Güncel

Savcılıklardan Saray'a, Saray'dan yandaş basına CHP'li belediyelerin dosyaları nasıl sızdırılıyor?

CHP'li belediyelere yönelik soruşturma dosyalarının, iktidara yakın basın kuruluşlarına operasyonlardan günler önce sızdırılmasının nasıl gerçekleştiğini gazeteci Alican Uludağ belgeleriyle ortaya koydu.

CHP'li belediyelere yönelik soruşturma dosyalarının, iktidara yakın basın kuruluşlarına operasyonlardan günler önce sızdırılması tartışmalara neden oluyor. İktidara yakınlığıyla bilinen gazeteciler ve kamuya mal olmuş kişiler, her ne kadar kendilerine bilgi sızdırılmadığını savunsa da, kamuoyunu ikna edemiyor.

Gazeteci Alican Uludağ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CHP'li belediyelere yönelik dosyaların, doğrudan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'ne (DMM) sızdırıldığını ve DMM'nin de bu bilgileri CHP aleyhinde "kara propaganda" amaçlı kullandığını açıkladı.

Uludağ'ın paylaşımı şöyle:

Yargı-saray arasında kara propaganda mekanizması

Savcılıklardan Saray'a CHP'li belediyelerin dosyaları nasıl sızdırılıyor?

"BÇG" gitti, "DMM" geldi

Size, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda "bağımsız" ve "tarafsız" olma görevi verilen yargı teşkilatının CHP'li belediyelere yönelik dosyaları, doğrudan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'ne (DMM) sızdırılması ve DMM'nin de bu bilgileri CHP aleyhinde nasıl "kara propaganda" amaçlı kullanması olayını anlatacağım.

Hatırlıyor musunuz? Türkiye'de soruşturmaya da konu olan Batı Çalışma Grubu (BÇG) vardı. 28 Şubat döneminde Genelkurmay Başkanlığı'nın kurup dönemin Erbakan hükemetine karşı kullanıldığı belirtilen "BÇG."

BÇG'nin temel bir görevi de Erbakan hükümeti aleyhinde basında haberler yapılmasını sağlamaktı. Bunun için yargı dosyaları da kullanılıyordu.

O BÇG tarih oldu ama şimdi DMM geldi.

Nasıl mı?

Olayı, bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik konser soruşturmasında 13 kişinin gözaltına alınmasına yönelik operasyon açığa çıkardı.

Henüz daha kamuoyu, ABB'ye yönelik operasyonun detaylarını bilmiyorken, iktidara yakın gazete ve televizyonların yöneticilerine haber şeklinde bir "bilgi notu" geldi. DMM tarafından gönderilen o bilgi notu, şuan delil olarak o gazetecilerin whatsapp yazışmalarında duruyor; gönderenin ismi de...

Bu bilgi notu, "Soru-Cevaplarla Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne Yönelik Konser Soruşturması. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde Skandal İddialar: 759 Milyonluk Konser Harcaması, 154 Milyonluk Kamu Zararı" başlığını taşıyordu. Haberin devamında, 9 ayrı "soru" yazılmış ve altına "cevap" olarak ABB'nin konser ihalelerinde nasıl "yolsuzluk" yaptığı anlatılıyordu.

Hatta DMM, haber metninde soruları yanıtlarken "Adli makamların tespitlerine göre" diyerek kaynak göstermeyi dahi ihmal etmedi. Yani, bu bilgileri savcılıktan aldığını da açıkça itiraf ediyordu.

Ekinde bir de savcılık tarafından hazırlandığı anlaşılan bir bilge vardı. Bu belge, savcılık tarafından, yazılacak haberde kullanılması için DMM'ye gönderilmişti. Bu belgede de dosyadaki "araştırma raporu", "bilirkişi raporu", "MASAK raporu" gibi belgelerden özetler çıkarılmıştı.

Aslında, ABB ile ilgili soruşturmanın detayları, "hap gibi" habere çevrilmişti. İktidar yandaşı gazetecilerin yorulması istenmiyordu. Bazı gazeteciler, bu metni olduğu gibi tweet attı, bazıları da çalıştıkları gazetelerin haber sitelerinde haber olarak yayınlattı.

Peki, bu belgeler Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na nasıl gitti?

Konuyu araştırdığımda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın basını bilgilendirmek için oluşturduğu bir whatsapp grubundaki bir numara dikkat çekiciydi. Bu numara, Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı dönemindeki basın danışmanından başkası değildi. O basın danışmanı, Soylu gidince Kültür ve Turizm Bakanlığı'na geçmişti. Ancak şimdi anlaşılıyor ki Süleyman Soylu'nun basın danışmanı, DMM'de işe girmiş. O da yetmemiş, Ankara Başsavcılığı'nın basın grubuna kendisini eklettirmiş. Kimse de dememiş, burası basın grubu, DMM yetkilisinin ne işi var? Yargımız bağımsız sonuçta.

Bu durum, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen ve Melih Gökçek'in herkesten önce işaretini verdiği operasyon bilgilerinin, savcılık tarafından CHP aleyhinde kullanılması için DMM'ye gönderildiğini net olarak ortaya çıkarıyor.

Peki, bu durum yalnızca Ankara'da mı yaşandı?

Hayır. Geriye dönük bir araştırma yaptığımda, DMM'nin başta İstanbul olmak üzere diğer kentlerde CHP ve Ekrem İmamoğlu aleyhinde yapılan operasyonlarının ayrıntılarını da benzer şekilde iktidar yandaşı gazetecilere "bilgi notu haber" şeklinde gönderildiği anlaşılıyor. Üstelik bu gazeteciler, bu haberleri noktasına virgülüne dokunmadan twitter hesaplarından paylaşmış, haber sitelerinde yayınlamış.

Bu tablo, CHP'li belediyelere yönelik operasyonların siyasi olduğu olduğu eleştirilerini destekler nitelikte.

Peki, Dezenformasyonla MÜcadele Merkezi'nin böyle bir yetkisi var mı?

Hayır. Peki, DMM legal bir kuruluş mu?

Tartışmalı.

Çünkü Anayasa Mahkemesi, İletişim Başkanlığı'nın "dezenformasyonla mücadele" yetkisini (AYM, E.2020/88, K.2023/224, 27/12/2023, § …) kararıyla açıkça basın özgürlüğüne aykırı bularak iptal etti.

İletişim Başkanlığı'nın bu görevi yapması için yasal düzenleme yapıldı mı?

Hayır.

DMM şu sorulara yanıt vermeli?

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi hangi yasal dayanağa göre faaliyet yürütüyor; personel çalıştırıyor, maaş veriliyor?

Hangi yetkiyle bağımsız ve tarafsız yargının soruşturmalarının içeriğinden bilgiler alarak CHP aleyhinde habere dönüştürüyorsunuz?

Bu kara propaganda mekanizması, 28 Şubat döneminde sıkça eleştirdiğiniz BÇG'nin bir kopyası değil mi?

Ya Anayasal olarak bağımsız ve tarafsız olması gereken yargı mensupları! Sizler hangi sıfatla elinizdeki gizli soruşturma dosyalarının bilgilerini, yürütme organının bir kuruluşuna gönderiyorsunuz?

Yargı Saray'ın arka bahçesi mi?

Uludağ, söz konusu paylaşımını alıntılayarak paylaştığı belge ile birlikte, "Somut belgeyle soruyorum" diyerek şu soruyu sordu:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gizli soruşturmaya ilişkin bu bilgi notunu CHP aleyhinde kullanılmak üzere Dezenformasyonla Mücadele Merkezine kim hazırlayıp gönderdi?