Ankara’da kritik isimlerin yakın koruma polisleri sessizce değiştirildiği öğrenildi. Benzer bir uygulama İstanbul Emniyet'inde de yürürlükte olduğu öğrenildi.
T24 yazarı Tolga Şardan’ın köşe yazısında aktardığı bilgilere göre, görev değişikliği yapılan polislerin ortak özelliği, geçmişte FETÖ bağlantısı iddiasıyla rapor tutulan ve “C” kodu verilen kişiler olmaları.
Şardan, “Koruma görevinden alınan epeyce polis olduğu ifade ediliyor” diyerek, bu isimlerin özellikle “C” kodlu personel olduğunu yazdı. Şardan şunları kaleme aldı:
"Pek görülmemiş uygulamayla ilgili yaptığım araştırmada, görev değişikliği yapılan koruma polislerinin ortak bir özellikleri olduğunu fark ettim. Koruma görevinden alınan epeyce polis olduğu ifade ediliyor.
Hepsi, Garson adlı gizli tanıktan -aslına bakarsanız, Garson’un da gerçek kimliğini hemen herkes biliyor artık, sadece kâğıt üzerinde ‘gizli tanık’- elde edilen Gülen cemaatinin tüm emniyet teşkilatına yönelik belli döneme kadar yaptığı fişleme ya da kodlama uygulaması çerçevesinde “C” koduna sahip olmaları. "
Şardan, “C” kodunun, emniyet raporlarında şöyle tanımlandığını aktardı:
“Geçmişte FETÖ sohbetlerine dahil olan ancak güncel olarak irtibat kurulamayan kişiler.”
C harfinin de FETÖ'nün toplantılarına 'Cem' demesi nedeniyle verildiği de Şardan ekledi.
Bu kod, 17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra değil, öncesinde FETÖ ile ilişiğini kesmiş olanları kapsıyor.
Kodun kaynağı ise, “Garson” adlı gizli tanığın ifadeleri. Şardan o tank hakkında "Hepsi, Garson adlı gizli tanıktan -aslına bakarsanız, Garson’un da gerçek kimliğini hemen herkes biliyor artık, sadece kâğıt üzerinde ‘gizli tanık’- elde edilen Gülen cemaatinin tüm emniyet teşkilatına yönelik belli döneme kadar yaptığı fişleme ya da kodlama uygulaması çerçevesinde “C” koduna sahip olmaları" ifadelerini kullandı.
30 BİN C KODLU PERSONEL VARMIŞ
Şardan, 30 bin C kodlu personel olduğunu aktardı. Şardan, C kodlu üst düzey emniyet mensupları olduğunu da iddia etti. Şardan, yazısının geri kalanın da şu bilgileri verdi:
"Garson’un fişlemelerinde geçen “C” kodunun alt açılımları da mevcut. CA, C?, CB, CC, CD, CE, CF, CAKT şeklindeki kodları, fişlemeyi açıklayan adli ve idari soruşturmalarda yer almakta.
MİT’in kısa süre önce İçişleri Bakanlığı’na dolayısıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ne teslim ettiği ve personelin daha önceki yıllardaki konumunu ortaya koyan yeni bilgilerden sonra teşkilattaki “C” kodlarına yönelik uygulamada değişikliğe gidilmesi dikkat çekici.
Bu arada emniyet içinde “C” kodlu olarak halen görev yapan personel sayısı yaklaşık 30 bin dolayında.
Böylesi çok sayıda ve şimdilerde “sarı renkli” olarak tanımlanan söz konusu personelin teşkilatta görev yapmasına olanak sağlanması, 15 Temmuz 2016’dan sonra İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Süleyman Soylu dönemine denk geliyor.
Soylu’nun, kendi görev döneminde ortaya çıkan tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletmesi ve fişleme kodunun 17-25 Aralık öncesinde sonuçlanması nedeniyle göreve devam etmesi öngörülen “C” kodlu polislerin öncelikle “yakın koruma” görevlerinden çekilmesi için il emniyet müdürlüklerine talimat verildi.
Talimatı veren bizzat İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya.
Yakın koruma görevinden çekilen polisler, halen teşkilatta. Farklı birimlere kaydırıldılar.
Bu noktada konuşulması gereken sorular var. Öncelikle neden önemli kişilerin yakın koruma polislerinin görev yerleri değiştirildi?
Peşinden ikinci soru: Neden polis memurlarının görev yerleri değiştirildi? “C” kodlaması olan amir ve müdürler de yer değiştirecek mi?
Mesela, halen üç kentte -hem de bu kentler ülkenin önemli kentleri arasında- il emniyet müdürlüğü yapan polis müdürlerinin “C” kodlu olduğu biliniyor. Söz konusu üç üst düzey polis müdürünün akıbeti ne olacak?"




