Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından, 26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü kapsamında derleme nitelikli bir üst rapor yayımlandı.

Türkiye’de işkencenin farklı alanlardaki sürekliliğini ve sistematikliğini ortaya koyan rapor, yalnızca TİHV ve İHD’nin saha izleme ve başvuru verilerine değil; aynı zamanda Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite (CAT), BM İnsan Hakları Komitesi, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) gibi uluslararası mekanizmaların son dönem gözlem ve tavsiyelerine, ayrıca Adalet Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi kurumların güncel istatistiklerine dayanıyor.

Açlık sınırı 23.615 TL, yoksulluk sınırı 81.686 TL’ye ulaştı!
Açlık sınırı 23.615 TL, yoksulluk sınırı 81.686 TL’ye ulaştı!
İçeriği Görüntüle

Gözaltı merkezlerinden sokaklara, hapishanelerden yasa düzenlemelerine uzanan geniş bir yelpazede hak ihlallerini belgeleyen rapor; yalnızca mevcut durumu değil, cezasızlık politikaları nedeniyle bu ihlallerin nasıl kurumsallaştığını da gösteriyor.

Öne çıkan tespit ve bulgular şu şekilde:

  1. 2024 yılında TİHV’e başvuran 697 kişiden 481’i (%69) işkence gördüğünü belirtmiştir (TİHV Dokümantasyon Merkezi).
  2. Gözaltı merkezlerinde işkence uygulamalarında ciddi artış sürmekte, başvuruların %57’si emniyet müdürlüklerinden yapılmaktadır (TİHV).
  3. 2024’te kolluk müdahaleleri sonucu en az 3059, 2025’in ilk 5 ayında ise en az 2939 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır (TİHV).
  4. TİHV verilerine göre 2024’te kolluk müdahaleleri sonucu 69 kişi yaralandı; 2025’in ilk 5 ayında ise bu sayı 119 oldu.
  5. BM İşkenceye Karşı Komite, Türkiye’de gözaltı yerlerinde kaba dayak, cinsel saldırı, elektrik şoku ve "waterboarding" gibi işkence yöntemlerinin sürdüğünü bildirmiştir (BM CAT, 14 Ağustos 2024 tarihli Beşinci Dönemsel Gözlemler).
  6. Türk Tabipleri Birliği'nin raporuna göre 2025 Mart ayında yapılan protestolarda 2165 kişi kimyasal gaz, plastik mermi ve basınçlı suya maruz kalmış; üçte biri doğrudan yaralanmıştır (TTB, 21 Nisan 2025 tarihli rapor).
  7. 2024 yılında cezaevlerinde en az 51 mahpus, hastalık, intihar, şiddet veya ihmal nedeniyle hayatını kaybetmiştir (TİHV).
  8. Cezaevlerinde 2 Haziran 2025 itibarıyla 416.927 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır; bu sayı kapasitenin %36,8 üzerindedir (Adalet Bakanlığı verileri).
  9. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Ocak 2024’te yayımladığı kararda Türkiye’de cezaevlerinde ve gözaltı merkezlerinde sistematik işkence uygulamalarına dikkat çekmiştir (AKPM, 24 Ocak 2024).
  10. 2021’den bu yana en az 501 mahpusun koşullu salıverilmesi gözlem kurullarınca ertelenmiştir (İHD Dokümantasyon Birimi).
  11. İşkenceye karşı yapılan başvuruların büyük bölümü “basit yaralama” gibi daha hafif suçlarla soruşturulmakta; 2024’te yalnızca 838 kamu davası ‘işkence ve eziyet’ suçundan açılırken, aynı yıl “kamu görevlisine direnme” suçundan 26.491 kişi hakkında dava açılmıştır (Adalet Bakanlığı verileri).
  12. TİHEK, uluslararası standartlara aykırı şekilde hem soruşturma hem yargı işlevi üstlenerek işkence şikayetlerini etkisizleştirmektedir (BM CAT, BM İnsan Hakları Komitesi ve İstanbul Protokolü referansları).