Usta gazeteci Zafer Arapkirli, BirGün gazetesindeki köşe yazısında Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik, toplumsal ve siyasal buhranı çarpıcı bir metaforla anlattı. Arapkirli, ülkenin adeta bir “yoğun bakım odasında yaşama tutunmaya çalışan” hasta konumuna geldiğini ifade ederek, “Ama bu yoğun bakım odasında ilelebet kalmayacağız,” dedi.

“ÜLKE YOĞUN BAKIMDA!”

Yazısına her sabah önünden geçtiği bir hastanenin acil servisinden yola çıkarak başlayan Arapkirli, insanların hastane kapılarında yaşadığı endişe, tedirginlik ve yas duygularını, bugünün Türkiye’sindeki genel ruh haline benzetti:

“Ülkenin neredeyse topyekûn bir yoğun bakım servisinde, tıbbi cihazlara bağlı olarak yaşam savaşı veren bir hali söz konusu.”

Arapkirli, bu tabloyu vatandaşın günlük hayatına nasıl yansıdığını anlattı.

Çarşıda, pazarda, vapurda, fabrikada, tarlada ya da üniversite kampüslerinde herkesin yüzünde aynı kaygı ve yorgunluk ifadesinin yer aldığını belirtti.

“REJİM HERKESİ SOLUNUM CİHAZINA BAĞLADI”

Arapkirli, sistemin halkı ekonomik baskılar, adaletsizlik ve hukuksuzlukla nefessiz bıraktığını belirterek şunları yazdı:

Erciyes Üniversitesinde protesto: Meliha Keskin'in katledildiği noktada toplandılar
Erciyes Üniversitesinde protesto: Meliha Keskin'in katledildiği noktada toplandılar
İçeriği Görüntüle

“Rejimin ve o zalim mekanizmanın aparatı olan tüm unsurlar, sadece insanları değil dağı, taşı, kurdu, kuşu, ormanı, yerin altını ve üstünü hedef alan topyekûn saldırılarla herkesi yapay solunum cihazına bağlı bir canlı haline getirdi.”

“ADLİYE KORİDORLARI DA YOĞUN BAKIM KADAR KARANLIK”

Arapkirli, kendi mesleki geçmişinden de örnekler vererek, adalet sisteminin muhalifleri cezalandırma aracına dönüştüğünü söyledi:

“Rejimin karakteri nedeniyle ‘bana yan bakan herkes bedel ödemeli’ saikiyle açılan soruşturmalar, muhalif sıfatı yakıştırılan herkesi yaşam hakkından men etmeye yemin etmişçesine yürütülüyor.”

“AMA BİZ HAKLI YERDE DURUYORUZ”

Zafer Arapkirli, bütün bu karanlık tabloya rağmen umudunu kaybetmediğini vurguladı. Mücadelenin devam edeceğini, haklı oldukları için sonunda kazanacaklarını belirtti:

“Bir grup kötünün, ezici çoğunluğu oluşturan iyilere bu kötülükleri yapabilecek gücü sınırlı ve süreli.
Bu yoğun bakım odasında ilelebet kalmayacağız.
Mücadelemiz, haklılığımıza olan inancımız bizi bu hasta yatağından kaldıracak.”

“KORKSUNLAR!”

Yazısının sonunda Arapkirli, karanlığa karşı direnişin umudunu şu cümlelerle özetledi:

“O gün geldiğinde bu kitlesel hastanenin kapısında el ele tutuşup özgürlük şarkılarını daha güçlü söyleyeceğiz.
Zaten o yüzden kötüler korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar.
Ödleri patlıyor. Patlasın.”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!