“PKK/KCK üyesi” olmak suçlamasıyla tutuklanan ve yerine kayyum atanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in davası İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi’ndeki mahkeme salonunda görüldü.
Özer'in yurt dışı ve şehir dışı çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verildi.
Ancak, "yolsuzluk "iddiasıyla başlatılan soruşturmadaki tutuklama kararı nedeniyle cezaevinde tutuklu kalmaya devam edecek.
ESENYURT'TA KAYYUM DEVAM EDECEK Mİ?
Edinilen bilgilere göre, davada henüz kesin bir karar çıkmadığı ve Özer hakkında beraat verilmediği için kayyum yönetimi devam edecek.
Özer’in yerine Can Aksoy kayyum olarak atanmıştı. Beyoğlu Kaymakamı olan Aksoy, önce İstanbul Vali Yardımcısı, ardından Esenyurt Belediye Başkanvekili olmuştu. Bir gecede iki kez terfi etmişti.
ÖZGÜR ÖZEL DE KATILDI
Duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Özer ile avukatları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve çok sayıda partili katıldı.
Özer, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçlaması ile 23 Mayıs günü hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme, savunmalara ve taleplere rağmen, Ahmet Özer’in tutukluluk halinin devamına karar vermişti.
Özer hakkında 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
"O 'PEKEKE' DİYOR, BİZ 'PEKAKA' DİYORUZ"
CHP'nin Kurultay soruşturmasında da adı geçen ve Özer'in davasında dinlenen 6 tanıktan biri olan Erkan Çakır, 'kamuoyu araştırmacısı' olduğunu ve Doğu illerinde halkla yaptığı konuşmalarda Özer'in örgüt üyesi olduğunun konuşulduğunu söyledi. Çakır ayrıca, "Özer 'Pekeke' diyor, biz 'Pekaka' diyoruz, buradan yeterince belli oluyor" ifadelerini kullandı.
Özer ve avukatları, Çakır'ın beyanlarını ciddiye almadıklarını ve cevap vermeyeceklerini söyledi.
Ahmet Özer ile husumeti olmadığını iddia eden Erkan Çakır, Ahmet Özer ile 2 farklı hakaret dosyasında davalı olduğunu söyledi.
Ahmet Özer’in davalardan biri için 70 bin lira isteyerek uzlaşmak istediğini öne sürdü.
Tanık beyanında birden fazla kez Kürt olduğunu belirten Çakır, “devletçi olduğunu” söyleyerek “CHP’de terör destekçilerini istemiyorum” dedi ve Kürt olmasına karşın Türk kimliğinin üst kimlik olduğu belirtti. Sözlerini “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” diyerek bitirdi.
Dolandırıcılıktan cezaevinde bulunan tanık Erkan Çakır, CHP kurultayı dosyasında da tanıklık yapıyor.
"KAMUOYUNDA MECZUP OLARAK BİLİNİR"
Prof. Dr. Ahmet Özer tanık beyanlarından sonra Erkan Çakır’a yanıt verdi.
“Erkan Çakır kamuoyunda meczup olarak bilinen biridir” diyen Özer, “Uzlaşma için 70 bin lira istediğim yalandır” dedi.
Erkan Çakır’ın iddialarının tamamının mesnetsiz olduğunu söyleyen Ahmet Özer, “her önüne gelen tweet atarsa mahkemeleri meşgul edersek toplumsal barışı nasıl sağlarız?” diye sordu.
SAVCI AHMET ÖZER’İN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ
Tanık olarak dinlenen 5 kişinin beyanlarının ardından duruşma savcısı tutukluluğa ilişkin görüşünü açıkladı.
Ahmet Özer’in üzerine atılı “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunun mahiyeti gerekçesiyle tutukluluk halinin devamını istedi.
Ahmet Özer tutukluluk talebine ilişkin söz aldı. “Benim terör örgütü üyesi olmadığımı dünya alem biliyor” diyerek sözlerine başladı.
9 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Ahmet Özer, bu süreçte “iktidar tarafındaki milletvekillerinin” avukatı olan kızını aradığını söyledi.
Esenyurt Belediye Başkanı ve akademisyen Özer, yeni çözüm sürecine de dikkat çekti.
"BARIŞ SÜRECİ İÇİN SAMİMİYET TESTİDİR"
Ahmet Özer üzerine atışı suçlamaya tepki gösterdi. “200’ün üzerinde makale yazmışım, rektörlük yapmışım, 65 sene hiçbir şey yapmamışım, sonra belediye başkanı olmuşum aklımı yitirmişim örgüte üye olmuşum. Bu sizin aklınıza mantığınıza sığıyor mu?” diye sordu.
Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bayram kutlamasında kullandığı slogana da atıfta bulundu.
"SLOGAN BANA AİT"
“Adlarımız Farklı olsa da Soyadımız Türkiye sloganı bana aittir. Bu sloganı son bayramda Cumhurbaşkanı kullandı. Cumhurbaşkanı benim sloganımı kullanıyor ama benim hakkımda dava açılıyor. Bu vicdana sığar mı?” diyerek tepki gösterdi.
Özer'in savunmasında şu ifadeler yer aldı:
Öcalan’ın mektupları devlet erkanı ve kamuoyu önünde alkışlar arasında okutulurken, sırf adımın 11 yıl önce iradem dışında bir İmralı görüşmesinde geçmesi nedeniyle örgüt üyeliği ile suçlanıp tutuklanmam ve hala tutukluluğumun devam etmesi büyük bir çelişkidir "
- Benim terör örgütü üyesi olmadığımı bütün dünya alem biliyor. Hem iktidar hem muhalefet cenahından milletvekillerinin, eski AKP’li bakanların, beni tanıyan hemen herkesin avukatım da olan kızım Seraf Özer’i arayarak üzüntülerini geçmiş olsun dileklerini bildirmeleri de bundandır…
- Üstelik tam da böyle bir zamanda barış süreci yürütülüyor. Ülkemizin yıllardır özlemini çektiği, benim de her zaman mücadelesini verdiğim şimdi de desteklediğim barış sürecinde bütün bunlar oluyor ancak Barış Süreci ile benim tutukluluğumun devam etmesi arasında büyük bir çelişki var. Bir yandan barış süreci yürütülürken öte yandan da benim ‘terör örgütüne üye olma’ suçundan yargılanmam ve 23 Mayıs'ta yapılan duruşmada tutukluluğumun devamına karar verilmesi büyük bir çelişkidir
- Çünkü Ahmet Özer davası Barış Süreci̇ i̇çi̇n bi̇r sami̇mi̇yet testi̇di̇r, çünkü Türki̇ye’ni̇n yarısı dışlanarak toplumsal barış tesi̇s edi̇lemez, çünkü adalet ve hukukun olmadığı çi̇fte standartın i̇şledi̇ği̇ bi̇r yerde ki̇mse toplumsal barışa i̇nanmaz
- Öcalan’ın mektupları devlet erkanı ve kamuoyu önünde alkışlar arasında okutulurken, sırf adımın 11 yıl önce iradem dışında bir İmralı görüşmesinde geçmesi nedeniyle örgüt üyeliği ile suçlanıp tutuklanmam ve hala tutukluluğumun devam etmesi büyük bir çelişkidir. Onun da ötesinde büyük bir haksızlıktır. Toplum bu yaman çelişki ve haksızlığı hayretle izlemektedir..."