Ocak ayında belirlenen 22 bin 104 TL asgari ücretin, enflasyona karşı yılın ilk yarısındaki 6 bin TL değer kaybettiğini belirten Ağbaba “Ekonomik krizin kronikleştiği ve derinleştiği bir zaman diliminde, asgari ücretin yılda 1 kez artırılması ücretli sınıfın sistematik yoksullaşmasına sebep olmuştur” dedi.
Alım gücü üzerinden örnekler veren Ağbaba “Türkiye’de bir işçi asgari ücreti ile sadece 22 kilo et alabiliyor. Fransa’daki bir asgari ücretli ise 147 kilo alıyor. Yani bizden yüzde 670 daha fazla. Almanya’da bir asgari ücretli en az 82,5 kilo, benzer ekonomik yapıya sahip Yunanistan’da bir asgari ücretli en az 68 kilo et alabiliyor. Yağdaki alım gücü farkımız ise daha çarpıcı. Fransa’da bir asgari ücretli 589 litre, Almanya’da 513 litre, Hollanda’da ise 1218 litre yağ alabiliyor. Türkiye’de ise bir asgari ücretli sadece 234 litre yağ alabiliyor” ifadelerini kullandı.
‘REEL KAYIP 6 BİN LİRAYI GEÇTİ’
Yumurta, pirinç ve patates üzerinden de örnek veren Ağbaba “Almanya’da 2 bin 54 Euro asgari ücretle 8 bin 500 adet yumurta, 822 kilo pirinç ve 1834 kilo patates alınabilirken; Türkiye’de asgari ücretle sadece 2 bin 843 adet yumurta, 350 kilo pirinç ve bin 80 kg patates alınabiliyor. Bu, Türkiye’deki asgari ücretlinin temel gıda maddelerine erişiminin Almanya’ya kıyasla ne kadar sınırlı olduğunu göstermektedir. Bu veriler, Türkiye’deki gıda enflasyonunun vatandaşların temel gıda ihtiyaçlarını karşılamasını nasıl zorlaştırdığını açıkça göstermektedir. Asgari ücretin yılın ilk yarısında reel kaybı 6 bin lirayı geçmiştir. Önce bu kaybın yerine konarak, Temmuz ayında yeni asgari ücretin bunun üzerinde belirlenmesi gerekmektedir” çağrısını yaptı.