Sözcü'den Evren Demirdaş’ın haberine göre, 8’inci Kolordu Komutanlığı Muhabere, Elektronik ve Bilgi Sistemleri (MEBS) Bölük Komutanlığı’nda görev yapan 24 yaşındaki Doğukan Dumlu, 15 Kasım 2025’te yaşamına son verdi. Dumlu’nun ailesi, olayın sıradan bir intihar vakası olmadığını öne sürerek, mobbing ve baskı iddialarıyla soruşturmanın kapsamlı şekilde yürütülmesini talep etti.
9 AY BOYUNCA İZİNSİZLİK VE HUKUKSUZ EMİRLER
Ailenin iddialarına göre Dumlu, yaklaşık 9 aylık görev süresince hiçbir disiplin cezası bulunmamasına rağmen sistematik baskıya maruz kaldı. Mesai sonrası kışladan çıkmasına saat 21.00’a kadar izin verilmedi, hafta sonları mesaiye çağrıldı ve tüm izin talepleri reddedildi. Dumlu’nun ailesine sık sık “9 aydır izne gelemedim, sizi çok özledim” dediği belirtildi.
SÖZLÜ SINAVLAR VE KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ BASKI
Yeni bölük komutanının göreve başlamasıyla baskının arttığı iddia edildi. Dumlu’nun izin almak için defalarca başvurduğu ancak her seferinde reddedildiği ileri sürüldü. Aile, komutanın Dumlu’yu odasına çağırarak sözlü sınavlara tabi tuttuğunu, soruları yanıtlayamayınca “Sana izin yok!” ifadeleriyle odadan kovduğunu aktardı. Ayrıca, Dumlu’ya 20 sayfalık ezber ödevler verildiği, yapamadığında tutanak tutulduğu ve ağır sözlü tacizlere maruz bırakıldığı iddiaları dosyada yer aldı.
NÖBET GÜNÜNDE ŞÜPHELİ EMİR
Dumlu’nun intiharından bir gün önce, resmî bir yazılı emir olmaksızın sözlü olarak Cumartesi nöbetine çağrıldığı öne sürüldü. Dumlu, durumu ailesine “Resmi emir yok, başıma bir şey gelirse sorumluluk almazlar” sözleriyle aktardı.
SON TELEFON GÖRÜŞMESİ VE ŞÜPHELER
Doğukan Dumlu, 15 Kasım’da saat 11.23’te annesiyle konuştu. Ses tonunun normal olduğu öğrenilen görüşmenin ardından yaklaşık 15 dakika boyunca telefon meşgul çaldı. Aile, bu süre zarfında Dumlu’nun komutanı ile görüşmüş olabileceğini düşünüyor.
AİLEDEN SERT TEPKİ: “BU OLAY KAPATILAMAZ”
Dumlu’nun ailesi, ölümün sıradan bir intihar olarak değerlendirilmesine karşı çıkarak, “Başka canlar yanmasın. Oğlumuzun yaşadığı baskı görmezden gelinemez” dedi. Avukatlar Av. Mehmet Kahraman ve Av. A. Cihat Çatalkaya, “Sistematik baskıya ilişkin çok sayıda somut veri var. Soruşturma sonuçlanana kadar hukuki sürecin takipçisi olacağız” açıklamasını yaptı.