Güncel

TOKİ şantiyeleri için korkunç iddialar!

Deprem bölgesindeki TOKİ şantiyelerinde çocuk işçi, kaçak göçmen işçi çalıştırıldığı öne sürüldü. Sendikacılara göre; taşeron firmalar denetimsizlikten faydalanıyor ve en fazla kaçak işçi TOKİ şantiyelerinde bulunuyor.

Sözcü'de yer alan habere göre; iktidar deprem konutlarının teslimi noktasında verdiği sözleri tutmazken, bir yandan da Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından inşa edilen deprem konutlarının şantiyeleri de denetimsizlik, ödenmeyen ücretleri, işçi eylemlerinin ardından şimdi de ‘kaçak işçi sorunu’ ile gündemde.

TOKİ’ye ait şantiyelerde taşeron firmaların aralarında 18 yaşından küçük çocukların da olduğu kaçak işçileri çalıştırdığını, sorunun giderek derinleştiğini öne süren sendika temsilcileri, işçilerin maaşlarını 2-3 aydan önce alamadıklarını ve eylem yapan işçilere her gün yenilerinin eklendiğini söyledi. “En fazla kaçak işçi TOKİ şantiyelerinde” iddiasında bulunan sendika temsilcileri, bağımsız kurumlar tarafından denetimlerin acil olarak başlatılmasını talep etti.

ÇOÇUK İŞÇİ SORUNU

Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, “TOKİ şantiyelerinde iş güvenliği sorunu, daha da beter bir noktaya geldi. Ücretini 2-3 aydan önce alan işçi yok. Kaçak göçmen işçi bile var TOKİ şantiyesinde.

Denetim yapılırsa kaçak işçi görülür. Hatta en fazla kaçak işçi TOKİ’nin şantiyelerinde. İranlı, Pakistanlı, Mısırlı, Cezayirli kaçak işçiler var. Demek ki bu taşeron firmalar kendilerini dokunulmaz sanıyorlar” dedi. İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası Başkanı Hasan Kırlangıç da “Deprem bölgesindeki şantiyelerde 18 yaşından küçük çocukların sigortasız çalıştırılması, göçmen işçiler ile kaçak işçi sorunu arttı. Ayrıca ücret gaspı var. X firma işi TOKİ’den alıyor, belli işleri başka firmaya devrediyor, o da başka firmaya veriyor, taşeronun taşeronu yani… Ana firmalar ‘Hak edişi alamadık’ diyerek işçi ücretlerini vermiyor. İpin ucu TOKİ’ye kadar gidiyor” diye konuştu.

‘İŞÇİNİN CANI DA KANUNLAR DA UMURLARINDA DEĞİL’

“Ülke ekonomisini inşaatla canlandıracaklar ancak şantiyelerde kuralsızlık, yetkisizlik var” ifadelerini kullanan Özgür Karabulut, pek çok şantiyede iş sağlığı ve güvenliğinin hiçe sayıldığını söyledi. Son zamanlarda inşaatta yaşanan istihdam artışı ile ilgili de Karabulut, bu durumda mevsimlik tarım işçileri ile tekstilde yaşanan sorunlar nedeniyle işsiz kalanların inşaat sektörüne yönelmesinin etkili olduğunu belirtti. Sektördeki nitelikli işçi sorununa da değinen Karabulut, “Sadece beton dikmekle olmuyor. İnce işçiliğe geçildiğinde deprem bölgesinde sıkıntılar artacak. Şantiyeler ekip bulmakta zorlanıyor” dedi.

ŞANTİYELER EYLEM SAHASINA DÖNÜŞTÜ

Sendika temsilcileri, şantiyelerde bireysel işçi eylemlerinin daha da artabileceğini belirtiyor. Çünkü konutların teslim sürelerine yakın maaş ödemelerinin daha da gecikebileceği belirtiliyor. Özgür Karabulut, “Hakkını alamayan işçi ya şantiyede eyleme çıkıyor ya da Ankara’ya giderek sesini duyurmaya çalışıyor. Neredeyse tüm deprem kentlerindeki şantiyelerde işçi eylemleri oldu. Sorunlar devam ederse bu eylemler artar” dedi. Hasan Kırlangıç da “Önceki senelerde inşaat işçilerinin bu kadar sık eylem yaptığına tanık olmazdık. Artık sorunlar öyle derinleşti ki sendikalı işçi de eylemde sendikasız işçi de” diye konuştu.

İNŞAATLAR CİNAYET MAHALLİ OLDU

Türkiye betonla büyürken, çalışma koşullarının elverişsizliği, yeterli önlemlerin alınmaması, yasaların hiçe sayılması binlerce işçinin hayatına mal oldu. İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre son 13 yılda çalışırken hayatını kaybeden inşaat işçisi sayısı en az 5.130’u buldu.

Çalışırken yaşamını yitiren inşaat işçilerinin sayısının en fazla olduğu yıl ise 2024 oldu. 2024’te 482 işçi çalışırken hayatını kaybetti. ‘Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, “Türkiye inşatla büyüyor diye övünüyorlar doğru, bazılarının kasaları doluyor ama şantiyeleri, işçinin canını kimse umursamıyor” dedi.

‘BASİT ÖNLEMLER YETERLİYDİ’

“Belli projeler dışında işçi sağlığı, güvenliği hak getire” ifadelerini kullanan Karabulut, “200 bin inşaat firması varsa 150-200 firma ilgili yönetmeliği uyguluyor. Örneğin Finans Merkezi’ndeki inşa çalışmaları sırasında x firmasına ait işçilerin kaldığı konteynerde yangın çıktı, iki işçi öldü. Aynı sahada başka bir firmaya ait konteynerde yangın çıktı, bu yangın yan konteynere bile sıçramadı. Çünkü yanmaz malzeme kullanmış. İşçisini de kendisini de düşünüyor. Diğeri yönetmeliğe uymuyor” diye konuştu.