Türkiye’nin en köklü ve en prestijli sinema organizasyonlarından biri olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, tüm zorluklara rağmen bu yıl 62. kez perdelerini açmaya hazırlanıyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutukluluğu gölgesinde hazırlıkları sürdürülen festival, sinemanın birleştirici ve dirençli gücünü bir kez daha hatırlatıyor.
ULUSAL HEYECAN
62. Altın Portakal Film Festivali; Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Ulusal Kısa Film Yarışması ve Sinema Okulları Öğrenci Filmleri Yarışması olmak üzere dört ana kategoride sinemacıları ağırlayacak. 14 Temmuz 2025’te başlayan başvurular, 22 Ağustos 2025 Cuma günü saat 18.00’e kadar devam edecek. Başvurular, festivalin internet sitesi üzerinden yapılabiliyor.
Yarışmalara yalnızca, 61. festivalin son başvuru tarihi olan 12 Ağustos 2024'ten sonra tamamlanmış, 62. festivalden önce Türkiye’de halka açık gösterimi yapılmamış ve başka bir yerli festivale katılmamış filmler kabul ediliyor. Bu yılki seçkilerde de yenilikçi hikâyelerin, cesur sinema dillerinin ve yaratıcı vizyonların öne çıkması bekleniyor.
DİRENCİN SESİ
Altın Portakal, yalnızca bir sinema festivali değil; aynı zamanda kültürel dayanışmanın, ifade özgürlüğünün ve yaratıcı direncin bir sahnesi olma iddiasını da sürdürüyor. Belediye başkanının cezaevinde olduğu, yerel yönetimin baskı altında bulunduğu bir süreçte festivalin yapılması, kültür-sanat alanındaki dayanışmanın da sembolü olarak öne çıkıyor.
ULUSLARARASI TANITIM
Festival, sinema üretimini destekleyen Altın Portakal Film Forumu, senaryo geliştirme ve yapım aşamasındaki projelere sunduğu fonlarla da dikkat çekiyor. Ayrıca Türk sinemasının uluslararası düzeyde görünürlüğünü artırmayı, yeni ortak yapım olanakları yaratmayı ve genç sinemacıların seslerini dünyaya duyurmayı hedefliyor.
SİNEMA YENİDEN HAYAT BULUYOR
24 Ekim - 2 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan festival, Akdeniz’in sıcaklığıyla sinemanın evrensel dilini birleştirecek. Antalya halkı ve sinemaseverler, festival boyunca yalnızca filmlerle değil; söyleşiler, atölyeler ve panellerle de zengin bir kültürel atmosfere tanıklık edecek.
Antalya’nın köklü sinema geleneğini yaşatmaya devam eden Altın Portakal, bu yıl bir yandan perde açarken bir yandan da şu soruyu sinemaseverlerin zihnine düşürüyor: “Sanat, baskıya rağmen mümkün müdür?” Antalya’nın cevabı ise net: Evet, sanat dirençtir. Ve Altın Portakal, bu direncin en parlak simgelerindendir.
