BirGün gazetesi yazarı ve gazeteci Zafer Arapkirli, son köşe yazısında Türkiye’de gazetecilerin maruz kaldığı yargı baskısı, gözaltılar ve tehditleri ele aldı. “Kaleme ve mikrofona yaylım ateşi” başlıklı yazısında Arapkirli, “Bizim hedef alınan şey bedenimiz değil, yaptığımız iş, yani habercilik” ifadelerini kullandı.
Arapkirli yazısına; Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan, Aslı Aydıntaşbaş, Soner Yalçın, Batuhan Çolak ve Şaban Sevinç hakkında verilen gözaltı kararını değerlendirerek başladı. Arapkirli, "Dün sabah da işyerine gelirken ve haber toplantısında bir yandan hangi haberleri gündeme alacağımızı planlamaya çalıştık, bir yandan da maalesef meslektaşlarımızın "birinci haber" olmasının tatsızlığını yaşadık. BirGün TV’nin canlı yayınında, dün sabah saatlerinde gözaltına alınan ama "gözaltına alınmamış da, polisin davetiyle ve polisle birlikte evlerinden alınıp sorguya götürülmüş" gibi abuk sabuk bir açıklamayla alınan meslektaşların durumunu anlamaya çalıştık." ifadelerini kullandı.
Arapkirli, gazetecilerin neredeyse her gün “karakol–savcılık–mahkeme salonu” arasında mekik dokuduğunu belirterek, “Sırf işini doğru yaptığı için, boyun eğmediği, biat etmediği için cenazesi kaldırılan, yaralanan, soruşturmalara maruz kalan sayısız gazeteci var” dedi.
Gazetecilere yönelik baskıların sadece muhalif medyayla sınırlı olmadığını belirten Arapkirli, BirGün çalışanlarının “yandaş bir gazetenin haberini yeniden yaptıkları için” yargılanmasını örnek gösterdi. “Bir savcıyla selfie çeken muhabirin kendi gazetesinde yayımladığı haberi haberleştiren meslektaşlarımız, ‘hedef gösterme’ suçlamasıyla mahkûm ediliyor” diye yazdı.
Arapkirli, Furkan Karabay, Fatih Altaylı, Ercüment Akdeniz ve Merdan Yanardağ gibi gazetecilere yönelik soruşturmalara da değindi. TELE1’e kayyum benzeri bir müdahaleyi hatırlatarak, “Merdan Yanardağ casusluk bahanesiyle tutuklandı, kanalına TMSF ansızın çöküverdi” ifadelerini kullandı.
Yazısında yerel basının da büyük baskı altında olduğunu belirten Arapkirli, “Taşrada nefes almak bile suç sayılıyor. Gazetecilik yaptıkları için itilip kakılan meslektaşlarımız var” dedi.
Gazetecilere yönelik son operasyonları “yargı tarihine geçecek boyutta” olarak nitelendiren deneyimli gazeteci, yazısını şu sözlerle sonlandırdı:
“Yaylım ateş altındayız. Ama asla mevzilerimizi terk etmiyoruz. Gücümüzü haklılığımızdan, gerçeklerden ve topluma hizmet için içtiğimiz anddan alıyoruz. Attığınız mermiler bizi korkutmuyor.”
Zafer Arapkirli'nin yazısının tamamını okumak için tıklayınız!




