Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle hakkında başlatılan soruşturma kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan tutuklanan menajer Ayşe Barım, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

Mahkemede, hakkında 30 yıla kadar hapis cezası istenen Barım'ın tutukluluğunun devamına karar verildi.

İKİNCİ DURUŞMA 1 EKİM'DE

Ayşe Barım davasında karar arası verildi. Savcı Barım'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Barım'ın tutukluluğuna devam kararı verildi. İkinci duruşma 1 Ekim'de görülecek.

Barım’ın "Gezi sürecinde sanatçıları organize ettiği, medya yoluyla kamuoyunu yönlendirdiği ve eylemlerin organizasyonuna katkı sunduğu" öne sürülüyor.

ÜNLÜ İSİMLER HAKKINDA ZORLA GETİRME KARARI

Oyuncular Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsur, Dolunay Soysert, Nejat İşler, Nehir Erdoğan, Hümeyra Adak, Rıza Kocaoğlu, Selma Ergeç, Şükran Ovalı, Zafer Algöz’ün gazeteci Enver Aysever’in tanık olarak zorla getirilmesine karar verildi.

ADLİYEYE ÜNLÜ AKINI

Duruşmayı yakından takip etmekve Barım'a destek olmak isteyen çok sayıda sanatçı adliyeye akın etti.

Oyuncular Birce Akalay, Hakan Kurtaş, Bergüzar Korel, Serenay Sarıkaya, Ezgi Mola, Metin Akdülger ve Birkan Sokullu gibi pek çok isim adliyede duruşma salonunun önünde bekledi.

ÜNLÜLER 'HOŞ GELDİN AYŞE' DİYEREK ALKIŞLADI

Salonda bulunan tüm ünlüler ‘Hoş Geldin Ayşe’ diyerek alkışlamaya başladılar.

Barım'ın ilk sözleri, ‘Benimle ilgili tüm iddialar asılsızdır. Bu iddiaları sosyal medyada kimliği belirsiz kişiler yaymıştır' oldu.

Ayşe Barım ilk kez hakim karşısına çıkıyor - 1

AYŞE BARIM'IN SAVUNMASI

Saat 11.08'de duruşma salonuna getirilen Ayşe Barım, 11.15 itibarıyla savunmasına başladı. Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden Barım, "Devleti yıkmaya nasıl destek vermişim anlamıyorum. Evime 10 polis geldi, gözaltına alındım. Tutuklandım. 169 gündür Silivrideyim. 92. gün iddianame hazırlandı." dedi.

Cumhuriyet'in aktardığına göre, Barım, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

Erdoğan ile görüşen İmralı heyetinden açıklama
Erdoğan ile görüşen İmralı heyetinden açıklama
İçeriği Görüntüle

“Benimle ilgili tüm iddialar asılsızdır. Sosyal medya üzerinden yaratılan algı çalışmasının ardından hakkımda iddianame düzenlenmiş oldu. 23 yıldır menajerlik yapıyorum. Ocak ayında sosyal medyada hakkımda bir karalama kampanyası başlatıldı. Bu iddialar ilk olarak genç bir oyuncum üzerinden, gayri ahlaki şekilde para kazandığım yönünde ortaya atıldı. Ardından hakkımda tekelci olduğum gibi asılsız ithamlar yapıldı.

İftiraların ardı arkası kesilmedi; Gezi Parkı eylemleri üzerinden oyuncularımı yönlendirdiğim gibi suçlamalar üretildi. Ben hukuki haklarımı ararken bir sabah evime polisler geldi, evim ve iş yerim arandı. 3 gün gözaltında tutulduktan sonra sabaha karşı mahkemeye çıkarılıp tutuklandım. Gezi Parkı’na ilişkin bugüne kadar birçok soruşturma ve iddianame hazırlandı, hiçbirinde adım dahi geçmiyor. Bana nasıl bu kadar ağır bir iftira atılabilir, anlamıyorum.”

