8 Nisan 2025 tarihinde İstanbul Kadıköy’de düzenlenen İmamoğlu protestolarında üniversite öğrencileri Esila Ayık, Arda Öğüşlü ve Mehmet Efe Erdoğan "Diktatör Erdoğan" ve “Boyun Eğme” yazan, Erdoğan’ın siluetinin yer aldığı dövizlerle fotoğraf çektirmeleri nedeniyle gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Üç öğrenci hakkında "Cumhurbaşkanına alenen hakaret” iddiasından 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istendi.
Bu sabah ilk kez hakim karşısına çıkan üç öğrenci de tahliye edildi.
Kronik böbrek ve kalp hastalıkları olması nedeniyle cezaevinde tutulması büyük tepki toplayan Esila Ayık, tahliye edildikten sonra ögürlüğüne ve sevenlerine kavuştu. Ayık babası ile de duygusal anlar yaşadı.
Tahliyenin ardından basın görevlilerinin uzattığı mikrofona açıklamalarda bulunan Ayık, "Biz gençlerin hayal kurmaya devam etmesi gerekiyor. Biz gençlerin özgür kalmaya, özgür olmaya devam etmesi gerekiyor ve susturulmaması gerekiyor" dedi. Ayrıca destek veren herkese teşekkür etti.
Ayık, tutuklu arkadaşlarının da tahliye edilmesi için de çağrıda bulundu, şunları söyledi:
"O kadar heyecanlıyım ki ne diyeceğimi bilemiyorum. Sadece hissettiğim şey herkese çok büyük bir şükran ve minnet duyuyorum. Çünkü ben girdiğimden beri hatta diğer tutuklu arkadaşlar için de çok büyük bir destek başladı. Herkese işte desteği için çok teşekkür etmek istiyorum.
Ama şunu da demeden geçmek istemiyorum. Ya biz gençlerin geleceğe küstürülmemesi gerekiyor.
Ben şu an özgürüm. Çok mutluyum bunun için. Adalete olan ümidimi hiçbir zaman kaybetmemiştim buradayken ve sürekli her ne kadar tutuklu da olursam olayım hayal kurmaya devam etmiştim.
Biz gençlerin hayal kurmaya devam etmesi gerekiyor. Biz gençlerin özgür kalmaya, özgür olmaya devam etmesi gerekiyor ve susturulmaması gerekiyor.
Şu an için tek temennim diğer öğrenci arkadaşların da bir an önce tahliye olması. Yani teşekkür ederim. Çok teşekkür ederiz. Çok sağ olun. Sağ olun.
Ben tüm gazetecilere ve medyacılara teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bu süreç içerisinde sesimizi duyuran sizler oldunuz.
Yine girdiğimden beri çok sağ olsunlar başta kendi avukatlarım olmak üzere çok büyük bir avukatlar ordusu sadece beni değil tüm tutuklu öğrencileri desteklediler ki yeri geldi bazen o kadar çok avukat geliyordu ki biz doğru düzgün yemek yiyemiyorduk.
Ama hani bu kötü anlamda değil. Bize gerçekten çok büyük bir destek gösterdiler. O yüzden ben burada başta kendi avukatlarım olmak üzere tüm ziyarete gelen avukatlara çok teşekkür ediyorum."
ÖZGÜR ÖZEL TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Böbrek ve kronik kalp sorunları olan Esila Ayık'ın cezaevinde olması tepki görmüştü.
İnfaz düzenlemesine göre halk tabiri ile 'yatarı olmayan suç' sebebiyle cezaevinde olan Ayık, için sosyal medyada da kampanya başlatılmıştı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de geçtiğimiz hafta Ayık'ı cezaevinde ziyaret etmişti. Özel, hem cezaevi çıkışında em Grup Toplantısı'nda Ayık'ı gündeme getirmişti.
Özel şunları dile getirmişti:
“Kendisi çok başarılı bir öğrenciyken tam burslu olarak gittiği yurt dışındaki öğrenci değişiminden sonra yine çok yüksek oranla kazandığı üniversitede Belçika'da konservatuarda fotoğrafçılık eğitimi görüyor.
Maalesef ekonomik durumu çok kötü olan bir ailede. Annesi vefat etmiş. Babası kat görevlisi olarak iki çocuğunu okutmaya çalışıyorken o aldığı bursla babasının mütevazi desteğiyle iki yıldır ülkeye gelememiş. Çünkü yurt dışında çalışmak zorunda. Günde iki işte çalışıyor. İki işte çalışıp bir üniversite okuyan birisi Türkiye'ye gelmiş kendi yazmadığı ama elinde görüntülenen bir afişle cumhurbaşkanına da küfür falan etmemiş.
Cumhurbaşkanına diktatör demenin ağır eleştiri sınırlarından olduğuna dair Yargıtay kararı var. Cumhurbaşkanına diktatör de diyoruz şeddeli diktatör de diyoruz. Tek adam da diyoruz. Bunların söylenebildiği ülkelere demokrasi, bunun söylendiği ülkelerde içeriye 21 yaşında genç böbrek hastası bir kızı içeriye koyarsanız da oraya diktatörlük diyoruz.
Esila içeride geçirdiği her gün elinde tuttuğu dövizin doğruluğunu ispatlıyor. Bugün salsanız onun söylediğinin aksine iş yaparsınız. Bundan sonraki süreçte Esila'ya bir an önce serbest kalmasını bekliyoruz. Elbette serbest kalacak.
Allah aşkına yurtdışında okuyan bu arkadaşa sakın yurt dışı çıkış yasağı verip de kendinizi de bizi de dünyaya güldürmeyin. Vizeleri var sınavları var. yarın öbür gün mutlaka serbest kalacak ama yurt dışına çıkış yasağı gibi bir komedi ile Türkiye'yi karşı karşıya bırakmayın diye şimdiden ifade etmek istedim. Tüm arkadaşlarımıza özgürlük diliyoruz.”