Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet birimlerinin koordinasyonunda IŞİD’e yönelik bugün yeni bir operasyon düzenlendi. Saatler süren çatışmanın ardından 6 IŞİD'li öldürüldü, 5 şüpheli de gözaltına alındı. Çatışmalar sırasında 3 polis memuru şehit oldu. Operasyon Yalova'nın örgüt içindeki kritik rolünü bir kez daha gündeme getirdi.

Yalova'daki IŞİD varlığının boyutlarını ortaya koyan en kapsamlı tespitler, 2021 yılından bugüne uzanan soruşturma dosyalarında yer alıyor. Örgütün Yalova’daki yapılanmasına dair en büyük kırılma noktası, 2021 yılının Ocak ayında gerçekleştirilen operasyonla kayıtlara geçti.

Yalova Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubeleri, örgütün Türkiye’deki üst düzey bir yöneticisi ile "suikastçı" kodlu bir teröristin izini sürerek geniş çaplı bir ağa ulaştı.

20-29 Ocak 2021 tarihleri arasında düzenlenen eş zamanlı baskınlarda, örgütün Yalova merkezli olarak İstanbul, Sakarya, Eskişehir, Mersin ve Şırnak illerini kapsayan bir yapı kurduğu belirlendi. Bu operasyon, Yalova’nın örgüt tarafından basit bir "yatakhane" olarak değil, bir komuta merkezi olarak kullanıldığını gösterdi.

İBB İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak dahil 4 kişi serbest bırakıldı
İBB İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak dahil 4 kişi serbest bırakıldı
İçeriği Görüntüle

Operasyonun merkezinde, İçişleri Bakanlığı kaynaklarınca "Türkiye Suikastçısı" olarak tanımlanan ve örgütün insan kaynaklarını yöneten A.Y. ile hücrenin yerel lideri ve idari sorumlusu A.G. yer aldı.

YALOVA 'HİCRET OFİSİ'YMİŞ

Soruşturma dosyalarına yansıyan bilgilere göre, Yalova hücresinin teknik kapasitesi, "Hicret ve Lojistik Ofisi" gibi işlev görüyordu. Avrupa’ya geçmek isteyen örgüt üyeleri için Yalova, sahte kimliğin basıldığı, seyahat planının yapıldığı ve çıkışın organize edildiği merkez konumundaydı.

Hücre evlerinde yapılan aramalarda ele geçirilenler, bu kapasiteyi gözler önüne serdi. Aramalarda; çeşitli ülkelere ait düzenlenmiş ve kullanıma hazır 433 pasaport ele geçirildi. Bu sayı, yaklaşık bir tabur büyüklüğündeki grubun uluslararası dolaşıma sokulması anlamına geliyordu.

Örgüt üyelerinin şehir içi denetimlerde ve bankacılık işlemlerinde kullanması için 346 sahte kimlik ele geçirildi. Pasaport ve kimlik yapımında kullanılan 9 adet profesyonel makine, soğuk damgalar, çipler, hologramlar ve sahte mühürler ele geçirildi.

İddianamelere göre hücre, finansman ihtiyacını hem dış kaynaklardan hem de yerel suç faaliyetlerinden sağlıyordu. Örgütün; Eskişehir, İstanbul ve Sakarya'da tespit ettiği varlıklı yabancı uyruklu iş adamlarını kaçırarak, silahlı tehdit ve yağma yoluyla paralarına el koyduğu belirlendi.

Para transferlerinde ise bankacılık sistemi yerine izlenmesi zor olan "Hawala" sistemi kullanıldı. Fiziki para transferi olmaksızın güvene dayalı işleyen bu sistemde; Suriye'deki bir sarrafın talimatıyla İstanbul'daki döviz ofisleri ödeme yapıyor, paralar kuryeler aracılığıyla Yalova'daki hücreye ulaştırılıyordu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan finansman iddianamesi ve MASAK raporları, örgütün ekonomik büyüklüğünü de ortaya çıkardı. Rapora göre;

Piko Turizm (1 Milyar TL): Sanıklardan Imad Machnouk'a ait Piko Turizm Şirketi'nin hesaplarında, 2017'den itibaren en az 1 milyar TL'lik işlem hacmi tespit edildi. Herhangi bir ticari faaliyeti bulunmayan şirketin, tamamen örgütsel para transferi için kullanıldığı, sanığın kişisel hesabında ise 212 milyon TL'lik hareketlilik olduğu belirlendi.

Sham Express ve Yaptırımlar: ABD Hazine Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 5 Ocak 2023'te mal varlığı dondurma kararı aldığı "Sham Express" ve "Wadi Alrrafidayn" gibi şirketlerin, insani yardım maskesi altında örgüte fon sağladığı saptandı.

Rakka Bağlantısı: Şubat 2023'te Suriye'nin Rakka kentinden "Abu Alaa" kod adlı Fawaz Abd-al-Hamid Hadib tarafından gönderilen 600 bin dolarlık fonun, Marmara Bölgesi'ndeki hücrelere dağıtıldığı tespit edildi. (Halk TV)