ABD Büyükelçisi’nin sözlerini duyan Yeşilçam’dan o sahneyi hatırladı: ‘Ağam bizimle eğleniy’
ABD Büyükelçisi’nin sözlerini duyan Yeşilçam’dan o sahneyi hatırladı: ‘Ağam bizimle eğleniy’
İçeriği Görüntüle
Türk Tabipleri Birliği, ağırlaştırılmış müebbet cezalarına karşı umut hakkı talep eden bildiride adlarının izinsiz yer aldığını belirterek imzacı olmadıklarını duyurdu.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşılan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına karşı “umut hakkı”nın tanınmasını talep eden bildiri, geniş bir sivil toplum koalisyonunun imzasını taşıdığı belirtilerek yayımlanmıştı. Bildiride Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de imzacı kurumlar arasında yer aldığı ifade edilmişti.

Ancak Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, bugün yaptığı açıklamayla bu bildiride imzalarının bulunmadığını duyurdu. “Zorunlu Açıklama” başlığıyla yapılan açıklamada, TTB Merkez Konseyi’nin bildiri hakkında bilgi sahibi olmadığı ve imza yetkisi vermediği belirtildi.

Açıklamada, “Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin konuyla ilgili herhangi bir bilgisi ve kararı olmayıp, bu açıklamalar hakkında ilgililerine yönelik gerekli girişimlerde bulunulacaktır” ifadelerine yer verildi.

TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİ ÖCALAN İÇİN DE “UMUT HAKKI” İSTENMİŞTİ

28 Nisan’da İstanbul Beyoğlu’ndaki TOHAV binasında yapılan açıklamada, İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in yanı sıra birçok hukukçu ve insan hakları savunucusu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına dikkat çekerek ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin değiştirilmesi gerektiğini vurgulamıştı.

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, açıklamada Öcalan’ın 1999’dan bu yana tutuklu olduğunu hatırlatarak, Türkiye’de idam cezasının kaldırılmasının ardından infaz rejiminin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) uygun hale getirilmesi gerektiğini savunmuş, bu bağlamda "umut hakkı"nın, yani ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış kişilere şartlı tahliye ihtimalinin tanınması gerektiği vurgulamıştı.

Bildiriye çok sayıda baro ve hak örgütü imza atarken, kamuoyuna sunulan listede Türk Tabipleri Birliği’nin adı da yer almıştı.

TTB’nin bu açıklaması, bildirinin imzacı listesinin yeniden değerlendirilmesi ve resmi onay süreçlerinin şeffaflaştırılması gerektiğine dair bir tartışmayı da beraberinde getirdi.