Güncel

SKANDAL: Hutbede 'İsraf haram' dedi, hacca ütücüsünü götürdü!

Diyanet, kamu malı israfına karşı hutbe verdi ama kendi uygulamaları hutbeyle çelişti. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve eşi Seher Erbaş’ın kıyafetlerini ütülemek için Türkiye’den personel götürüldüğü ortaya çıktı. Erbaş çiftine Arafat’taki çadırlarında özel hizmet verildi.

“ŞATAFAT VE İSRAF HARAM” DEDİ, HUTBEYLE ÇELİŞTİ

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 27 Haziran 2025 tarihli hutbede kamu malına sahip çıkılması ve israftan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Ancak hac organizasyonunda yaşananlar, Diyanet’in kendi söylemiyle ters düştüğünü gösterdi.

Erbaş ve eşi Seher Erbaş’ın kıyafetlerinin Türkiye’den özel olarak götürülen ütücü personel tarafından ütülendiği ortaya çıktı.

BELGELER ORTALIĞA SAÇILDI

Sözcü'nün ulaştığı belgelere göre, Arafat’taki çadırlarda görevli personel listesinde ütücüler açıkça yer alıyor. Belgede, Erbaş çiftine tahsis edilen bölümde ütücüler, çamaşırcılar ve diğer hizmetlilerin görevlendirildiği görülüyor.

4 BİNDEN FAZLA GÖREVLİYLE GİDİLDİ

2025 hac organizasyonunda Diyanet aracılığıyla 84 bin 942 kişi hacı oldu. Bu hacılara hizmet vermek üzere 4 bin 91 kişilik bir Diyanet ekibi de Mekke ve Medine’ye gönderildi. Ekibin içinde sadece din görevlileri değil, aşçı, yemek servisi elemanı, diyetisyen ve ütücüler de yer aldı.

“SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ”

Bir Diyanet yetkilisi skandala şu tepkiyi verdi:

“Geçtiğimiz cuma hutbede kamu malının kutsallığı anlatıldı. Ama hacda yaşananlar sözün bittiği yer. Milletin emanetini koruması gerekenlerin bunu yapması, vicdanları yaralıyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını çiğniyorlar.”

HUTBEDE NE DENMİŞTİ?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 27 Haziran 2025 tarihli hutbesinde şu ifadeler yer almıştı:

“Kamu malı; topyekûn bir milletin ortak menfaat alanıdır. Hiç kimse bu mallar üzerinde şahsi ve keyfi bir tasarrufta bulunamaz. Kamu malı; sadece hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkıdır. Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak hem vebal hem de günahtır.”