MHP lideri Bahçeli'nin "Komisyon İmralı'ya gitmezse, alırım yanıma 3 arkadaşımı kendi imkanlarımla İmralı'ya gitmekten imtina etmem" çıkışı büyük yankı uyandırdı. Bahçeli'nin sözlerine en çarpıcı yorum ise Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu'ndan geldi.
Haberler.com'a açıklamada bulunan Ağıralioğlu, "Artık söz söyleyemeyecek hale geldim. Pek böyle kelimeye daralmam, pek böyle bir şeyi ifade etmekte zorlanmam. Ama bu her geçen gün şaşkınlıktan daha fazla mahcubiyet, mahcubiyetten daha fazla ya acaba artık buna konuşmaktan imtina mı etsek, vaz mı geçsek diyebileceğim bir şeyle karşılaşıyorum. Kendisi içinde tutarlıdır. Abdullah Öcalan'ı Meclis'e çağırmasından sonra geçen bu bir yıllık süreçte duyduklarımız, ettiklerimiz, yapıp ettikleri, heves ettikleri her şey ortadadır. Süreci başlatan olarak finali böyle yapması kendi tutarlılığı açısından makuldür yani" dedi. Ağıralioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
Umut hakkından bahsettiğine göre Öcalan'ın yanına gitmesi gereken sensin zaten. Yani çocuklarımızı 41 yıldır öldüren bir caniye Umut hakkından bahsedebildiğine göre, ona kurucu önder diyebildiğine göre, Bunu da Alparslan Türkeş'in mezarında söyleyebildiğine göre, bunların hepsini de aslında daha önce tam tersini söylemiş bir iradeyi temsil ettiğine göre; Türk milliyetçiliğinin, Türk milletinin teröristlere karşı daha önceki en keskin duygularını en sert ifadelerle söylemiş olan kişi sen olduğuna göre, Türk milletinin varlığını ifade ettiğin bu 40 yıl içerisindeki her sözünden dönüp bunları dediğine göre Öcalan'a kurucu Önder, bir teröriste Umut Hakkı, efendim bir terör örgütüne sorumlu davranıyorlar diyebildiğine göre...
"KENDİNİZE MÜTENASİP GÖRÜYORSANIZ..."
Bunların hepsini diyebildiğine göre... Bunları da niçin dediğini henüz milletinize izah etmediğinize göre bu izahı da herhalde Öcalan'la yapmaya karar vermiş olmanız lazım ki Öcalan'a gidiyorsunuz.
Onu da kendinize, onu da efendim şu andaki siyasi iradenize mütenasip görüyorsanız gidin, görüşün.
Sonra Öcalan'ın ne demek istediğini gelin mecliste anlatın. Öcalan şunu demek istedi, Öcalan'la görüştük bunu demek istedi diye gidiyor herhalde bu süreç anladığım kadarıyla. Zannediyorum ki ilerleyen günlerde o da olmaz diyebileceğimiz bir şey daha olacak.
Zannediyorum Devlet Bey yanına iki üç arkadaşını ifade ettiği gibi alacak, gidecek herhalde. Sonra görüşecek, sonra Öcalan'ın ne demek istediğini gelip milletine anlatacak herhalde.
Yani Allah muhafaza etsin. Allah onu da, efendim onun üzerinden Türk milletini de, Türk milliyetçilerini de, devletimizi de, mücadelemizi de ya muhafaza etsin artık diyecek bir şey yok. Ben artık duaya dönmek üzereyim.
"ALLAH ŞUUR FELAN NASİP ETSİN"
Yani Allah akıl, feraset, istikamet, keskin bir şuur falan nasip etsin. Yani bunun üstüne artık ben kendi dünyamdan, kendi kalbimden bir şey demek istemiyorum. Kem söz de etmek istemiyorum. Ama bu şuurlu bir tercih görünüyor. Kendi içerisinde de tutarlı. Yani Umut hakkından bahseden, Öcalan'a kurucu önder diyen gider.
"KÜRT'E KÜFÜR SAYARIM"
Ama ben Meclis'in Kandil'le muhataplığını, Meclis'in Öcalan'la muhataplığını Meclis'e hakaret sayarım. Kürt meselesi diye bir başlığı bu bahisle açıp Öcalan'ın muhatap edilmesini Kürt'e küfür sayarım.
