Sözcü’nün haberine göre yüksek faiz, artan girdi maliyetleri ve finansmana erişim zorlukları nedeniyle yılı sıkışık bir tabloda kapatmaya hazırlanan iş dünyası, “Gücümüz tükeniyor” mesajı veriyor.
100 binden fazla işletmeyi bünyesinde barındıran ve yaklaşık 7 milyon kişiye istihdam sağlayan TÜRKONFED'in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, 2025’in beklentilerinin çok ötesinde zor bir yıl olduğunu belirterek, “Sorunlarımız büyüdü, işletmelerin günlük nakit akışını yönetmesi bile zorlaştı” dedi.
“ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VE FİNANSMANA ERİŞİM SAĞLANAMIYOR”
Türk ekonomisinin temel problemini “üretim gücünü korurken öngörülebilirliği ve finansmana erişimi sağlayamamak” olarak tanımlayan Sönmez, yüksek faizlerin, hızla artan maliyetlerin ve sık değişen düzenlemelerin işletmelerin plan yapmasını imkânsız hale getirdiğini vurguladı.
Sönmez, dolaylı vergilerin yüksek payının gelir dağılımını ve rekabet koşullarını bozduğunu belirterek, “Sorunlar geçici önlemlerle erteleniyor; bu yaklaşım günü kurtarıyor ama yapısal iyileşme sağlamıyor” ifadelerini kullandı.
“TASARRUFA GİDİLMELİYDİ”
Ekonomi yönetiminin rasyonel politikalara dönüş adımlarına destek verdiklerini söyleyen Sönmez, buna rağmen iş dünyasının dayanma gücünün azaldığını ifade etti.
“Ekonomiye duyulan güven yeniden tesis edilmeden sürdürülebilir iyileşme olmaz” diyen Sönmez, güvenin sağlanmasının yalnızca para politikasıyla değil; kurumların bağımsızlığı, yargının öngörülebilirliği ve eğitim-istihdam uyumunu güçlendiren yapısal reformlarla mümkün olacağını belirtti.
Kamu maliyesinde daha güçlü bir tasarruf programının gerektiğini dile getiren Sönmez, “Hiç tasarruf yapılmadı demek doğru değil; ancak ana harcama kalemlerinde ciddi bir kısıntıya gidilmesi gerekirdi” değerlendirmesinde bulundu.
“ENFLASYONUN DÜŞMESİ TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİL”
TÜRKONFED Başkanı, enflasyonun tek haneye inmesinin tek başına yeterli olmadığını belirterek, “Fiyat istikrarı sağlansa bile üretim ve yatırım tarafında dönüşüm olmazsa bu kazanım kalıcı olmaz” dedi.
Sönmez, güvenin, öngörülebilirliğin ve gelir dağılımında adaletin ekonominin temel hedefi olması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca üretim merkezlerinin çeşitlendirilmesinin lojistik avantaj sağlayacağını belirten Sönmez, “Fabrika yapan TOKİ modeli Anadolu’da uygulanmalı” önerisini yineledi.
“PUSULA ADALETİ GÖSTERMELİ”
Türkiye’nin geçmişte yüksek enflasyonla yaşadığı yılları hatırlatan Sönmez, “O günlere dönmemek için gereken bedeli hepimiz ödemeye hazır olmalıyız” dedi.
“Üretmeye, yatırım yapmaya ve dönüşüme liderlik etmeye hazırız; yeter ki ekonominin pusulası güveni, öngörülebilirliği ve adaleti göstersin” ifadelerini kullandı.
Sönmez, 2026’nın ekonomik dengelenme yılı olacağını öngördüklerini belirterek, yılın ikinci yarısından itibaren üretim ve yatırım iştahındaki toparlanmanın istihdama da yansımasını beklediklerini söyledi.