Haklarında yurt dışı çıkış yasağı bulunan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs'ten iddianame düzenlendi. İddianame'de Turan ve Aras'ın, Düşünce ve ifade özgürlüğünü aştıkları ifade edildi. Ayrıca Turan ve Aras'ın adli para cezasına çarptırılması talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras’ın; Bolu Kartalkaya’da yaşanan ve 78 kişinin öldüğü yangın, depremler, Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen heyelan, bazı belediye başkanları yerine kayyum atanması, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Gezi parkı soruşturmalarında adı geçen Ayşe Barım ve tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi konulara ilişkin hukuki meseleler üzerinden algı oluşturdukları ifade edildi. Söylemlerin ve paylaşımların toplumda endişe ve güvensizlik ortamı oluşturduğu, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargıya vurgu yaparak devam eden soruşturmalarda adil yargılanma ilkesi ve hukukun üstünlüğüne uyulmadığını söyledikleri belirtildi.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NE YÖNELİK GÜVEN PROBLEMİ OLUŞTU" İDDİASI
Turan ve Aras'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik güven probleminin oluştuğunu söylediklerinin aktarıldığı iddianamede, yürütülen soruşturma ve tahkikatlarda yargı görevini yürüten savcı, hakim, bilirkişi ve tanıkların her türlü etkiden uzak olarak görevlerini yerine getirmelerini etkiledikleri, bu şekilde yargı görevi yapanların kamuoyu karşısında yansızlığını koruyabilmesini de engelledikleri, soruşturma veya yargılamaya konu uyuşmazlıkla ilgili kanıtların değerlendirilmesi ve vicdani kanaatin oluşturulmasını her türlü etkiden arınmış bir ortamda gerçekleşmesini engelledikleri, ayrıca telkin ve yönlendirici mahiyetteki yanıltıcı ve yanlış içerikli bilgileri ekonomi alanında bulunduğu konumu, kariyeri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmasından sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirdikleri iddia edildi.
"DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ AŞTI"
İddianamede, şüpheliler Turan ve Aras'ın sözlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü açıklama sınırlarını aştığı, sözlerinin haber ya da bilgi verme hakkı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, hukuksuzluk ve güven problemi olduğuna ilişkin kamu barışını bozan bilgiler verdikleri, hukuki konularda yargı görevlerini yapanları manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı ve yanıltıcı bilgiler verdikleri, öte yandan toplumun barış esasına dayalı hukuki güvenlik zemininde ülkede yaşadıklarına dair duyguyu zedeledikleri öne sürüldü.
Hazırlanan iddianamede Mehmet Ömer Arif Aras ve Orhan Turan'ın zincirleme şekilde "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" 50 günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılması talep edildi.
AYNI MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ
İddianame, Turan ve Aras'ın İstanbul 28.Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen ve haklarında zincirleme şekilde "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" iddiasıyla 1 yıl 10 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen dava dosyasıyla irtibatlı olduğu gerekçesiyle aynı mahkemeye gönderildi.