Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, öğretmen atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) soru önergesi verdi. Öztürkmen, önergesinde Bakan Tekin’in "Artık 40 bin, 50 binli atamalar mümkün değil" yönündeki sözlerine tepki göstererek, yüz binlerce öğretmenin atama beklediğini vurguladı.

Öztürkmen, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'deki ücretli öğretmen sayısındaki artışa dikkat çekti. Vekil, "2025 yılı itibarıyla 78 ilde toplam 86 bin 136 ücretli öğretmen görev yapıyor. Bu sayı, geçen yıla göre 13 bin 413 kişilik bir artış gösterdi. Madem okullarda öğretmen açığı var, bunu ücretli öğretmenlerle dolduracağınıza kadrolu öğretmenlerle neden doldurmuyorsunuz" ifadelerini kullandı. Hasan Öztürkmen, ayrıca geçen yıl öğretmen atama sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen mülakatlar sonucu kontenjan dışında bırakılan ve "mülakat mağduru" olarak anılan öğretmenlerin durumuna da dikkat çekti.

CHP'li Öztürkmen, Bakan Yusuf Tekin'e şu soruları yöneltti:

2025-KPSS Alan Bilgisi maratonu sona eriyor! Adaylar son oturum için sınava girdi
2025-KPSS Alan Bilgisi maratonu sona eriyor! Adaylar son oturum için sınava girdi
İçeriği Görüntüle

Atama bekleyen öğretmen sayısı, eğitim fakülteleri ve pedagojik formasyonla beraber 1 milyona ulaştı. Ülkemizdeki 97 eğitim fakültesinden her yıl binlerce mezun verilmekte. Bu öğretmen adaylarımız ile ilgili nasıl bir istihdam düşünülüyor?
86 bin 136 ücretli öğretmenin görev yaptığı bir eğitim sisteminde, en az bu kadar öğretmen açığı var demektir. Madem okullarda öğretmen açığı var, bunu ücretli öğretmenlerle dolduracağınıza kadrolu öğretmenlerle neden doldurmuyorsunuz?
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik sistemi ne zaman sonlandırılacaktır?
Kadrolu öğretmenlere tanınan haklardan, ücretli öğretmenlerin yararlandırılmamasının haklı ve geçerli gerekçeleri var mıdır? Varsa bu gerekçeler nelerdir?
2025 yılını “Aile Yılı” ilan ettiniz ancak sözleşmeli öğretmenlerin tayin haklarının 3. yılın sonunda başlaması, eşinden ve çocuklarından ayrı yaşamaya zorlanmaları, aile bütünlüğünün bozulmasına neden olmaktadır. Bu sorunlar Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen “kanun önünde eşitlik” ilkesine ve yine 41. maddesinin ikinci fıkrasında ifadesinde bulunan 'aile birliğinin sağlanması' ilkesine aykırı değil midir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'Her yıl ortalama 40 bin öğretmen ataması yaptık' sözüne karşın verilen 15 bin atama sayısı çok büyük mağduriyetlere sebep olmuştur. Bu durum hem 2024 KPSS ile atama bekleyen öğretmenleri hem de 2025 yılında sınava giren öğretmenleri mağdur etmiştir. Bu yıl ek öğretmen ataması planlanıyor mu?
2024 yılı sözleşmeli öğretmen atama sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından mülakatlar aracılığıyla mağdur edilen ve kontenjan dışında bırakılan öğretmenlerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışmanız var mıdır?