Milli Eğitimin bu sorunları çözmeye pek niyeti de yok gibi. Bu yıl eğitimin en önemli gündemi serbest kıyafet uygulaması oldu. Bakanlık birkaç hafta önce okullara gönderdiği bir yazı ile serbest kıyafet uygulamasının kaldırıldığını açıkladı.
Serbest kıyafet uygulaması ne zaman başladı?
27 Kasım 2012 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik yayınlandı ve tüm okullarda serbest kıyafet uygulaması başlatıldı. Nabi Avcı’nın Bakan, Yusuf Tekin’in Müsteşar (2013) olduğu dönemde altyapısı oluşturulmadan, serbest kıyafet uygulamasının getirebileceği olumsuzluklar araştırılmadan okullarda serbest kıyafet uygulamasına geçildi. Yüzlerce eğitim bilimci bu uygulamanın doğru olmayacağını belirtti. Ancak Milli Eğitimi yönetenler dinlemedi. Serbest kıyafet uygulamasına geçildi. Okullarda bir başı boşluk, kim öğrenci, kim öğretmen, kim veli bir karmaşa başladı. MEB bu karmaşayı 12 yıl devam ettirdi. Peki şimdi ne oldu da eskiye dönüldü? Aslında olan bir şey yok. MEB 12 yıl okulların düzenini bozdu şimdi toparlamaya çalışıyor. Aldığı tüm kararlarda olduğu gibi serbest kıyafet uygulamasında da MEB sınıfta kaldı.
Eğitim alanındaki kararları eğitimciler vermeli…
12 yıl önce serbest kıyafet uygulaması ile ilgili karar okullar bazında okul aile birliklerine bırakıldı. Eğitim alanında bu tür önemli kararlar alınırken ön çalışmalar yapılmalı ve eğitim bilimcilerden görüş alınmalıdır. Çocuklarımızın geleceğini etkileyen kararlar eğitim bilimciler tarafından verilmelidir. Ancak Nabi Avcı’nın Bakan, Yusuf Tekin’in Müsteşar olduğu dönemde ben yaptım oldu yöntemi ile ilgili bu karar alındı ve 12 yıl boyunca uygulandı. Aynı Bakanlık 6 Aralık 2024 tarihinde yayınladığı yönetmelik değişikliği ile serbest kıyafet uygulamasını kaldırdı ve 2025-2026 eğitim öğretim yılı başlarken okullarda uygulamaya koydu.
Okullarda pedagojik açıdan verimliliğin artması, çocuklarımızın kıyafetleri ile eşitlenmesi elbette uygun olacaktır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı 12 yıldır neden serbest kıyafet uygulaması yaptığını ve şimdi neden bu karardan vazgeçtiğini kamuoyuna açıklamalıdır. Ayrıca bu durum aileler üzerinde yeni bir masraf kalemi oluşturdu. Okula başlama maliyetleri her yıl artarken, eğitim masraflarının neredeyse tamamı velilerimizin üzerine yıkılmışken, böyle bir kararı apar topar alıp uygulamaya koymak yine velilerimizi ve öğrencilerimizi mağdur edecektir. Özellikle deprem bölgesi olan illerimizde zaten yıllardır giderilemeyen mağduriyetlerle karşı karşıya olan velilerimiz ve öğrencilerimiz için bu gibi uygulama değişikliklerinde ekstra hassas davranmak gerekir. Ancak iddialara göre tam tersi yapılmaktadır.
Açıkçası bütün olumsuzluklarına rağmen ben serbest kıyafet uygulamasının kaldırılmasını doğru buluyorum. Siyah önlük beyaz yaka ile eşitlendiğimiz günlerdeki eşitliğimize dönülmesi önemli olacaktır.
Öğretmenlerin özensiz kıyafetleri…
Öte yandan bu serbest kıyafet uygulamasının bir başka boyutu daha var. Bu boyutunu kimse konuşmuyor. Çünkü her sendika kendi üyesi olan öğretmenlerin serbest kıyafet giyebilmeleri için kararlar alıyor ve üyeleri ne isterlerse o kıyafet ile okula gidiyor. Üye kaybetmemek içinde kimse bu konuda sesini çıkarmıyor.
Öğrenciler gibi öğretmenlerde yaklaşık 12-13 yıldır serbest kıyafet ile okula gidiyorlar. Kıyafetler o kadar serbest ki, okula takke ve cübbe ile gelenler bile var. Aynı zamanda terlik ve şortla gelenler yok mu, onlar da var. Okul değil pazar yeri… Maalesef okullar bu durumda.
Öğretmenlik model olma sanatıdır. Her öğretmen öğrencisinin rol modelidir. Öğretmen sıradan bir memur değildir. Öğretmenlerin muhatabı yetişkinler değil öğrencilerdir. Ancak özensiz kıyafetlerle okula giden öğretmenler öğrencilerin rol modeli olamadılar. Serbest kıyafet süreç içerisinde özensiz kıyafete dönüştü. Bu konuda da sendikalar şapkalarını önlerine koyup öğretmenlik mesleğine yakışır bir şekilde giyinmek gerektiğine karar vermelidirler.