OdaTv’den Özge Esen’in haberine göre, uzmanlar, dijital ortamda mesajlaşmanın sunduğu kolaylık ve mahremiyet hissinin, bireyleri daha cesur ve erotik mesajlar göndermeye teşvik ettiğini söylüyor. Bir ankete göre, insanların yüzde 85'i sexting (erotik mesajlaşma) yapıyor. Ancak bu erotik mesajlaşmalar siber zorbalık ve psikolojik travmalar gibi riskleri de beraberinde getirebiliyor.
Sexting ifşasına uğrayan gençlerin bir kısmı, bu davranıştan sonra utanç, kaygı, depresyon ve sosyal izolasyon yaşadığını söylüyor. Sexting sonrası pişmanlık duyan bireylerde özsaygı kaybı ve güvensizlik gelişebiliyor. Sexting içeriklerinin ifşası, okul değiştirme, eğitimden kopma hatta intihar girişimi gibi sonuçlara neden olabiliyor. Özellikle günümüzde hala kadınlar, sexting içeriklerinin ifşası sonrası toplumsal baskı ve damgalanma ile karşı karşıya kalabiliyor.
DİJİTAL GÜVENLİK RİSKİ
Sexting, cinsel kimliğin bir ifadesiyken aynı zamanda siber tacizin de başlangıcı olabiliyor. Bu nedenle eğitim kurumları, ebeveynler, hukukçular ve teknoloji şirketleri arasında özgürlük standartları çerçevesinde bir düzenleme yapılmadıkça, yeni nesiller dijital mahremiyetin riskleriyle yalnız kalmaya devam ediyor.
SEXTING’İN POTANSİYEL FAYDALARI: ÇİFTLERDE HEYECAN ARTIŞI VE DİJİTAL ÖNSEVİŞME
Romantik olmak isteyen çiftlerde ilişkiye renk katan ve heyecan getiren bir çeşitlilik sağlayabiliyor. Cinsel birliktelik öncesi Dopamin salınımını tetikleyerek çiftler arasında cinsel uyarılmayı ve duygusal bağı artırabiliyor.
“BUNDAN HAMİLE KALAMAZSIN”
Bazı araştırmacılar, sexting’in fiziksel birliktelik yerine tercih edildiğinde güvenli bir cinsel davranış alternatifi olabileceğini belirtiyor. Hatta bazı gençler sexting'i güvenli seks yöntemi olarak görüyor. "bundan hamile kalamazsın ve cinsel yolla hastalık bulaştıramazsın" diyor.
CİNSEL KİMLİK OLUŞTURMA ARACI
Özellikle uzak ilişkilerde, fiziksel temas olmadan cinsel yakınlık kurmaya imkan sunabiliyor. Ayrıca, genç yetişkinlerde özgüven artırma ve cinsel kimlik oluşturma aracı olarak kullanılabiliyor.
SEXTING SADECE GENÇLERE ÖZGÜ DEĞİL
Sexting çoğunlukla gençlerle ilişkilendirilse de, yaşlı bireyler arasında da sosyal medya kullanımının artmasıyla giderek daha fazla görülmeye başlanıyor. ABD’de yapılan bazı araştırmalarda 50 yaş üstü bireylerin yüzde 13’ünün en az bir kez erotik içerikli mesaj gönderdiği görülüyor. Uzmanlara göre yaşlı bireyler sexting’i “yeniden gençleşme” ve “duygusal ilişki kurma” aracı olarak görebiliyor. Ancak mahremiyet ve dijital okuryazarlık eksikliği, bu yaş grubunu riskli durumlara açık hale getirebiliyor.
SEXTING YENİ BİR ŞEY DEĞİL SADECE YAPILIŞ BİÇİMİ FARKLILAŞTI
Cinsel tarihin bir parçası olan erotik içerikli mektuplar, kartpostallar, fotoğraflar ve sesli mesajlar posta güvercini gibi ilkel yollar da dahil olmak üzere birçok şekilde yüzyıllardır gönderiliyordu. 1970’lerde çiftler, özel fotoğraflar paylaşmak için polaroid kameralar satın alıyor. Hatta 1980’lerde erotik telefon hatları popülerdi. Sesli iletişimle cinsel içerikli, erotik konuşmalar yapılıyordu.
Sexting: Telefon, internet veya sosyal ağlar aracılığıyla cinsel içerikli kısa mesajlar, fotoğraflar veya videolar göndermek, kısacası erotik mesajlaşma anlamına geliyor. “Sexting” terimi ilk kez 2005’de Avustralya’da bir gazete makalesinde kullanılıyor.