Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) 2021-2024 yılları arasında düzenlediği 32 konserle ilgili soruşturma başlatılması ve bu kapsamda 13 kişinin gözaltına alınması, CHP'de tepkiyle karşılandı.

Eleştirilerin odağında yargı sürecine ek olarak eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında gece saatlerde paylaştığı "Hazır mısın Ankara? Hazır mısın Türkiye? Ankara'da milyarlık vurgun patlıyor" mesaj da vardı.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Ankara'yı çeyrek yüzyıl boyunca parsel parsel satanlar, Ankara Büyükşehir'e yapılan operasyonu 8 saat önceden duyuruyor. 2019 öncesine hiçbir soruşturma yokken bugünün ABB’sine yönelmek adaletle açıklanamaz. Ellerinizi ABB’den çekin" dedi.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da soruşturma gizliliğinin ihlal edildiğini söyledi.

"Ceza Muhakemesi Kanunu açık hükümler içeriyor soruşturma aşaması gizlidir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin üçüncü kişilerle paylaşılması sürecin selameti için yasaktır. Bu gizliliğin ihlali bizzat suçtur" diyen Tanal, şöyle devam etti:

Ankara'da korkutan yangın! Geri dönüşüm fabrikası alev alev yanıyor....
Ankara'da korkutan yangın! Geri dönüşüm fabrikası alev alev yanıyor....
İçeriği Görüntüle

"Bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi hakkında son dakika haberiyle kamuoyuna yansıyan soruşturma daha resmi kaynaklar açıklama yapmadan 8 saat önce Melih Gökçek’in sosyal medya hesabından duyurulmuştur. Bu tablo üç çıplak gerçeği ortaya koyuyor;

1) Yargıdan bilgi sızdırılmıştır. Bu durum Ceza Muhakemesi Kanunu’nun soruşturmanın gizliliği ilkesine doğrudan aykırıdır.

2) Yargı siyasete malzeme edilmiştir. Bir yargı sürecinin başlaması bile beklenmeden siyasi bir aktörün propaganda aracına dönüştürülmesi hukuki değil siyasidir.

3) Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ağır darbe almıştır. Hukuk devleti ilkesinin temeli olan bağımsız yargı siyasi operasyonun aparatı haline getirilmiştir. Hukuk devletinde yargı kararları siyasetin ağzından değil bağımsız mahkemelerin kürsüsünden öğrenilir.

Soruşturmanın gizliliği bir siyasetçinin sosyal medya hesabından delik deşik ediliyorsa bu dosya baştan sona siyasidir. Unutulmasın, yargı iktidarın sopası değil, milletin adalet umududur. Gizliliğin çiğnendiği siyasete servis edilen bir dosyanın tek adı vardır; siyasi operasyondur."

GÖKÇEK'TEN BİR MESAJ DAHA

Tepki konusu mesajını profiline sabitlediği görülen Gökçek, kamuoyundan gelen eleştirilerin ardından yeni bir mesaj attı:

"Ankara Büyükşehir'de konser vurgunlarıyla operasyon yapılmış. Yapılması son derece doğal. Bu olayın dün attığım tweetle ilgisi yok. O vurgun, milyarlık vurgun. Duyduğunuzda dudaklarınız uçuklayacak. Skandalın patlamasına az kaldı."

YİNE BİLİRKİŞİ TARTIŞMASI

Halktv'de yer alan habere göre; ABB’ye yönelik operasyon öncesi hazırlanan bilirkişi raporundaki isimler dikkat çekti. Söz konusu operasyona yönelik hazırlanan bilirkişi raporunda bir muhasebe bilim uzmanı, ihale mevzuatı uzmanı ve bir de Sayıştay uzman denetçisinin imzası bulunuyor. Raporda yer alan muhasebe bilim uzmanı bilirkişinin ABB’ye yönelik diğer başvurularda da imzasının olduğu ortaya çıktı.

İSTANBUL’DA NE OLMUŞTU?

İstanbul’da CHP’li belediyelere yönelik düzenlenen operasyonlarda dört bini aşkın bilirkişi arasından, sürekli olarak aynı bilirkişinin atandığı ve devamlı olarak CHP’liler aleyhine rapor hazırladığı ortaya çıkmıştı. Bu durumu kamuoyuna duyuran İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve haberleştiren gazeteciler hakkında soruşturma başlatılmıştı.

"HEP AYNI BİLİRKİŞİ"YE MANSUR YAVAŞ DA DİKKAT ÇEKTİ

Belgelerle de kanıtlanan "aynı bilirkişi" tartışmasına ABB Başkanı Mansur Yavaş da dikkat çekmişti.

Operasyon sonrası yapılan açıklamada şu ifadeler yer almıştı:

Yakın zamanda bir basın toplantısıyla açıklayacağımız üzere, yaptığımız şikâyetlerle ilgili hazırlanan bilirkişi raporlarının hep aynı kişiler tarafından yazıldığı, bu kişilerin hazırladığı raporlarla kapatılan dosyalar ve bu dosyalardaki şüphelilerin siyasi kimlikleri kamuoyu ile paylaşılacaktır. 4 bin bilirkişi arasından hep aynı kişilerin görevlendirilmesi ciddi bir sorun teşkil etmektedir.

Örneğin AKP İl Başkan Yardımcısına verilen teleferik ihalesinden kaynaklanan güncel zarar yaklaşık 58 milyon dolar (2,4 milyar TL) olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamıştır.

Yine aynı bilirkişiler; Melih Gökçek’in imzasının bulunduğu makam oluru olmasına rağmen “imzası yok” diyerek bilirkişi raporu hazırlanmış akabinde savcılıkça takipsizlik kararı verilmiştir.

Bir başka örneği de 2015’te Seymen su ile yapılan sözleşme kapsamında hiçbir hizmet alınmadan milyonlarca lira kamu zararı oluşmuştur. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, dosyada 16 kez savcı değişmiş, halen iddianame düzenlenmemiştir.

Bizim beklentimiz; bekletilen bu dosyalarla ilgili soruşturmaların derhal yapılması, şahıslar hakkında gözaltı, ev araması ve tutuklama tedbirlerinin uygulanmasıdır.