Siyaset

Türkkan'dan Gebze'deki göçük faciasında Ulaştırma Bakanı'na şok sözler: Mühendislik hatası değil, öngörülmüş bir katliam

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sabahı, Kocaeli Gebze’de yaşanan bina çökmesiyle aynı aileden dört kişi hayatını kaybetmişti. İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Meclis'teki bütçe komisyonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakan Abdulkadir Uraloğlu'na sert sözlerle yüklendi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sabahı, Kocaeli Gebze’de yaşanan bina çökmesiyle aynı aileden dört kişi hayatını kaybetti. Olayın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2026 bütçe komisyonunda söz alan İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, facianın “kendiliğinden” gerçekleşmediğini, yıllardır bilinen bir riskin görmezden gelinmesi sonucu yaşandığını söyledi.

Türkkan, yaşanan olayı “mühendislik hatası” ya da “sıradan bir ihale skandalı” değil, “görevini yapmayanların ve uyarıları yok sayanların sebep olduğu bir katliam” olarak nitelendirdi.

71 BİNA İÇİN ACİL KAMULAŞTIRMA UYARISI VARDI

Türkkan; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 2017 yılında Gebze–Darıca Metro Projesi kapsamında yaptırdığı “Akse Sapağı İstasyonu Kazı İksa Raporuna dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı:

• Raporda bölgede 71 binanın metro kazısından zarar görebileceğinin tespit edildiğini,
• Bu binaların “acil kamulaştırılması gerektiğinin” açıkça yazıldığını,
• Belediye tarafından istimlak kararlarının alındığını,
• 16 binanın kamulaştırılarak boşaltıldığını hatırlattı.

Lütfü Türkkan, bütçe komisyonunda; “Demek ki tehlike biliniyordu. Zeminde risk vardı, tünel kazısı binayı oynatıyordu, mühendisler odası ‘projeyi durdurun, binaları boşaltın’ diyordu.” ifadelerini kullandı.

PROJE BAKANLIĞA GEÇİNCE 55 BİNA İÇİN TEK BİR ADIM ATILMADI

Konuşmasında, 2019 yılında projenin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden alınarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na devredilmesinin bir kırılma noktası olduğunu belirten İyi Partili Türkkan şu iddialarda bulundu:
• Proje devredildikten sonra kamulaştırma çalışmalarının bir gecede durdurulduğunu,
• Geriye kalan 55 bina için hazırlanan tüm kamulaştırma dosyalarının rafa kaldırıldığını,
• 6 yıl boyunca hiçbir tahliye veya kamulaştırma işlemi yapılmadığını söyledi.

Türkkan, komisyonda; Cahit Turan, Adil Karaismailoğlu ve mevcut Bakan Abdulkadir Uraloğlu’nu işaret ederek, “Halef-selef olan üç Bakan olarak bu raporu uygulamadınız. Üçünüz de ‘71 binanın kamulaştırılması gerekiyor’ diyen şartnameyi yok saydınız.” dedi.

RAPORA RAĞMEN GELEN BİR CİNAYET GERÇEĞİ

Facianın ardından bölgede 24 binanın boşaltıldığını, 21 bina hakkında yıkım kararı verildiğini hatırlatan Türkkan, buna rağmen kalan binalardaki ailelerin hâlâ risk altında olduğuna dikkat çekti:

“21 binayı yıkıyorsunuz, kalan 34 binanın içindeki ailelerle birlikte yıkılmasını mı bekliyorsunuz? 2017’de yıkılsın denen binalara, 2025’te neden sağlam kağıdı çıkardınız?”

Türkkan, yaşanan olayı “öngörülemeyen bir kaza” olarak tanımlamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, “Bu facia, önceden raporlanmış bir tehlikenin alınmayan önlemleri yüzünden gerçekleşmiş bir cinayet gerçeğidir.” ifadelerini kullandı.

“BU İHMAL ZİNCİRİNİN SORUMLUSU KİM?”

