hasta tutukluların yaşadığı sağlık sorunlarına yönelik duyarsızlığı gözler önüne sererken, kamuoyunda “gecikmiş adalet, adalet değildir” tartışmalarını da yeniden alevlendirdi.