Abdulkadir Selvi, Hürriyet'te "Tülay Hatimoğulları süreci sabote etmeye mi çalışıyor" başlıklı bir yazı yayınladı.

Selvi'nin yazısında konuyla ilgili, "'İSTANBUL’u dinliyorum gözlerim kapalı' dizelerinden esinlenerek, 'Tülay Hatimoğulları’nı dinliyorum gözlerim kapalı' demeyi çok arzu ederdim ama tam tersi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nı dinlerken gözlerim yerinden oynayacak gibi oluyor" ifadelerini kullandı.

"KULİSLERDE SÜREÇTEN RAHATSIZ OLDUĞU KONUŞULUYOR"

Hatimoğulları'nın yaptığı açıklamalarla süreci gerdiğini söyleyen Selvi, "Tülay Hatimoğulları ne zaman bir açıklama yapsa; PKK’nın silah bırakma süreciyle yumuşayan iklim değişiyor. Ortam geriliyor. ‘Yoksa bu süreç de başarılı olamayacak mı? PKK silah bırakmayacak mı? Bu süreç sabote edilecek mi?’ gibi kaygı ön plana çıkıyor. Terörsüz Türkiye sürecine karşı olanlar ise Tülay Hatimoğulları’nın bir sözünü alıp sürecin aleyhinde kullanmaya çalışıyorlar. Tülay Hatimoğulları açıklamalarıyla sürece karşı olanların eline malzeme veriyor. O zaman acaba Tülay Hatimoğulları da bu sürece karşı mı sorusu akla geliyor. Tülay Hatimoğulları’nın süreçten rahatsız olduğu kulislere yayılıyor. Öcalan’ın iradesine karşı olduğu konuşuluyor" dedi.

İstanbul Üniversitesi işçileri iş bıraktı: Kamu çerçeve protokolü tavizsiz imzalansın
İstanbul Üniversitesi işçileri iş bıraktı: Kamu çerçeve protokolü tavizsiz imzalansın
İçeriği Görüntüle

Selvi şunları yazdı:

PKK’nın silah bırakma süreci başladı. Bese Hozat’ın öncülüğünde bir grup PKK’lı silahlarını yaktılar. Bundan sonra Meclis’te bir komisyon kurulup yasal düzenlemeler yapılacak. Dağa çıkıp terör eylemine karışanlar var. PKK’ya katılmış ama terör eylemlerine katılmamış olanlar var. Dağa çıktığı halde kayıtlara girmemiş olanlar var. Lider kadro var. Cezaevindeki PKK’lılar var. Bir de Selahattin Demirtaş gibi isimlerin durumu var. Bunlarla ilgili yasal düzenleme yapılacak. Şehitler vermiş bir ordunun komutanı olarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Askerlik çağına gelen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı PKK’lılar herhangi bir eyleme katılmamışsa, askerlik görevini yapmamışsa askere alınır” derken, Tülay Hatimoğulları “PKK’lılar geldikleri zaman tutuklanacaklarsa gelemezler” diyerek kime hizmet ediyor?

Şimdi bu dil bu sürece yarar sağlar mı? Bu üslup Öcalan’ın iradesine uygun bir üslup mu? PKK bile silah bırakma kararı almışken Tülay Hatimoğulları bu sürece karşı mı? Süreci sabote etmeye çalışıyor mu?