“İDDİANAMEDE ADI GEÇEN OYUNCULAR 2013’TE BENİMLE ÇALIŞMIYORDU”

İddianamedeki tarihsel tutarsızlıklara ve kendisine yöneltilen suçlamaların dayanaklarına dikkat çeken Barım şöyle devam etti:

“İddianamede adı geçen oyuncular, 2025 yılında benimle çalışan oyunculardır. Ancak Gezi Parkı olayları 2013 yılında yaşandı. İddianamede adı geçen hiçbir oyuncuyla o dönemde Gezi Parkı eylemleriyle bağlantılı bir ilişkim yoktur. Gezi Parkı döneminde yalnızca bir kez oraya gittim. İddianamede yer alan tek fotoğraf da o güne ait. O gün, bana bağlı çalışan oyunculardan 12 kişi, kendi istekleriyle Gezi Parkı’na gitmeye karar vermişti. Zaten bunu sosyal medyada kendileri duyurdular. Oyuncular setten çıkıp Gezi Parkı’na gidince, ben de setten veya oyunculardan birinin beni araması üzerine, onların yanında olmak için oraya gittim. Söz konusu fotoğraf da o gün çekilmiş bir kare. Üstelik o gün Gezi Parkı’nda çok sayıda ünlü oyuncu vardı ve o oyuncular o dönem benimle çalışmıyordu.”

Barım'ın savunması, saat 12.00 sularında sona erdi.

“YAŞAM HAKKIM ELİMDEN ALINIYOR”

Savunmasının sonunda Barım, kamuoyunda hedef gösterilmesine ve cezaevindeki sağlık durumuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Benim itibarımın bu şekilde ayaklar altına alınmasına isyan ediyorum. Aleyhimde herhangi bir delil ve suç unsuru yok. Lehime olan deliller dosyaya eklenmiştir.”

162 gündür tutuklu olduğunu vurgulayan Barım, sağlık sorunlarına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“162 gündür cezaevindeyim. Kalbimde 6 yeni hastalık çıktı. 12 kere hastaneye sevk edildim. Sağlık hakkımı istiyorum. Cezaevinden çıkıp ameliyatlarımı olmak istiyorum.”

Barım, sözlerinin sonunda yaşam hakkına vurgu yaparak mahkeme heyetine şöyle seslendi:

“Benim yaşam hakkım elimden alınmak isteniyor. Onurum, itibarım, yaşam hakkımı geri istiyorum.”

SAĞLIK SORUNLARI YAŞAMIŞTI
Kalp ve beyinle ilgili toplam 9 ciddi hastalığı bulunan Ayşe Barım, cezaevinde hayati tehlike oluşturan sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Son altı ayda sağlık durumu nedeniyle defalarca fenalaşan Barım, geçtiğimiz haftalarda bir kez daha hücresinde bayıldı.

Avukatları, müvekkillerinin yaşamsal riski göz önünde bulundurarak tahliyesi için 20 ve 30 Mayıs tarihlerinde mahkemeye başvuruda bulundu. Ancak her iki başvuru da reddedildi. 5 Haziran’da yaşanan yeni bayılma vakasının ardından 11 Haziran’da yeniden mahkemeye başvuran avukatlar, bu kez “ani ölüm riski”ni gerekçe gösterdi. Fakat mahkeme, bu talebi de kabul etmedi.

Mahkeme, Ayşe Barım’ın sağlık durumunun detaylı incelenmesi için Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne sevk edilmesine karar verdi. 9 kişilik uzman hekim heyetinin hazırladığı 2 Temmuz tarihli raporda, Barım’ın cezaevinde kalmasının yaşamı açısından ciddi tehdit oluşturduğu açıkça ifade edildi. Rapora göre, Barım’a kalıcı kalp pili takılmaması halinde ani ölüm riski bulunuyor. Ayrıca, daha önce beynine yerleştirilen iki stente rağmen yeni bir anevrizma oluştuğu ve bu baloncuğun patlaması durumunda beyin kanaması, felç ya da ölümle sonuçlanabilecek komplikasyonlar gelişebileceği belirtildi. Söz konusu anevrizmanın konumu nedeniyle şu an müdahale edilemediği de raporda yer aldı.

Barım’ın avukatları, sağlık kurulu raporunu da dosyaya ekleyerek yeniden tahliye talebinde bulundu. Adli Tıp Kurumu raporu beklenmeden tahliye kararının verilmesini isteyen avukatlar, aksi takdirde yaşanabilecek olası hayati sonuçların sorumluluğunun cezaevi yönetimi ve yargı organlarında olacağını ifade etti.

BARIM NEYLE SUÇLANIYOR?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Barım’ın Gezi davası sanıklarından Osman Kavala, Çiğdem Mater Utku ve Memet Ali Alabora ile olaylarla ilgili yoğun iletişiminin bulunduğunu, Barım’ın beraber çalıştığı oyuncuları protestolara yönlendirdiğini öne sürdü.

Açıklamada, “Olayların planlayıcılarından olduğu anlaşılmıştır.” ifadesine yer verildi.