Türkkan; Bakan Uraloğlu’na ve bürokratlara yönelik sert sorular yöneltti. Şu soruların yanıtlanmasını istedi:

• “Bu kamulaştırma raporlarından haberiniz var mıydı?”
• “Eğer yoksa, size bu hayati raporu ulaştırmayan bürokrat hâlâ görevde mi?”
• “71 binanın kamulaştırılması gerektiğini söyleyen teknik rapor ortadayken bu kararı kim durdurdu?”
• “2019’dan 2025’e kadar geçen 6 yılda neden tek bir adım atılmadı?”

Türkkan, “Bu insanların hayatını tehlikeye atan bu ihmal zincirinin siyasi sorumlusu kimdir?” diyerek hem Bakanlığı hem de ilgili yerel idareleri sorumluluk almaya çağırdı.

“BİLİMLE İNAT EDİLMEZ”

1999 Marmara Depremi’ni hatırlatan Türkkan, Kocaeli halkının acı tecrübelerine vurgu yaparak şunları söyledi:

“Biz 1999’un acısını yaşamış bir bölge olarak şunu biliyoruz: Zeminle inat edilmez. Mühendislikle inat edilmez. Bilimle inat edilmez.”

Türkkan, “Bizden olan müteahhit, bizden olan belediye, bizim bakanlığımız” anlayışıyla kimsenin korunmaması gerektiğini belirterek, “Dört canı toprağa veren bu ihmaller zinciri, bu memlekette artık kimsenin kaderi olamaz.” dedi.
Kalan 34 bina için de acil adım atılması gerektiğini belirten milletvekili, “2017’de yıkılsın denen kalan 34 binada kimler mal sahibi, kimlerin yakınları oturuyor bilemem. Ya onlar için gereğini yapın, ya da işaretleyin, bir daha da önünden bile geçmeyelim.” çağrısında bulundu.

Türkkan, konuşmasının devamında, Ulaştırma Bakanlığı’nın Kocaeli’ndeki önceliklerini de eleştirdi. Kocaeli’nin Bakanlık tarafından “sevilen bir bölge” olduğunu belirterek, Osmangazi Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Güney Marmara Otoyolu ve Hızlı Tren Hattı gibi projeleri hatırlattı; ancak şunları da ekledi:

• Cengiz Topel Havalimanı’nın atıl durumda olduğunu,
• Ne düzenli uçuş ne de Kocaeli’ye yakışır bir terminalin bulunduğunu,
• “Cengiz Topel’in suçu, Zafer Havalimanı gibi 1,3 milyon yolcu garantisi olmaması mı?” diye sordu.
Kütahya’nın nüfusunun 500 bin, Kocaeli’nin nüfusunun ise 2 milyon olduğunu hatırlatan milletvekili, “Kurtarmaz mı Sayın Bakan?” diyerek yolcu garantili projeler ile Kocaeli’nin ihtiyaçlarının karşılanmamasını eleştirdi.

“TTÜRKİYE YÜZYILINA YAKIŞMIYOR”

Türkkan, araç garantisi olmayan TEM Otoyolu’ndaki altyapı sorunlarına da dikkat çekti:

• TEM’in özellikle İzmit geçişinde, Batı ve Doğu çıkışları arasındaki bölümde yolun iki şeride düştüğünü,
• Sol şeritteki tırların trafiği aksattığını,
• Vatandaşların tırların kör noktasında seyahat etmeye mecbur bırakıldığını belirtti.

Ulaştırma Bakanı’na, “Bu yolun 3 şeride çıkarılması ve Edirne’den Ankara’ya varıncaya dek TEM Otoyolu’nun yamanması değil, tepeden tırnağa iyileştirilmesi düşünülmekte midir?” sorusunu yöneltti.

Milletvekili, konuşmasını, “Bir aile yok olduysa bunun hesabı da sorulmak zorundadır.” sözleriyle bitirerek, hem yargının hem de Meclis’in Gebze’deki facianın tüm boyutlarıyla araştırılması ve sorumluların ortaya çıkarılması için göreve çağrıldığını vurguladı.