İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir, emniyet işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Epözdemir hakkında “rüşvet”, “FETÖ/PDY’e yardım” ve “siyasal-askeri casusluk” suçlarından inceleme açıldı.

Epözdemir, dün (13 Ağustos) öğleden sonra Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. 4 günlük gözaltı süresince emniyette ifadesi alınmayan Epözdemir’in savcılıkta ifade işlemlerinin 17.00 sıralarında başladığı, ancak telefonunun çözülemediği belirtildi.

Savcılık ifadeleri geceyarısından sonra biten Rezan Epözdemir üzerine atılı rüşvete aracılık etmek suçundan tutuklanması, silahlı terör örgütüne yardım etme ve siyasal ve askeri casusluk suçlarından yurt dışına çıkma yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Rezan Epözdemir sabah saatlerinde tutuklandı.

Rüşvet suçu soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve Bakırköy Adliyesi’nde yazı işleri müdürü olarak görev yapan dönemin savcısı C.Ç. nin katibi K.Y. etkin pişmanlık ve ikrar yönündeki ifadesi kapsamında serbest bırakıldı.

Hakimlik sorgusu 04.00 sıralarında sonuçlanan Epözdemir, rüşvet suçundan tutuklandı. Mahkeme, savcılığın, terörle ilgili suçlamadan yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol talebini ise reddetti.

Epözdemir savcılıkta verdiği ifadede bütün suçlamaları reddetti.

Rezan Epözdemir ifadesinde öncelikle soruşturmanın yetkisiz makam tarafından yürütüldüğünü öne sürdü. Ayrıca Epözdemir, 2802 sayılı kanunun 86. maddesi uyarınca dosyanın Hakimler Savcılar Kurulu’na gönderilmesi gerektiğini savundu, benzer bir dosyanın daha önce HSK’ya gönderildiğini belirtti.

Epözdemir, bu yönde Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlarını dosyaya sunduğunu ifade etti. Özel hayata ilişkin belgelerin imha edilmesini, kıymetli evrakların ise iade edilmesini talep etti.

TANIŞIKLIĞI 2007'YE DAYANIYOR

Epözdemir, ihraç edilen savcı Cengiz Çallı ile 2007 yılında Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tanıştığını anlattı, o dönem İstanbul Barosu temsilcisi olduğunu söyledi. Çallı’nın 2020 yılından itibaren vekaletini aldığını belirten Epözdemir, “Cengiz Çallı ile tatile ya da mesai dışında yemeğe gittiğimi hatırlamıyorum” dedi. Epözdemir, tatil veya yemek gibi özel ilişkilerin dosya ilişkisi bulunmadıkça hukuken sorun teşkil etmediğini söyledi.

Gözler adliyede: Rezan Epözdemir için savcı ne istedi
Gözler adliyede: Rezan Epözdemir için savcı ne istedi
İçeriği Görüntüle

Epözdemir, Çallı’nın soruşturmalarına hiç vekalet sunmadığını iddia etti, 2021 Nisan’dan sonra işlerinin yoğunlaşması nedeniyle makam ziyaretlerini bıraktığını söyledi.

DOLANDIRICI DEDİ

Epözdemir, rüşvet davası şüphelisi Atalay Demirbaş hakkında sorulan sorulara da yanıt verdi, Demirbaş’la ortak arkadaş vasıtasıyla tanıştığını söyledi. Epözdemir, “2018’de vekalet verdiğini ancak dolandırıcı olduğunu öğrenince istifa ettiğini” anlattı.

“Atalay Demirbaş adli sicil kaydına bakıldığında görüleceği üzere dolandırıcıdır” diyen Epözdemir, Demirbaş’ın 5 yıldır kendisinden para talep ettiğini iddia etti.

Epözdemir, Zihni Çakır ile geçmişte hukuki ihtilafları bulunduğunu, söz konusu şahsın lehine tanıklık yaptığı dosyalarda kendisine kumpas kurduğunu savundu.

ALACAK İLİŞKİSİ

Epözdemir, WhatsApp mesajlaşmalarına dayandırılan rüşvet iddialarını da çelişkili bulduğunu belirtti. 07 Temmuz 2021 tarihli mesajlaşmanın, iddia edilen para alışverişi tarihleriyle uyuşmadığını, şüpheli olarak gösterilen paranın kendisine değil Cengiz Çallı’ya ait olacağını söyledi. Ayrıca, ofisinde ele geçirilen 09 Temmuz 2021 tarihli bonoların da hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunu, bu belgelerin alacak iddiasını tevsik eden evrak olduğunu belirtti.

Epözdemir ayrıca Sultangazi Halkbank şubesinde borç para verdiğine şube müdürü Hüseyin Mercan ve müşteri Veysi Karaman’ın şahit olduğunu söyledi, bu kişilerin dinlenmesini talep etti.

