Galatasaraylı futbolcuların birçoğunun saçını sarıya boyatmasının ardından 7 ay önce yeni bir tartışma başlamıştı.
Galatasaray'ın ara transfer döneminde renklerine bağladığı İspanyol golcüsü Alvaro Morata yeni imajıyla dikkat çekmişti. Morata'nın Mauro Icardi ve Lucas Torreira'nın ardından saçlarını sarıya boyattığı görülmüştü.
Morata’nın saçını sarıya boyattıktan sonra sakatlık sürecinin azaldığı ve çok hızlı bir şekilde iyileştiği öne sürülmüştü.
Galatasaraylı futbolcuların birçoğunun saçını sarıya boyatması üzerine sosyal medyada “Saç boyatmak, doping testlerinden geçmeyi sağlıyormuş” iddiası tartışma konusu oldu.
Adli Tıp Kurumu’nun temellerini atan Üsküdar Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy sosyal medyada gündem olan doping iddiasına ilişkin “Saç boyatmak, doping testlerinden geçmeyi sağlıyormuş” iddiasının doğru olup olmadığını açıklamıştı.
Sevil Atasoy sosyal medya hesabından tartışmaya ilişkin “Doping testi için sadece saç kullanılmaz, ayrıca boyalı saçta da aranan bulunur. ChatGPT’yi bir yana bırakın. Beni dinleyin:)” açıklamasını yapmıştı.
SEVİL ATASOY’DAN YENİ DOPİNG AÇIKLAMASI
Yalnızca spor dünyasını değil, akademiyi ve iş yaşamını da etkileyen yeni bir tehdide dikkat çeken INCB Başkanı ve Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Sentetik uyarıcılar ve ‘akıllı ilaçlar’ artık sadece eğlence amaçlı değil, performans artırmak için de yaygın biçimde kullanılıyor” uyarısında bulundu.
Üsküdar Haber Ajansı’nın (ÜHA) haberine göre, performans artırıcıların kullanımının artık sahayı aşıp sınıf ve ofislere de girdiğini kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Öğrenciler ve profesyoneller, uzun süre odaklanmak ve verimliliklerini artırmak amacıyla bu sentetik uyarıcılara başvuruyor” dedi.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, yalnızca spor dünyasını değil, akademiyi ve iş yaşamını da etkileyen yeni bir tehdide dikkat çekti.
Prof. Dr. Sevil Atasoy, performans artırıcı sentetik maddelerin hızla yayılması üzerine yaptığı değerlendirmede, “Sentetik uyarıcılar ve “akıllı ilaçlar” artık sadece eğlence amaçlı değil, performans artırmak için de yaygın biçimde kullanılıyor.” uyarısında bulundu.
Yeni nesil zihin güçlendiriciler ve psikoaktif maddelerin hızla yayıldığını dile getiren Prof. Dr. Atasoy, “Nootropik olarak tanıtılan zihin güçlendiriciler, sahte steroidler ve yeni psikoaktif maddeler (NPS), hem profesyonel hem amatör kullanıcılar arasında hızla yayılıyor. Bu maddeler çoğu zaman amfetamin, katinon veya sentetik kannabinoid etkisi yaratıyor ve bitkisel gıda takviyeleri gibi masum görünümlü ürünlerde gizlenebiliyor” dedi.
SPORUN TEMİZLİĞİ TEHDİT ALTINDA
Doping, sporun adil rekabet ruhuna uzun süredir zarar veren bir olgu olduğuna işaret eden Prof. Dr. Atasoy, “Ancak Kurul, son yıllarda doping vakalarının artık yalnızca klasik steroidlerle değil, henüz yasaklılar listesine alınmamış yeni kimyasallarla da arttığını bildiriyor. Bu maddeler yalnızca performansı değil, toparlanma süresini de hızlandırabiliyor. Sorun şu ki, birçok ‘doğal’ sporcu takviyesi gerçekte bildirilmemiş psikoaktif maddeler içeriyor ve bu nedenle standart doping testleriyle tespit edilmeleri oldukça zor.” diye konuştu.
DOPİNG SINIFA VE OFİSE DE GİRDİ
Performans artırıcıların kullanımının artık sahayı aşıp sınıf ve ofislere de girdiğini kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Öğrenciler ve profesyoneller, uzun süre odaklanmak ve verimliliklerini artırmak amacıyla bu sentetik uyarıcılara başvuruyor. INCB, özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ilaçlarının – amfetamin, deksamfetamin ve metilfenidat gibi – kötüye kullanılmasının yaygınlaştığını, reçetelerin kolaylaşmasının da bu durumu tetiklediğini belirtiyor.
Uzmanlara göre bu ilaçların sentetik uyarıcılarla birlikte kullanılması zehirlenme riskini artırabiliyor veya tedavi edici etkilerini ortadan kaldırabiliyor” diye konuştu.





