Türkiye’de bulunan 17 bakanlığın yanına bir yenisi daha ekleniyor. Dünya Gazetesi’nin haberine göre “Afet Bakanlığı” kurulması için çalışmalar başlatıldı. Belediyelerin itfaiyelerinin de bağlı olacağı yeni bakanlıkta mevzuat güncellemeleri hızlandırılacak, teknik personele sürekli eğitim verilecek, yapı sağlığı izlenecek ve ülke genelinde lojistik depolar kurulacak.
Yeni kurulacak bakanlık, sanayi, teknoloji ve tarım üretimi gibi alanları da kapsayarak ulusal ve yerel afet dayanıklılık stratejileri hazırlayacak. Ayrıca tüm yerleşim yerleri için risk analizleri yapılacak, afet risk haritaları hazırlanacak, 81 ilde telsizle iletişim sağlanacak.
10 NEDEN SIRALANDI
Afet Bakanlığının kurulmasına gerekçe gösterilen 10 başlıca neden şöyle sıralandı:
- Türkiye’nin coğrafi ve jeolojik koşullar açısından yüksek afet riski taşıması
- Yerleşim yerleri ve sanayi bölgelerinin afetlere karşı dirençsizliği
- İklim değişikliğinin yeni tehdit unsurları yaratması
- Türkiye’nin jeopolitik konumu gereği insan kaynaklı afetlere açık olması (KBRN, göç vb.)
- Afet yönetim planlarında kurumların yetersiz katılımı
- Sosyal medyada afet dönemlerinde yayılan dezenformasyon
- Genel afet sigorta sisteminin olmayışı ve düşük deprem sigortası oranı
- Toplumda afet bilincinin zayıf olması
- Afet yönetim planlarının uygulanmasında karşılaşılan engeller
- Afet sonrası artan farkındalığın kalıcı olmaması
Ayrıca afet alanlarında görev alacak personele yüksek ücret, ödüllendirme, yıpranma payı ve erken emeklilik gibi ayrıcalıklar tanınacak.
TMMOB’DAN HATIRLATMA: “DEPREM İLAHİ TAKDİR DEĞİLDİR”
23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi bir basın açıklaması yapmıştı. Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, “Depreme hazırlık geciktikçe riskler artıyor. Kaçınılmaz olan depremlere karşı kentlerimizi hazır hale getirmek mümkündür” demişti.
TMMOB’un açıklamasına göre Türkiye’de 6-7 milyon konut acilen dönüştürülmesi gerekirken, bugüne kadar yalnızca %10’u dönüştürüldü. İstanbul’da ise yaklaşık 1,5 milyon konut dönüşüm bekliyor.
Suna, 1999 Marmara Depremi’nden bu yana belirlenen toplanma alanlarının büyük kısmının AVM ve rezidanslara dönüştüğünü, acil kaçış yollarının da otoparka çevrildiğini hatırlatarak şu uyarıda bulunmuştu:
“Deprem ilahi takdir değildir, önlenebilir bir afettir. İmar afları can güvenliğini yok sayıyor, rant projeleri halkın yaşamını tehlikeye atıyor.”
