Cumhuriyet'te yer alan habere göre; Türkiye’de ekonomik kriz derinleşirken kamuda lüks araç kullanımı arttı. Uluslararası kaynaklardan edinilen verilere göre kamuya ait araç sayısı 2021’de 111 bin 122 iken 2023’te 116 bin 904’e yükseldi. 2025 itibarıyla bu rakam 130 bin seviyesine dayandı. Türkiye’nin makam araçları ekonomik büyüklüğü kendisinden çok daha fazla olan Avrupa ülkelerinin birkaç katına ulaşmış durumda. Almanya’da 9 bin, Fransa’da 8 bin, Japonya’da 10 bin, İtalya’da ise yaklaşık 29 bin makam aracı bulunuyor.
SATIŞ YERİNE ALIM
Hükümetin tasarruf genelgeleri kâğıt üzerinde kalırken makam araç filosu sürekli genişledi. 2024’ün ilk altı ayında araç satışından yalnızca 5 milyon TL gelir sağlanırken aynı dönemde yeni araç alımları için 161 milyon TL harcandı. Böylece satılan araçların sayısı alınanların yanında sembolik düzeyde kaldı.
LÜKS VE MASRAF YÜKÜ
Her makam aracı sadece alım maliyetiyle değil akaryakıt, bakım, sigorta ve şoför giderleriyle de bütçeye ağır yük getiriyor. 2012-2022 döneminde makam araçları için 46.1 milyar TL alım, 24.8 milyar TL kiralama harcaması yapıldı. Yalnızca 2023’ün ilk üç ayında araç kiralamaları için harcanan tutar yaklaşık 1.9 milyar TL oldu.
Türkiye’de kullanılan üst segment ortalama bir makam aracının deposu 73 litre benzin alıyor. Güncel yakıt fiyatlarıyla bu depo bir seferde yaklaşık 3 bin 765 TL’ye doluyor. 130 bin makam aracının deposunun yalnızca bir kez doldurulması bile toplamda 489 milyon 450 bin TL’ye denk geliyor. Üstelik bu araçların sıradan araçlara kıyasla daha sık ve uzun mesafelerde kullanıldığı düşünüldüğünde, yıllık yakıt giderinin çok daha yüksek boyutlara ulaştığı öngörülüyor.
Avrupa ülkeleri yıllardır makam araç sayılarını azaltıyor. Fransa, 2010’da 80 bin olan makam araç sayısını 65 bine düşürdü. İngiltere’de bakanların çoğu parlamentoya kendi araçlarıyla ya da bisikletle gidiyor. Devletin makam aracı havuzu ise yalnızca birkaç araçtan oluşuyor. Almanya’da bakanlar dışında makam aracı kullanımı yok denecek kadar az.
HALK KEMER SIKIYOR
Enflasyon ve yaşam pahalılığı nedeniyle yurttaş her gün kemer sıkmak zorunda bırakılırken devletin üst kademelerinde lüks araç saltanatı devam ediyor. Avrupa’da itibarı, şeffaflık ve halkla aynı yaşam koşullarını paylaşmak belirlerken, Türkiye’de yüzlerce araçlık konvoylar kamu kaynaklarının nasıl harcandığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle 2000’li yılların ortalarından itibaren kamu araç filosu büyüme gösterdi ve “İtibardan tasarruf olmaz” söylemiyle makam araçlarına ayrılan kaynaklarda kısıntı yapılmadı. Her düzeyde yönetici için lüks araç ve şoför tahsis edilmesi, hatta küçük ilçelerin belediye başkanlarına bile üst segment makam araçları alınması kamuoyunda israf eleştirilerine yol açtı.
AİLE BAKANINA 32 MİLYONLUK ARAÇ
TBMM’deki bütçe görüşmelerinde bakanların büyük bölümü, kendilerine tahsis edilen Togg araçlar yerine yeniden Mercedes marka makam araçlarıyla gitmeyi tercih etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da seçim öncesi bindiği yerli otomobil Togg’dan vazgeçip 32.6 milyon TL değerindeki Mercedes marka makam aracına geçiş yaptı. Ancak lüks araç tercihine gelen tepkiler üzerine Göktaş, zaman zaman Togg aracını kullanmayı da sürdürüyor. Öte yandan bakanlığın sisteminde düzenli yardım alan 14 milyon 148 bin yoksul bulunuyor. Göktaş’ın makam aracının değeri, bu kişilere yapılan aylık yardım miktarıyla 6 bin 50 yoksulun payına denk geliyor.