30 Ekim 2024 tarihinde tutuklanan ve dün tahliye edilen seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Esenyurt İlçe Başkanlığı'nda konuşan Özer, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'a teşekkür etti.
Çok farklı siyasi partiden temsilcilerin kendisiyle görüştüğünü ifade eden Ahmet Özer, bu durumun toplumun geniş bir kesimi tarafından kendisine yönelik haksızlığa karşı çıkıldığına işaret olduğunu kaydetti.
Çıkarken cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile yaşadığı diyaloğu anlatan Özer, şunları söyledi:"Çıkarken tesadüfen Ekrem Başkanla karşılaştık. Çok mutlu ve sevinçli olduğunu söyledi. Ben de ben o kadar mutlu ve sevinçli değilim başkanım dedim. Buradan çıkıyorum ama kalbimin yarısını burada bırakıyorum dedim. ‘Olsun senin çıkman son derece önemli çünkü sen önce girmiştin senin çıkışın bize çok büyük bir moral oldu. Bütün arkadaşlara, dostlara selam söyle’ dedi."
Özer, "Özgürlük dünyanın en güzel şeyidir ama bir tek kişi bile özgür olmazsa hiçbirimiz özgür değiliz. Bildiğiniz sembol isimler var ama bilmediğiniz çok sayıda isim var cezaevinde. Bizim dışımızda onlarca insanlar. Onların da aileleri var" dedi.
"BURUK BİR MUTLULUK YAŞIYORUM"
Özer, şunları söyledi:
"Benim bir sene içeride kalmamla kim ne kazandı? Mesele benim kişisel bir meselem değil. İki üzüntü yaşadım içeride. Bir barış süreci başladı.
ir barış süreci başladı. Dışarıda olup da bu sürecin daha da başarılı olması, barışı kucaklayıp katkıda bulunmak isterken bunu içeriden ancak yazarak, çizerek yapmaya çalıştım.
İkinci üzüntüm de ben, meclis üyelerimiz, belediye başkan yardımcılarımız, müdürlerimiz, 4 bin çalışanımız gece gündüz demeden son sürat çalışırken ve biz Esenyurt'un makus tarihini yenmeye odaklanmışken bizim yolumuzun kesilip Esenyurt'u bu hizmetlerden mahrum bırakmalarından üzüldüm.
'BÖYLE ZOR ZAMANLARIN AĞIR BEDELLERİ OLUYOR'
Yoksa bilmelisiniz ki demokrasi mücadelesi, özgürlük mücadelesi bir insanın en onurlu mücadelesidir. Böyle zor zamanların ağır bedelleri oluyor. Ama unutmayın bu bedelleri ödeyenler sayesinde adalete dair umutlarımız diri kalıyor.
İçeride bizimle empati kurmasını hiç beklemediğimiz genel başkanlar da kurdu. Sayın Devlet Bahçeli 'Ahmet Türk görevine dönmeli, Ahmet Özer de dışarıda olmalı' dedi. Bu demek ki Türkiye'nin barışmasının, kucaklaşmasının zamanının geldiğini gösteriyor. Bizim toplumla barışabilmemiz için öncelikle kendimizle barışmamız lazım."
İçeride bizimle bu anlamda bu empatiyi hiç beklemediğimiz genel başkanlar da kurdu. Sayın Devlet Bahçeli 'Ahmet Türk görevine dönmeli, Ahmet Özer de dışarıda olmalı' dedi. Bu demek ki Türkiye'nin barışmasının, kucaklaşmasının zamanının geldiğini gösteriyor. Bizim toplumla barışabilmemiz için öncelikle kendimizle barışmamız lazım. Ben elbette ki içerideydim ama Esenyurtluların bana verdiği emaneti asla yere düşürmedim. Her platformda alnım açık, başım dik Esenyurt'un iradesini de temsil etmeye çalıştım.
Esenyurt halkı bana güvendi onların güvenini boşa çıkarmayacağım. İkincisi hasbelkader ben bu toplumda okumuş profesör olmuşum. Bir fark yaratalım ki bu Esenyurt'un Ayşe teyzeler, Mehmet dayıları desinler ki bu okumak işi iyi bir iştir, biz de çocuklarımızı okutalım.
Aslolan makam, mevki değildir. Halkımın gönlünde yer edebilmektir.