Siyaset

Saadet lideri Arıkan'dan 'Demirtaş' yorumu: Çoktan tahliye edilmeliydi

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Demirtaş’ın hukuken çok önce serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Öcalan’ın Meclis Komisyonu’na davet edilmesine ise karşı olduklarını belirten Arıkan, “Türkiye’nin sorunları sadece PKK ve Öcalan üzerinden tartışılamaz” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin genel merkezinde gazetecilerle bir araya geldi. Arıkan, Demirtaş ve Öcalan hakkında açıklamalarda bulundu.

"Demirtaş çok daha önce serbest bırakılmalıydı" diyen Arıkan Öcalan'ın Komisyon'a gelmesini ise desteklemediklerini ifade etti.

"GEÇMİŞE İLİŞKİN HİÇBİR PİŞMANLIĞIMIZ YOK"

Partisinin geçmiş ittifaklarına ilişkin soruları yanıtlayan Arıkan, Ali Babacan ile "uyumlu birişbirliği yürüttüklerini" belirterek, geçmişte yapılan hiçbir ittifaktan pişmanlık duymadıklarını söyledi. Arıkan, "Partimizin 56 yıllık tarihinde Ecevit, Demirel, Türkeş, Edibalı ve Çiller dönemlerinde çeşitli koalisyonlar yaptık. En sonunda Altılı Masayı kurduk, o dönemde yapılması gerekenler yapıldı. Geçmişe ilişkin hiçbir pişmanlığımız yok" dedi.

"Ben muhafazakar partiler, sağcı partiler, solcu partiler, dindar partiler kavramlarının bugün için yeterli olmadığını düşünüyorum" diyen Arıkan, şunları kaydetti:

"Olay artık 'o partiden bu partiden' çıktı; hak yiyenlerle, hakkı yenenlerin mücadelesi var ortada. Biz, hakkı yenenlerle bir olma noktasında bugüne kadar nasıl duruş ortaya koyduysak, bundan sonra da aynı duruşu sergileyeceğiz. A Partisi, B Partisi değil; bu gidişata itirazı olan ve yaptığı itiraz karşısında makul çözümleri olan herkesle oturup konuşmaya ve ittifak yapmaya açığız. Bugün seçimlerin muhtemelen 2027 yılında olacağı öngörülüyor. Bu çalışmaları da toplantılarla sürdüreceğiz. Ancak, kamuoyu önünde 'onunla yaparım, bunları yapmam' demektense, ilke ve prensipler üzerinden yürümeyi daha doğru ve uygun buluyorum."

"DEMİRTAŞ, ÇOKTAN SERBEST BIRAKILMALIYDI"

Arıkan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Selahattin Demirtaş kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Arıkan, 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eski Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun "Demirtaş serbest kalmalı" açıklamasının büyük bir linçle karşılandığını hatırlattı. Arıkan, şöyle konuştu:

"Aradan yedi yıl geçti. Yedi yıl sonra, Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğünü hâlâ hukuki pencereden değil, son bir yıl içindeki müzakereler üzerinden değerlendiriyoruz. Bu bir yıllık müzakerede acaba bir uzlaşı sağlanıp Selahattin Demirtaş serbest bırakılır mı? Ama hiç kimse şuna bakmıyor: Hukuki anlamda bu adam 10 yıldır cezaevinde yatıyor. Ceza alsa bile, bu süre zaten bunu karşılardı tartışmasından ziyade... Tartışmalar, 'terörsüz Türkiye' başlığı altındaki konulara indirgeniyor. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Selahattin Demirtaş, şu ana kadar çoktan serbest bırakılmalıydı ve siyaset sahnesinde yer alabilmeliydi."

Arıkan PKK lideri Abdullah Öcalan ve çözüm süreciyle ilgili de şöyle konuştu:

"'Terörsüz Türkiye' kısmına gelince, ben 1 Ekim 2024'te Sayın Bahçeli bu süreci başlattığında ve sonraki dönemde süreçle ilgili açıklamalar yaptığında hep şunu söyledim: Sadece PKK üzerinden, sadece terörü bitirmek üzerinden bu komisyon faaliyet yaparsa, bunun sağlıklı olmadığını söylemiştim.

Cumhuriyet tarihimizin 102. yılındayız ve bu 102 yıl boyunca birçok badire atlattık. Sıkı yönetimler gördük, darbeler gördük, fail meçhuller yaşadık, muhtıralar gördük, e-darbeler gördük, birçok şey yaşadık. Eğer iyi niyet varsa, eğer iktidar samimiyse, bütün bunlar masaya gelsin: Türkiye'deki tüm mağduriyetler, medyanın mağduriyeti, KHK'lılar, Cumartesi Anneleri, Diyarbakır Anneleri… Bütün bu mağduriyetler masaya gelsin, o zaman çözüm gelecektir.

Ben bugün, hâlâ bir yıl geçmesine rağmen Öcalan üzerinden bu tartışmaların yürütülmesini ve sadece PKK'nın silah bırakması üzerinden bu tartışmaların yapılmasını sağlıklı bulmuyorum. Arkadaşlarımız komisyonlara bunu defaatle ifade ediyor, bizler de defaatle ifade ediyoruz. Öcalan'ın dinlenip dinlenmemesi, ona umut hakkı verilip verilmeyeceği tartışmalarını da, Türkiye'nin problemlerini çözüm anlamında yetersiz tartışmalar olarak değerlendiriyorum. Nasıl ki Demirtaş, suni tartışmalar üzerinden 10 yıl boyunca cezaevinde kalmak durumunda bırakıldıysa, bugün Öcalan'ın serbest kalması veya komisyona gelip orada cümleler kurması tartışmalarını da yersiz buluyorum."