Hatay’da TOKİ için kamulaştırılan tarım arazilerine giren şirketler, ağaçları teker teker söküyor. Son olarak Balıklıdere’ye jandarma eşliğinde iş makinelerinin girmesine yurttaşlar tepkili: Ellerinde belgeleri bile yok!

Hatay’da Gülderen’den Dikmece’ye, Toygarlı’dan Hancağız’a Mağaracık’a…

BirGün'ün haberine göre; bölgede yaşayan yurttaşın tapulu arazilerine ‘TOKİ yapacağız’ diyerek izinsiz giriliyor ve ağaçları kesiliyor. Kentin her noktası iktidarın talan, yağma ve rant odaklı projelerine karşı direniş alanına dönmüş durumda.

Bu yağmanın son örneği Defne ilçesinde yaşandı. Balıklıdere Köyü’nde yurttaşın tapulu arazilerine önceki gün şafak vakti iş makineleriyle girildi. Yarım asırlık yüzlerce zeytin ağaçları ve meyve bahçeleri kesilen yurttaşlar, jandarma ekipleri eşliğinde arazilere girilmesine tepki gösterdi. Bölge halkı, “Tapulu arazilerimiz mahkeme kararı beklenmeden katledilerek hukuk gaspı yaşandı. Dava sürecini takip edeceğiz ve sonuna kadar direneceğiz” dedi.

HUKUK TANIMIYORLAR

Arazi sahiplerinden bir yurttaş, ekim yapılan arazilerinin talan edildiğini söyledi. Arazi sahibi mahkeme sürecinin devam ettiğini kaydederek şöyle konuştu: “Biz toprağımızı vermek istemiyoruz. Yanı başında hazine arazisi olmasına rağmen şafak vakti ekim yapılan alana girdiler. Üretim yaptığımız bir alanı aldılar. ‘Dava sürecini bekleyin. Kaybederseniz girin’ dedik. Beklemediler. Dava açtık, dava açmadığımızı iddia ediyorlar. Ellerinde belge yok, ona rağmen talan ettiler. Hukuk nedir tanımıyorlar. Şirketin kaybı oluyormuş ve bu sebeple giriyorlarmış. Tüm arazileri talan edecekler, tüm ağaçları kesecekler. Biz bu girişimle ilgili de suç duyurusunda bulunacağız.”

DAVALAR GÖRÜLECEK

Bölge halkından Mehmet Ali Ceylan ise direnişe devam edeceklerini kaydederek şu ifadeleri kullandı: “Depremin ardından Dikmece ile başlayan Ballıöz ile devam eden bir düzleştirme politikası var. Elbette bu, tek başına bir düzleştirme politikası da değil çok yönlü saldırılarla karşı karşıyayız. Deprem sürecinde insanları ölüme terk edenler, bugün, Antakya'yı yağma ve rant politikalarıyla öldürüyor. Yaşam alanlarına, tarihine, doğasına, emeğine, kimliğine ve kültürüne saldırıyor. Biz de direniyoruz. Yakın zamanda bir çağrı oldu. 20-21-22 Mayıs’ta açılan davalarla ilgili ilk duruşmalar Hatay 3. İdare Mahkemesi’nde görülecek. Bir sonuç beklemiyoruz ancak bu ilk adım olacak. Mağaracık’tan Belen’e ciddi bir yağma ve rant söz konusu. Narlıca’dan Harbiye’ye kadar tepelerin ve mevcut kayalıkların da taşocaklarına ve beton santrallarına açılması durumu var. Tüm bunların yanında baskı ve şiddeti her yönüyle kullanmış oluyorlar. Dağlara TOKİ ile giriyorlar, köylere köyevleri ile giriyorlar, şehir merkezine rezerv ile giriyorlar. Antakya koca bir şantiye alanı. Biz bölgede direnişe devam edeceğiz.”

Silivri’de İzmir’e sevk edilen Başkan Çalık: Bugüne kadar kamuoyu ile paylaşmamıştım
Silivri’de İzmir’e sevk edilen Başkan Çalık: Bugüne kadar kamuoyu ile paylaşmamıştım
İçeriği Görüntüle
TALANA KARŞI DİRENİŞ BÜYÜYOR

Hatay Samandağ’da bulunan ve “acele kamulaştırma” kararlarıyla gündeme gelen Mağaracık Mahallesi’nde, TOKİ konutları için belirlenen alanda yüzlerce zeytin ve narenciye ağacının kesilmesinin ardından bölge halkının direnişi de devam ediyor. Geçen hafta jandarma eşliğinde giren yetkililer elektriği kesmişti ve ardından yurttaşın tepkisiyle yeniden açılmıştı. 2 hafta önce ise ağaçların kesimini engellemeye çalışan 2 yurttaş gözaltına alınmıştı.