CHP lideri Özgür Özel Silivri'de tutuklu bulunan partisinin belediye başkanlarını ziyaret etti. Özel, ziyaret sonrası açıklamalarda bulundu. Özel, "MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve AK Parti İl başkan yardımcısı Hasan Mutlu'yu arayıp seni yarın sabah alacaklar. Eğer bize geçeceğini söylersen durdurabilirim. AK Parti ve MHP'nin yöneticilerinin Hasan Mutlu'yu aradığını Hasan Mutlu savcıya söyledi, kayda geçirdi. Telekom kayıtlarında var." diyor." açıklamasını yaptı.
Loading...
Özel, "Ahmet Özer’in tutukluk halinin son bulması için bir başvuruda daha bulunuldu. Sayın Ahmet Özer’in yaptığı başvuru dünden itibaren üç gün içerisinde değerlendirilecek. Biz yarın veya bugün akşam Ahmet Özer’in serbest kalmasına yönelik bir karar çıkarsa, Ahmet Özer ilk iş olarak da Meclis’teki Komisyon'a katkı sağlamak üzere oraya gidebilir." ifadelerini kullandı.
İşte o yayın:
Özel'in açıklamaları şu şekilde:
Suç üstü yakalanınca malum Sayın Erdoğan'ın olayı bu aralar kapkaça ve siyasi yankesiciliğe, yeltenmiş durumda.
İçeride belediye başkanımız Bayrampaşa Belediye Başkanımıza üç kez AK Partili isimler ve bir MHP'li isim AK Parti'ye katılırsan soruşturmadan kurtulursun.
Bakın şimdi buradan net olarak söylüyorum memleketin savcıları var ya HTS kayıtlarına bakabiliyorlar ya şimdi ben açıkça söylüyorum Sayın Hasan Mutlu'yu cumartesi sabah operasyon oldu ya perşembe günü akşam bir MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı arıyor.
Bunu Sayın Bahçeli hemen şeye sorabilir. İstanbul il başkanına WhatsApp grubuna yazın. Hanginiz Hasan Mutlu'yu aradı diye. Bu hemen öğrenilebilir.
Hemen ama yok böyle yapılmayacaksa cep telefonu kayıtlarından var. Hasan Bey bu görüşme sırasında telefonun hopörlerinden eşi de dinliyor bunları. Eşi de söylemişti Hatta Hasan'a sormadan söylemeyin demişti. O yüzden o bir gün söylenmemişti.
Hasan Bey'in eşi de orada. İkincisi Cuma günü sabah da AK Parti İstanbul İl yönetiminden il başkan yardımcısı arıyor.
Diyor ki seni yarın sabah alacaklar. "Eğer bize geçeceğini söylersen durdurabilirim" Bakın birisi aramış gizli biri demiyorum. AK Parti İl başkan yardımcısı MHP İl başkan yardımcısı.
AK Parti'ye katılırsan operasyon duracak. Peki Hasan Bey bunu nereye söylüyor? Savcıya da söylüyor. Savcıya diyor ki beni aradılar.
Savcı nereden biliyormuş operasyon olacağını deyip gülmüş. Hasan Bey de ben de size soruyorum nereden biliyordu diye sormuş. Şimdi Hasan Mutlu'yu 3 hafta önce, 2 hafta önce, son hafta 2 gece önce ve o sabah 24 saat kala arayıp operasyon geliyor diyorlar.
Burası hukuk devleti mi arkadaşlar? Buradan soruyorum. Burası hukuk devleti mi? Soruşturması gizli dosyadan ne anlaşılıyor?
Diyorlar ki Hasan Mutlu'yu içeri almayı kafaya taktık bu adama kim samimi. Herhalde il yönetiminde böyle bir gündemi var arkadaşlarının. Tanıyan var mı? Tanıyan ben ararım diyor. Arıyorlar partilerine çağırıyorlar. Yani ya AK Parti'ye katılacaksın ya Silivri'ye atılacaksın.
