Başvuruda, 2002 yılında resmen siyasi parti olarak kaydedilen KPP’nin, 1945–1989 yılları arasında Polonya’yı yöneten komünist rejimin yöntemlerini meşrulaştırdığı ve anayasada yasaklanan totaliter uygulamaları övdüğü öne sürüldü.
Dosyada ayrıca, partinin “iktidarı ele geçirmek ve devlet politikalarını etkilemek için şiddet kullanmayı öngördüğü” iddiasına yer verildi.
BENZER GİRİŞİM 2020’DE RAFA KALKMIŞTI
KPP hakkında daha önce de benzer bir süreç yaşanmıştı.
Eski Adalet Bakanı Zbigniew Ziobro’nun 2020’de yaptığı yasaklama başvurusu, Ziobro’nun duruşmalara katılmaması nedeniyle süresiz olarak ertelenmişti.
Parti, o dönem yaptığı açıklamada suçlamaları reddederek “Eski sistemin tüm hatalarının çağdaş KPP’ye yüklenmeye çalışıldığını” ifade etmiş ve iddiaların tarihsel yorumlara dayandığını vurgulamıştı.
Polonya’daki Siyasi Partiler Yasası, Anayasa Mahkemesi’nin bir partinin amaç veya faaliyetlerinin anayasaya aykırı olduğuna hükmetmesi halinde söz konusu partinin ulusal kayıttan silinmesini zorunlu kılıyor. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Nawrocki’nin başvurusu, KPP’nin geleceğini doğrudan etkileyebilecek nitelikte.




