İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kamuoyunda "yeni nesil çeteler" olarak bilinen ve yüzleri maskeli şekilde motosikletlerle suikast düzenleme yöntemiyle tanınan suç örgütlerine yönelik İstanbul merkezli dokuz ilde operasyon düzenlendiğini duyurdu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlükleri tarafından yürütülen operasyonların "Daltonlar" ve "Barış Boyun" çetelerini hedef aldığı öğrenildi.
Bakan Yerlikaya, İstanbul, Adana, Samsun, Siirt, Kocaeli, Ankara, İzmir, Tekirdağ ve Aydın'da düzenlenen operasyonlarda yakalanan şüphelilerin; yüzleri maskeli ve çalıntı araç veya motosikletlerle kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit, yağma ve yağma amaçlı iş yeri kurşunlama gibi suçları işlediklerinin tespit edildiğini belirtti. İtalya'da cezaevinde bulunan B.B., Rusya'da olduğu düşünülen B.C.G. ve yurt dışında firari olan U.C.G. liderliğindeki örgütlere yönelik operasyonda, haklarında soruşturma başlatılan 60 şüpheliden 47'si yakalandı.
Operasyonlar kapsamında yapılan aramalarda ise 4 ruhsatsız tabanca, 1 pompalı tüfek, 1 kurusıkı tabanca, 37 parça uyuşturucu, 11 narkotik hap, 2 hassas terazi ve 360 fişek ele geçirildi.
94 TUTUKLAMA
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kent genelindeki operasyonlarına da aralıksız devam etti. Son bir ay içerisinde "iş yeri kurşunlama", "tehdit", "yağma", "kasten yaralama" ve "ruhsatsız silah üretimi ve kaçakçılığı" gibi suçlara karıştıkları tespit edilen şüphelilere yönelik Bağcılar, Bahçelievler, Beylikdüzü, Beykoz, Esenyurt, Kartal, Küçükçekmece, Sultangazi, Şişli, Tuzla, Ümraniye ve Zeytinburnu ilçelerinde eş zamanlı baskınlar düzenlendi.
Bu operasyonlarda, 40 farklı eyleme karıştıkları belirlenen toplam 165 şüpheli gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda ise 259 ruhsatsız tabanca, 3 uzun namlulu silah, 329 silah mekanizması ve 89 namlu gibi çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 123 şüpheliden 94'ü tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 29'u adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gözaltındaki 42 şüphelinin işlemlerinin ise sürdüğü bildirildi.
İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız, operasyonlarda ele geçirilen silahların sergilendiği Vatan Caddesi'ndeki yerleşkede yaptığı açıklamada, "Suçta kibirlenen şehir eşkıyalarına karşı mücadelede kararlıyız. Eski yeni fark etmeksizin bütün organize suç örgütleriyle mücadelemizi, köklerini kazıyana kadar sürdüreceğiz" diyerek kararlılık mesajı verdi.
SERDAR ÖKTEM CİNAYETİ VE İHMAL ŞÜPHELERİ
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasında da adı geçen avukat Serdar Öktem'in İstanbul'da trafikteyken öldürülmesi, tüm bu operasyonların arka planındaki en ciddi olaylardan birini teşkil ediyor. Cinayetin üzerinden 10 gün geçtikten sonra ortaya çıkan resmi yazışmalar, büyük bir ihmal şüphesini de beraberinde getirdi.
T24'ten Tolga Şardan'ın aktardıklarına göre belgelere göre, cinayetten aylar önce, 17 Mayıs 2025'te İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (OSM), Bakırköy ve Şişli İlçe Emniyet Müdürlükleri'ne bir yazı göndererek Öktem'in "Daltonlar" çetesinin hedefinde olduğunu bildirdi. Bundan sadece üç gün sonra ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Emniyeti'ne "Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülmekte olan Daltonlar silahlı suç örgütü kapsamında" cümlesiyle başlayan bir yazı göndererek tehdidi resmi olarak teyit etti. Bu yazışmalar, adli makamların Daltonlar'a yönelik aktif bir soruşturma yürüttüğünü ve Öktem'in hedefte olduğunu net bir şekilde bildiğini ortaya koydu.
Bu uyarıların ardından 9 Temmuz ve 25-27 Ağustos tarihlerinde emniyet birimleri arasında koruma tedbirlerine ilişkin yazışmalar yapıldığı ve Öktem'e üç kez koruma tebligatı yapıldığı anlaşıldı. Ancak Öktem, saldırı sırasında korumasızdı.
CEVAP BEKLEYEN SORU: POLİS TAKİBİ ALTINDA MI VURULDU?
Resmi kurumlar arasındaki bu yazışmalar, şu kritik soruyu gündeme getirdi: Daltonlar çetesi üyeleri, haklarında adli soruşturma ve takip devam ederken, yani polisin teknik veya fiziki takibi altındayken mi Serdar Öktem'i öldürdü? Organize suç örgütü soruşturmalarında telefon dinlemesi ve fiziki takibin standart bir prosedür olması, bu şüpheyi kuvvetlendiriyor. Cinayette görev alan zanlıların kısa sürede yakalanması ve itirafçı olan Sidar Ö.'nün hakkında birden fazla arama kararı olmasına rağmen eyleme kadar yakalanamamış olması da bu şüpheleri besleyen diğer unsurlar olarak öne çıkıyor.
İçişleri Bakanlığı'nın suikastın ardından görevlendirdiği iki Mülkiye Başmüfettişi, hem koruma tedbirlerindeki olası ihmalleri hem de cinayetin arka planını araştırmaya başladı.
YENİ NESİL SUÇ ÖRGÜTÜ
Serdar Öktem cinayeti, "yeni nesil suç örgütü" olarak tanımlanan Daltonlar'ın yapısını da bir kez daha gözler önüne serdi. Örgütün, özellikle İstanbul'un yoksul mahallelerinde yaşayan işsiz gençleri para karşılığında tetikçi olarak kullandığı, hatta adli soruşturma dosyalarına göre bu gençler arasında Suriye uyruklu kişilerin de bulunduğu tespit edildi. Bu durum, suç örgütlerinin insan kaynağı profilini değiştirdiğini gösteriyor.