Aydın'da nasıl işledi? Nasıl tıkır tıkır işledi? Nasıl Yalova'da işledi bu kadar dosyası var belediye başkanının? Yalova'da neydi adı? Kadın belediye başkanı AK Parti'ye katılan. Bu kadar dosya var. Ben isim unutmam ama gönül dünyamdan sildiğim için zihnimden de silmişim onun adını.
Ve net olarak Yalova'da aynen işleyen, Aydın'da işleyen sistem burada işlememiş. Verdiğim cevap şu diyor. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Hapis korkusuna partimi satmam.
Asla ve asla böyle bir namussuzluk yapıp da başka bir partiye katılmam dedikten 23 saat 21 dakika sonra evinden alıyorlar arkadaşlar. Çok net. Şimdi siz bize anlatın bakalım Türkiye'de ha şimdi hukuk kuşunun çıkma zamanı.
Sayın Adalet Bakanımız, benim değerli asker arkadaşım.
Hukuk kuşu. Hukuklu saati var onun. Günde iki kere çıkıyor diyor ki Türkiye bir hukuk devletidir.
Türkiye bir hukuk devletidir.
Yargı bağımsızdır. Hadi hukuk kuşu. Şimdi çıkıp hukuklu saatten çıkıp Türkiye'de yargı bağımsızdır deme zamanı.
AK Parti ve MHP'nin yöneticilerinin Hasan Mutlu'yu aradığını Hasan Mutlu savcıya söyledi, kayda geçirdi.
Telekom kayıtlarında var. Devlet Bey hemen arzu ettiği anda bu telefonu kim açmış öğrenir.
Ankara İstanbul İl Başkanlığı'nı arayacak hangi yönetici Hasan Mutlu'yu aradıysa tak diye çıkacak. Bu kadar net bir durumla karşı karşıyayız.
Şimdi iddianame niye yazılmıyor? İddianame şundan yazılmıyor arkadaşlar. Daha malına mülküne çökeriz diye tehdit edip gel gel yapılabilecek çok şirket ve tehdit edilip AK Parti'ye davet edilebilecek daha belediyeler var görünüyor.
Ondan yazılmıyor. Neden? Seni de alırız. Ne diyor dün Erdoğan? Efendim CHP, bir de öyle bir şey ki Sayın Erdoğan tabii ben Allah sağlık versin. Öyle zihninin bulanmasını falan istemem ama yoğun çalışma temposu herhalde, uçak seyahati falan zihin bulanmış yeniden refahlılar kendinden yeniden refah gitmişti ya dün şöyle diyor ana muhalefete önce gittiler diyor.
Sonra baktılar ki orası iyi bir yer değil bize geri geldiler diyor. Bundan memnun ediyor.
O kendisini bırakıp yeniden Refah'tan aday olup sonra partiye geri dönen bir iki kişiyle Cumhuriyet AK Partisi'nin bileğinin hakkıyla kazandığı belediyeleri hırsızladığı o belediyelere yaptığı kapkaç operasyonunu birbirine karıştırıyor.
Bir siyasi yankesicilikle karşı olduğumuzu unutmuş veya unutturmaya çalışıyor. Biz buna teslim olmayız. Ne yaparlarsa yapsınlar.
Ben Hasan Mutlu'nun içerideki direncini gördükten sonra ne diyeceğim? Belediye meclis üyelerimizi tutukladılar.
AK Parti ile CHP arasında beş fark var. İki de bağımsız var.
8 almışlardı.
O bağımsızlar zaten bir tanesi kaçak büfeyi inşa eden, bir tanesi Hasan Başkana saldıran kişiymiş zaten.
Orayı emin olunca arada beş fark var. 5 tutuklama yaptılar.
Bu sayede Bayrampaşa Belediyesi'ne çökmelerin bir kapkaçın peşindeler. Hani bu siyasi bir lokma hani yutsan haram lokma geçmez diyorlarsa en haramı bu.
Siyasetteki en büyük haramı yemeye çalışıyor. Belediye meclis üyesini buraya koyacak.
