Türk Tabipleri Birliği (TTB), özel sağlık kuruluşlarına getirilen yeni 'lisans alma' zorunluluğu ve bu lisansların açık artırma ile ihale edilmesine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda, lisansların açık artırma yöntemiyle satılmasının Anayasa’ya ve halkın sağlık hakkına aykırı olduğu belirtildi. TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, Sağlık Bakanlığı’nın kamu yararından uzaklaştığını belirterek “Sağlık otoritesinin işi anonim şirketler kurmak, sağlık alanlarını açık artırmalar ile satmak, haraçlar toplamak, rant peşinde koşmak değildir. Sağlık Bakanlığı’nı halkın sağlık hakkını, hekimlerin mesleki bağımsızlığını ve sağlık emekçilerinin emeğini korumaya davet ediyoruz" dedi.

TTB Özel Hekimlik Kolu Başkanı Dr. Güray Kılıç ise “Planlama” gibi kamu otoritesinin görev tanımında olan bir kavram üzerinden sağlığın ticarete konu edildiğini belirtti. Kılıç, özel sağlık sektöründe adım adım oluşturulan illegal kadro pazarının bakanlık eliyle gelir edilecek şekilde satış unsuruna dönüştürüldüğünü kaydetti.

TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip de “Utanç verici bir manzara ile karşı karşıyayız. Hem halkın sağlık hakkı hem de hekimlik değerlerimiz ile oynanıyor. Bu, sağlıkta ticarileşmenin ve çürümenin geldiği bir başka boyut. Sağlık hizmetlerinin lisans adı altında açık artırma ile satışını kabul etmiyoruz. TTB olarak davamızı açacağız ama mücadelemizi de sürdüreceğiz” dedi.

BAKANLIĞA ÇAĞRI

Avrupa'daki salgın o ilde patladı! Hastanelere akın var
Avrupa'daki salgın o ilde patladı! Hastanelere akın var
İçeriği Görüntüle

TTB'nin ortak basın açıklamasında ise özetle şu ifadelere yer verildi:

"Sağlıkta Dönüşüm Programı; sağlık hizmetlerinin sunumu, sağlık çalışanlarının hakları ve halkın sağlık hizmetlerine erişimi açısından olumsuz sonuçlar doğurmuştur. En görünür sonuçlarından birisi, özel sağlık alanındaki aşırı büyüme ve tekelleşme olmuştur. Özel sağlık hizmetleri ile ilgili son dönemde; uluslararası sağlık turizmi, sağlık hizmetleri lisanslarının açık artırma ile satışı ve sağlık hizmetlerinin tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerine ilişkin birbirleriyle ilişkili düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerde en dikkat çekici durum, paranın (rantın) aktarıldığı ortak bir yapının varlığıdır. Bu yapı Sağlık Bakanlığı’nın kurduğu, pek çok yönüyle şeffaf olmayan, kamu kuruluşları içinde yapısına pek de alışkın olmadığımız Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi (USHAŞ) adlı şirkettir. Bu şirket aracılığıyla kamu, kendisini bir piyasa oyuncusu konumuna getirmiştir. Bu düzenlemelerin içinde özel sağlık hizmet kuruluşlarının kurulmasının planlamaya tabi tutulmasını sağlayan birtakım uygulamalar yer almaktadır. Bütün bunlara ek olarak planlama ile sağlık kuruluşu yapılabilecek alanlara daha kurulmadan “lisans alma” zorunluluğu getirilmiş, bu lisansların para ile satılması kararı alınmış, üstelik bu satışın büyük sermaye lehine rekabeti yok edecek şekilde açık artırma yöntemi ile yapılması zorunluluğu eklenmiştir.

Böylece küçük işletmecilerin alandan tamamı ile uzaklaştırılması hedeflenmiştir. Sağlık Bakanlığı “2026 Özel Hastane Açılması, Uzmanlık Branşlarında Kadro ve İlave Yatak Lisansı ile Açık Artırma İşi” adı altında açık artırma iş ilanına çıkmış, buna göre 126 hekim kadro lisansı 18 Aralık 2025’te, 26 ilave yatak paketi 19 Aralık 2025’te, 19 yeni özel hastane lisansı 22 Aralık 2025’te, 356 hekim kadrosu lisansı ise 29 Aralık 2025’te Sağlık Bakanlığı’nda açık artırma ile satılacağı duyurulmuştur. TTB olarak sağlık alanında eşitsizlik yaratan, şeffaf olmayan “planlama!” ve bununla bağlantılı olarak sağlık hizmetlerinin lisanslarının açık artırma ile satışını ve USHAŞ adı altında bir şirkete kaynak transferi yapılmasını kabul etmiyoruz. Sağlık otoritesinin işi anonim şirketler kurmak, sağlık alanlarını açık artırmalar ile satmak, haraçlar toplamak, rant peşinde koşmak değildir. Sağlık Bakanlığı’nı asli görevi olan halkın sağlık hakkını, hekimlerin mesleki bağımsızlığını, sağlık emekçilerinin emeklerini korumaya davet ediyoruz."