Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde hocalık yapan 12 tiyatro sanatçısının görevlerine son verildi.
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı'nun bu kararın alınmasında etkili olduğu, hocaların tiyatro yetenek sınavı geçemeyen Karadağlı için, "Ak teneke" dediği iddia ediliyor. Karadağlı'nın Ak Teneke lakabı da Meclis koridorlarında espri konusu olduğu da kulislerden öğrenilmişti.
Karadağlı, hakkında geçtiğimiz günlerde de Tiyatro Sanatçısı Veda Yurtsever, zehir zemberek ifadeler kullandı. Emeklilik kararı alan Yurtsever, emeklilik mektubunda Karadağlı'nın bir oyun parasını çıkaracak fiyatta otelde kaldığını ifade etti.
Karadağlı hakkında bir ifşa daha geldi. Hacettepe'den el çektirilen Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Ferahnur Barut, emeklilik kararının ardından Cumhuriyet'ten Öznur Oğraş Çolak'a açıklamalarda bulundu.,
GERÇEK GENEL MÜDÜR SÜKUN IŞITAN İDDİASI
Barut, Karadağlı döneminde liyakatsızlığın had safhaya ulatığını ve asıl kurumu yönetin de Sükun Işıtan olduğunu söyledi:
"Adam kayırmacılık, eş-dost-ahbap düzeni en büyük sorunlardan biri. Fiilen genel müdür konumunda olan kişinin İstanbul-Ankara ortak projesi yaparak ödül avcılığına girişmesi ve bu hedefe ulaşmak için oyununu İstanbul’da iki hafta oynatması başta olmak üzere ince ince kurgulanmış bir program yürütmesi, koskoca kurumun kişisel hırslara kurban edilmesi canımızı yakıyor. Bugün bir başka ‘özel’ proje benzeri kişisel hedefler için çalışılmakta. Devlet Tiyatrosu Genel Müdür Tamer Karadağlı, ‘Ben dış işlerden sorumluyum genel müdür yardımcı Sükun Işıtan içişlerden’ diyerek bütün bu sorunlara ilk düğmeyi yanlış ilikleyerek yol açtı"
"SINAVI GEÇEMEMİŞ BİRİNİ GENEL MÜDÜR YAPTILAR"
Barut, Karadağlı'nın yeteneksiz olduğunu savunup şöyle konuştu:
“Bütün kariyeri bir televizyon dizisinde ‘Babababa...’ demek olan ve daha önce Devlet Tiyatrosu sınavına girmiş ama kazanamamış birini Devlet Tiyatrosu gibi köklü ve ciddi bir kuruma genel müdür yaptılar. Üstelik kendisi, 5 Haziran 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan AYM kararından bu yana genel müdürlük koltuğunda bir gün bile oturamaz. Bakanlığa dört kere gittim ve Devlet Tiyatrosu’nun tam ortasına bir kişiyi bomba gibi bıraktınız, dedim. Sonuç ortada. Güç zehirlenmesine uğradılar. Sürekli hata yapıyorlar”
DRAKULA OYUNUNA 6 MİLYON LİRA İDDİASI
Barut, kurumda adını açıklayamayacağı bir memurun Karadağlı'nın başrolünü üstlendiği 'Dracula' oyunu için 6 milyon lira harcadığını aktardığını iddia etti. Barut, Dracula oyunu ve dışarıdan gelen bir yönetmen için de 'gömüle para' iddiaları ile ilgili şunları ifade etti:
"Dracula oyununa 6 milyon TL gömdüler dedi...Bu ne demek biliyor musunuz, sizin, tüyü bitmemiş yetimin parasının sokağa atılması demek. Uğurkan Erez adında bir moda tasarımcısı var. Kendi dalında önemli biridir belki bilmiyorum. Ama Devlet Tiyatrosu’nda bu işi yapacak yetişmiş kıdemli kreatörlerimiz varken dışarıdan getirdiği ve Drakula oyunun kostümlerini yaptırdığı Erez’e ne kadar ödendi, araştırıldı mı? Yine dışarıdan Ebru Kara yaklaşık 13 oyun koydu sahneye. DT’nin kadrosunda değil. Peki Devlet Tiyatrosu’nun kasasından bu hanımefendiye ne kadar ödeme yapıldı? Tiyatronun içinde yetişmiş fazlasıyla rejisörleri varken yapıldı bu. Evet dışarıdan yönetmen gelir ve başka bir pencereden bakar oyun yönetebilir, buna hiçbir itirazımız olmaz ama yaklaşık 13 oyunun bir kişiye yönettirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu anlattıklarıma benzer o kadar sorun var ki."
DT'DE 10 CESUR KADIN
Barut, Karadağlı'ya karşı 10 cesur kadının direndiğini ifade etti:
“İç iletişim grubundaki paylaşımların ekran görüntülerinin teftiş kuruluna iletilmesi, yönetimin açık bir biçimde 5441 sayılı Devlet Tiyatrosu kanununa muhalefet suçu işlediğini göstermektedir. Yasamızın hiçbir yerinde teftiş kurulu olmadığı halde sanatçıları oraya havale etmek bu durumda mobbing değil de nedir? Tiyatrodan 10 kadına yaptılar bunu. Neden 10 kadına? Çünkü bu on kadın yöneticilerin bütün bu kişisel, kanun ve kural tanımaz davranışlarına karşı dimdik mücadele veriyor. Ayrıca şunu da belirteyim, emekli olmadan önce uğradığım ve arkadaşlarımın da uğradığı mobbinge karşı dava açıyoruz. Öyle kenarda oturup bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyemem ben, bu tiyatroya adanmış 43 yılım var benim”