Onun kullanmadığı oyla Bayrampaşa'da alamadığı oyla aldığı belediyeyi alacak ve sonra da tabii bu sefer çok basit bir sebepten içeri atılmış belediye başkanımızı aman dışarı salma Akın.
Salarsan sakın ha sakın belediye CHP'ye geri geçer olacak. Türkiye'de yargı bağımsız.
Hukuk kuşu çıkacak birazdan bir daha söyleyecek. Değil mi? Bu kadar bir siyasi setin içine karışmış, müdahale eden resmen tek tek belediye meclis hesabını bir parmağından sayıp öbür parmağından tutuklama kararını imza atan bir yargı dünya siyaset tarihinin hiçbir döneminde hiçbir yerde olmamıştır.
O yüzden Allah ıslah etsin diyemem. Allah ıslah etmez bunları. Bunlar bu kötülüklerinle, bu kötülükleri yapmaya devam etsinler.
Biz mücadele etmeye, direnmeye, kazanmaya ve günü gelince hesap sormaya fevkalade motiveyiz.
Yalova Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca büyük bir dosyayı AK Parti'ye giderek hapse girmekten kurtuldu.
Kendisi hakkında dünya kadar Yalova'da belediye meclis üyelerinin ve belediye başkan yardımcılarının ifadeleri vardı. Ondan kurtulmak için aynı o şekilde gitti. Bir diğeri Şehitkamil Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partisindeyken dünya kadar laf çıktı.
Kendisi sonrasında döneyim, gitti şeye önce partiden istifa etti. CHP'liler işten attı, yetmediler. Sonra AK Parti 9 kişilik dosyayı 7/2 diye ayırdı. Yedisini yargılıyor, ikisine takipsizlik verdi. Ondan sonra da AK Parti'nin bünyesine kattı. Diğer tarafta da Aydın'daki topuklayan, topuksuzu, ciğersizi zaten biliyorsunuz.
(Soru: Bayrampaşa'da bir tedbir aldınız mı? Yani aritmetik değişecek, Bayrampaşa parti değiştirmiş duracak bir yönetim. Siz bunu konuştunuz mu? Buna bağlantılı olarak İBB meclisinde meclis üyeleri nasıl değişiyor bu süreçte?)
Şimdi bütün güçleriyle bütün güçleriyle İBB aritmetiğini bozmak için uğraşıyorlar. Bütün güçleriyle Bayrampaşa'yı yeni aynı Gaziosmanpaşa gibi hırsızlamak için uğraşıyorlar. Manavgat'ta biliyorsunuz arkadaşlar. 4 kişiyi tutukladılar. Dördü istifa etti. 4 daha tutukladılar, o da dördü istifa etti. Olmayınca şimdi önemli kısmını saldılar. Yani düşünün bir belediye meclisine çoğunluk sağlayıp belediye başkanvekilliği kendilerine geçsin diye buna tenezzül eden ve bunu hazmeden, bunu yapmayı akıl eden insanlar var.
Yani mesela ben AK Parti'de Hayati Yazıcı mesela, Hayati Yazıcı, Hayati Yazıcı'ya biri bir sorsun. Ya bu kadar mide bulandırıcı bir sürecin siz neresindeniz, nerdesiniz diye sormak lazım mesela Hayati Yazıcı'ya. Aklıma gelen bir isim olduğu için söyledim.
Mesela Akın Gürlek'e de şey sormak lazım. Mesela iki ya Türk Milli Takımı'nı sanmam. İki yabancı takım maç yaparsa hep Hollanda'yı tutuyormuş mesela. Neden Hollanda'yla niye ilgin var demek lazım. Hollanda'da ne yemekler yemek nereden çıktıysa ne yemekler yendi diyecektim herhalde diye sormak lazım. Bir de tekne var mı tekne diye sormak lazım değil mi? Hollanda'da mesela tekneler var güzel. Türkiye'de beğenilen yatlar Hollanda'da mı acaba duruyor birilerinin yatları diye sormak lazım değil mi mesela.
Bunlara bir açıklık getirmek lazım. Akla takılan böyle şeyler oluyor. