Vefanın adıdır Özgür Özel

Klasikleşmiş bir söz vardır:

“Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir.”

Siyasette yıllardır bu söz tekrar edilir durur. Ama açık konuşayım; bu zamana kadar siyasette bu cümlenin tersini söyleyemedim. Çünkü pratikte vefa, çoğu zaman gerçekten sadece İstanbul’da bir semt adı olarak kaldı.

Ta ki Özgür Özel’i yakından tanıyana kadar.

Özgür Özel demek, Türkiye için vefa demek oldu. Bunu bir slogan olsun diye söylemiyorum. Samimiyetiyle, siyasetin sert ve kirli arenasında herkesin gönlünü kazanan bir isimden söz ediyorum. Kimsenin mezhebine, kimliğine, inancına bakmadan; yalnızca “millet” diyerek siyaset yapan bir duruştan söz ediyorum. Kimin eli dara düşse, yanında biten bir Özgür Özel’den…

Bunu bugün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olduğu için söylemiyorum. Soma faciasında milletvekiliyken de oradaydı. Mazlumun, emekçinin, acının tam yanında duruyordu; vicdanla ve vefayla hareket ediyordu.

Yakın zamanda bunu daha da iyi gördük. Amansız bir kaza sonucu aramızdan ayrılan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in cenazesinde, mezarın başında yine Özgür Özel vardı. Mücadelesiyle tüm Türkiye’ye umut olmuş Şehzadeler Belediye Başkanı’nın cenazesinde en ön safta yine o vardı. Bugün de taziye çadırında, kendi evladı vefat etmiş gibi bir hüzünle yine oradaydı.

Yaşım genç ama kendimi bildim bileli siyasetin içindeyim. Bir iletişimci olarak da çok sayıda politikacı, lider gördüm; analiz ettim. Şunu net olarak söyleyebilirim: Hiçbiri gençlik kolları başkanlarının isimlerini, simalarını bilmez. Çoğu, kendi örgütünden bile habersizdir.

Özgür Özel’e bakıyorum; partisinin düz bir üyesinin bile adını biliyor. Grup toplantısına, mitinge kim gelmiş, isim isim farkında. İsmini bilmediğini de yüzünden bir daha unutmuyor. Çünkü onun büyük hırsları, koltuk sevdaları yok.

Tek bir derdi var:
Partisi iktidar olsun, bu millet zalimin elinden kurtulsun.

Bugün siyasetin en çok ihtiyaç duyduğu şey tam da bu: samimiyet, vefa, vicdan.

Bize de böyle liderler lazım.

İyi ki varsın, Özgür Özel.