Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kasım 2016'dan beridir tutuklu olan Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala’yı cezaevinde ziyaret ettiğini açıklamıştı.
Katıldığı YouTube kanalında Arınç, her iki görüşmenin de bir saatten fazla sürdüğünü ve kendisi için çok önemli olduğunu bildirmişti.
Arınç şunları söylemişti:
Sayın Erdoğan'la görüşme talebi var. Yani görüşeceğini tahmin etmiyorum ama Sayın Cumhurbaşkanı'na da ona sadece şunu söyleyeceğim dedi.
‘Yaşanmış olayları bir kenara koyalım. Ben bu olaylarda hiçbir zaman terörün destekçisi olmadım ama partimin içerisinden veya partimin dışarısından bu olaylara bizi karıştırmak isteyenler olabilir. Ben siyaseti tercih ettim. Terörü tercih etmedim. Şiddeti asla düşünmedim ve teşvik etmedim. Ben iyi bir siyasetçi olmaya çalıştım. Arkadaşlarımın yaptıklarından, söylediklerinden elbette sorumluluğum olabilir ama suçlandığım Kobani olaylarından dolayı ben hiçbir cinayetin içerisinde olmadım ama size karşı kin duymuyorum.
Siz de devlete, millete hizmet ettiniz. Benim ne kadar yanlışım varsa sizin de belki yanlışlarınız oldu. Bundan sonra ben artık ortaya çıkıp da böyle bir adaylık, siyaset, şu bu falan hiçbir zaman düşünmem ama ülkem adına ne yapabileceksem ben bunu yapacağım diye söz vermek istiyorum ona.’
İnşallah dedim ben de kendisine ve vedalaştık.”
Arınç'ın sözlerinin gündem olmasından sonra Demirtaş bugün bir açıklama yaptı.
Demirtaş'ın X hesabından yayımlandığı mektup şöyle:
9 yıl boyunca suçsuz yere bir hücrede tutulmanın bir tane zorluğu vardır. Ancak halkın özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinin parçası olmak, tüm zorluklara karşı dayanma gücü, çelikten irade sağlar.
Beni en çok zorlayan şeyse, imasında dahi bulunmadığım sözlerin, düşüncelerin bana mal edilerek dışarıda kamuoyuna aktarılmasıdır. Bunu yapanların niyetini sorgulayacak değilim fakat şunu herkes bilmeli ve emin olmalıdır; ben buraya onurumla, başı dik girdim, onurumu kimseye çiğnetmeden ve yine başı dik çıkarım veya burada ömrümün son gününe kadar kalırım. Benim için bunun alternatifi yoktur.
İyi niyetle dahi olsa hiç kimsenin benim adıma konuşma yetkisi yoktur, gerektiğinde ben düşüncelerimi kamuoyuyla zaten paylaşıyorum. Benim doğrudan paylaşmadığım hiçbir açıklama, yorum, düşünce beni bağlamaz. Çarpıtma, uydurma, yanıltma amacıyla yapılan ve bana mal edilen düşünceleri de şaşkınlıkla, üzüntüyle karşılıyorum. Maalesef ki hapiste olmanın dezavantajıyla yıllardır bu yapılıyor ve her birini düzeltmeye çalışmak bile ayrı külfete dönüşüyor.
Anlayışınıza sığınarak, bundan böyle kendi arkadaşlarım hariç siyasetçi ve avukatlarla görüşmeyeceğimi belirtmek istiyorum. Çünkü bu çarpıtma ve suistimalleri önlemenin başka yolu kalmadı.
Hepinize içten selam, sevgilerimle...