TATİLLER SORULDU

Epözdemir, soruşturma kapsamında kendisine uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep etti. Oğlunun Londra’daki dil eğitimi nedeniyle seyahat planlarının bulunduğunu belirten Epözdemir, uçak rezervasyonlarına dair belgeleri dosyaya sundu. Ayrıca, aleyhinde beyanda bulunan kişiler hakkında TCK’nın 267. maddesi uyarınca iftira suçundan soruşturma başlatılmasını talep etti.

Epözdemir’in avukatları Ahmet Gökçen, Murat Öksüz ve Tahsin Emircan Bilginer de müvekkillerinin beyanlarını tekrar ederek, herhangi bir adli kontrol tedbiri uygulanmadan serbest bırakılmasını talep etti.

TERÖR İFADESİ

Adliyeye sevk edilen Epözdemir'in 'terör' soruşturması kapsamında savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı.

'GÜRSEL TEKİN'İN RİCASI ÜZERİNE KATILDIM'

Basında yer alan, Mossad ve CIA ajanıyla birlikte görüldüğü fotoğraf hakkındaki soruyu cevaplayan Epözdemir, “Orada hatırlamamakla birlikte onlara göre çok az bir süre kaldık. Hatta fotoğrafa bakıldığında tabağımın boş olduğu da görülecektir. Tam hatırlamamakla birlikte daha önce de belirttiğim gibi yaklaşık yarım saat, 45 dakika, belki 1 saat kadar oturduk, sonra da kalktık. Erken kalktığımıza eminim. CHP Genel Sekreter sıfatıyla Gürsel Tekin'in ricası üzerine katılmak durumunda kaldım. Masada neler konuşulduğunu duymadım, zaten benden uzakta konuşuldu her şey" dedi.

'MASADAN KALKTIKTAN SONRA ARKADAŞIMI GÖRDÜM'

Epözdemir'in cevabı üzerine HTS kayıtlarını gösteren savcılık, mekanda beyan ettiğinden daha fazla kaldığının tespit edildiğini belirtti.

Epözdemir bu soruyu ise, “Ben söz konusu masadan söylediğim zaman diliminden kalktıktan sonra aynı mekanda meslektaşım olan, aynı zamanda ağabeyim olarak gördüğüm F.E.Y.'nin de orada olduğunu gördüm. Onların masasına gittiğimi de hatırlıyorum. Bu sebeple o saate kadar baz vermiş olabilirim" dedi.

ÇAKARLI ARACI

Epözdemir'e Cengiz Çallı adına verilen koruma kararına kapsamında iki şerh hakkının kendisi tarafından kullanıldığı soruldu.

Epözdemir, "Üzerinden zaman geçtiği için tam olarak hatırlamıyorum" dedi.

NE OLDU?

Rezan Epözdemir, “rüşvet”, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım”, “siyasal ve askeri casusluk” suçlarından yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında 10 Ağustos’ta gözaltına alındı.

Gizlilik kararı verilen “rüşvet” soruşturması kapsamında ifadesi alınan tanık A.D, Epözdemir’in rüşvet aldığı üç farklı eylem olduğuna ilişkin iddiada bulundu.

A.D, Epözdemir’in vekalet ilişkisi bulunmayan 2021’de olayda, Epözdemir ile Cengiz Çallı’nın, bir tahliye işlemi karşılığında 75 bin dolarlık kısmı tahliye öncesinde, kalan 75 bin dolarlık kısmı da tahliye sonrasında olmak üzere 150 bin dolar rüşvet aldıklarını, bu rüşvetin 75 bin dolarlık kısmının Cengiz Çallı tarafından 7 Temmuz 2021’de Epözdemir’e götürüldüğünü öne sürdü.

Yine dosya kapsamındaki “WhatsApp” kayıtlarının da 7 Temmuz 2021’de 75 bin dolar rüşvet alındığının doğrulandığı idda edildi.

AKP'DE KRİZE NEDEN OLDU

Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, önceki gün Epözdemir soruşturmasıyla ilgili çeşitli iddialarda bulunmuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın ciddi bir krize dönüşmek üzere olduğunu savunan Tayyar, Epözdemir’in ısrarla cep telefonunun şifresini vermek istemediğini ileri sürerek, “Şifre krizi aşılamadığı için sorgu süresi uzatıldı. Mehmet Uçum başta olmak üzere ‘hatırlı’ çok sayıda isim devrede, Başsavcı Akın Gürlek’i kuşatma altına aldılar. Gürlek, İmamoğlu dosyasında bile görmediği yoğun baskı karşısında bunalmış vaziyette, şahsına yönelik iftira kampanyası başlatılmasından endişe duyuyor” diye yazdı.

Mehmet Uçum da, Tayyar’ın kendisiyle ilgili iddialarını yalanlamıştı.