Doğu Afrika ülkesi Sudan’da iki buçuk yılı geride bırakan iç savaş, son günlerde Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) ele geçirdiği Faşir’de gerçekleştirdiği katliamlarla dünyanın gündemine oturdu. İnsani krizin her geçen gün derinleştiği Sudan, yabancı güçlerin dâhil olmasıyla iki generalin iktidar mücadelesinden bölgesel jeopolitik hesapların yapıldığı bir av sahasına dönüştü.
Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde ordunun son kalesi olarak görülen Faşir kenti, 18 aylık kuşatmanın ardından geçen hafta RSF’nin eline geçti. İlk 48 saatte en az 2000 kişinin öldürüldüğü bildirilirken kenti terk etmeye çalışan siviller topluca katledildi.
İKİ KOMUTAN
Sudan’da İslamcı diktatör Ömer el-Beşir’in 2019’da devrilmesinde birlikte hareket eden paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) komutanı Muhammed Hamdan ‘Hemedti) Dagalo ile Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) komutanı Abdulfettah el-Burhan, 2021’de sivil geçiş hükümetine yapılan darbede de aynı safta yer aldı. Ordunun RSF’yi bünyesine katma planı, iki komutan arasında iktidar mücadelesine dönüşürken 14 Nisan’da başlayan çatışmalar kısa sürede tüm ülkeye yayıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan hükümetin başında bulunan General el-Burhan’ın liderliğindeki ordu, başkent Hartum’un da içinde bulunduğu ülkenin kuzey ve doğusunu oluşturan yaklaşık yüzde 60’lık bir bölümünü kontrol ediyor. Kızıldeniz kıyısındaki Sudan Limanı, ordunun fiili karargâhı haline geldi. Üçüncü yılındaki iç savaşta 150 binden fazla kişi ölürken 12 milyon kişi yerinden edildiği ülke, dünyanın en büyük açlık krizlerinden birini yaşıyor.
RSF ise ülkenin batısındaki Darfur’un büyük kısmını kontrol altına almış durumda. Afrika’nın en büyük üçüncü altın üreticisi olan Sudan’da Hemedti’nin savaşı finanse ettiği altın rezervlerinin büyük bölümü Darfur’da bulunuyor.
HER AKTÖRÜN ÇIKARI VAR
Jeopolitik konumu ve kaynakları nedeniyle Sudan’daki iç savaş, kimisi geleneksel müttefik olan aktörlerin farklı savaşan tarafları desteklediği bir vekâlet savaşına dönüştü. Ülkenin yabancı güçlerin satranç tahtası haline gelmesinde 3 ana etken öne çıkıyor.
Bunlar, özellikle 2011’de Güney Sudan’ın ayrılmasıyla petrol gelirlerinin büyük kısmını kaybetmesiyle ülkenin ana gelir kaynağı haline gelen altın, Nil Nehri üzerindeki kontrol ve uluslararası ticaretin merkezlerinden Kızıldeniz’e kıyısı olması.
Sudan’daki iç savaşta öne çıkan yabancı aktörler şu şekilde:
• Mısır: Sudan’ın kuzey komşusu ve Sudan ordusunun başlıca destekçisi olan Mısır, başta Nil Nehri suyunun güvenliği nedeniyle Burhan’ı ülkenin meşru lideri kabul ediyor. RSF, Mısır’ı Burhan’ın güçlerine doğrudan askeri destek sağlamakla suçlarken, Kahire bu iddiaları reddediyor.
• Birleşik Arap Emirlikleri (BAE): Sudan ordusu, BAE’yi RSF’ye silah ve savaşçılarla desteklemekle suçluyor. Orduya bağlı hükümet, özellikle insansız hava araçları (İHA) sağlama iddiaları üzerine mayıs ayında BAE ile diplomatik ilişkilerini kesti. Darfur altının en büyük alıcısı olan Abu Dabi ise BM raporları ve soruşturmalardaki kanıtlara rağmen tüm müdahale iddialarını reddediyor. Ancak bağımsız raporlar, Çad üzerinden yürütülen gizli silah sevkiyatlarına işaret ediyor.
• Libya: Haziran ayında Sudan ordusu, Doğu Libya’daki Halife Hafter’e sadık güçleri, RSF’nin başarılı saldırısını desteklemekle suçladı. Hafter, BAE adına RSF’ye silah ve yakıt sağlamakla sıkça anılıyor.
• Çad: Sudan ordusu, Başkan Mahamat Idriss Déby Itno rejimini, Abu Dabi adına RSF için önemli bir tedarik hattı olarak işlev görmekle suçluyor.
• Türkiye: BAE’nin önemli bir rakibi olarak Türkiye, savaşın başından beri Sudan ordusuna desteğini dile getirdi. Çeşitli medya kaynaklarına göre, RSF’nin mevzilerine saldırılarda kullanılan insansız hava araçları sağladı. Sudan, Türkiye’nin Afrika’ya açılma planlarında Libya ve Somali ile birlikte kilit önemde.
• İran: Hartum ve Tahran, Ekim 2023’te diplomatik ilişkilerini yeniden kurdu. O tarihten bu yana RSF, İran’ı Sudan ordusuna İHA sağlamakla suçluyor.
• Rusya: Beşir yönetimi döneminde Sudan, askeri olarak Rusya’ya bağımlıydı. Her iki ülke de son dönemde bir dizi ikili askeri ve ekonomik işbirliği anlaşması imzaladı.
• Suudi Arabistan: Geleneksel müttefiki BAE ile Sudan’da karşı karşıya gelen Riyad yönetimi, özellikle Yemen’deki Husilere silah sevkiyatının sağlanmasını engellemek istiyor.