Öcalan'ın Kürtlerin temsilcisi sayılmasını 40 yıllık mücadelemize bühtan sayarım. Kandil'i muhatap almayı, Kandil'i Meclis'le muhatap edecek bir komisyon etrafında toplanmayı siyasete hakaret sayarım. Bunların hiçbirisini doğru bulmuyorum. Meşru görmüyorum. Burada bir tek şey var, bir tek olumlu şey, bir tek.
Efendim terörsüz Türkiye istemiyor musunuz? İstiyoruz efendim. Terörsüz Türkiye istiyoruz. Ama biz terörsüz Türkiye'yi devlet irademizle, millet beraberliğiyle, hukukla, kanunla, kalkınma irademizle gerçekleştirmek istiyoruz. Terörsüz Türkiye istiyoruz. Teröristlerden medet umulmasından rahatsızız.
Terörsüz Türkiye istiyoruz. Öcalan'ın terörsüz Türkiye muhatabı olmadığına inanıyoruz. Eğer konuşarak oluyorduysa, eğer Öcalan'la konuşarak oluyorduysa Devlet Bey dahil bütün devlet adamlarımız, bütün siyaset adamlarımız daha önce niçin konuşmadıklarını izah edecekler.
Eğer Öcalan'la konuşarak oluyorduysa bu 41 yıllık terörün 25 yılı bu hükümet döneminde. Dolayısıyla daha önce niçin konuşmadınız? Daha önce konuşanlara niye hakaret ettiniz? Geçen seçimniçin Öcalan üzerinden, Öcalan'a hakaret ederek seçim geçirdiniz? Şimdi Öcalan'a niye iltifat ettiniz? Neyi murad ediyorsunuz açıklamak zorundasınız.
"İBRAHİM KALIN BİR AÇIKLAMA YAPABİLİR Mİ ACABA?"
Bakın efendim silahlar bırakılacaktı, teslim yerleri ayarlanacaktı. Teslim yerler belirtilecekti, süreci de istihbarat yönetecekti. İbrahim Kalın bir açıklama yapabilir mi acaba? Efendim 30 tane kovanın içine silah koydular. Diğer teröristler Suriye'ye geçtiler. Silahlarıyla bir sürü video paylaşıldı.
Hani bu silahlar teslim alınacaktı? Herkes diyor ki Türkiye'de bırakacak, silah bırakacak terörist bırakmamıştınız zaten. Canını okumuştunuz bunların. Biz yenildik mi ki bunlarla konuşuyoruz? Biz terör örgütüne mağlup mu olduk ki bunlarla konuşmaya karar verdik? Bunlar kim ki? 50-60 tane kaldı diyordunuz. 50-60 tane kalmış teröriste koca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni vakarıyla, 40 yıllık mücadelesiyle, meclisiyle, siyasetiyle, Türk milliyetçiliğinin çelikten iradesiyle nasıl teslim ettiniz kardeşim?
Bunu izah edeceksiniz bize. Niçin ettiniz? 60 tane kaldığını kendi ağzınızdan bağıra bağıra söylediğiniz... Elinde bırakacak silahı kalmamış teröristlere siyaseti, devleti, milleti, mücadelemizi niçin teslim ettiniz, yahut niçin yenilmiş gibi masaya oturttunuz bunlarla? Bunun izahını yapacaksınız. Bugün yapmazsanız yarın yapacaksınız.
"RÜYA GÖRDÜK SANIRDIK"
Devlet Bey tarafından PKK kadar sorumlu davranmamız gerektiği söyleniyor bize... Yani PKK sorumlu davranıyor. PKK bu süreçte çok sorumlu davranıyor. Bize de PKK kadar sorumlu davranmamız tavsiye ediliyor.
Ya bu kulaklarımızın duyduğunu bize birisi söylese rüya gördük sanırdık. Ee şimdi bunları duyuyoruz, bunların hepsini efendim bir şeye oturtmaya çalışıyoruz. Ben bunu kalbimde, devletimde, siyasetimizde, mücadelemizde, ödediğimiz bedelde, kabirlerinin başında evlatlarının hüznünü yaşayan ailelerimizle, geride kalanlarımızla ben hiçbir yere oturtamıyorum.
O yüzden diyorum ki Allah devletimizin vakarına, Allah milletimizin zihin selametine efendim hıfzıyla muhafaza etsin, inşirah duygusu versin bize. Yoksa biz gerçekten biraz daha devam ederlerse zihin selametimizi yitireceğiz yani. Allah devleti, milleti korusun bakalım.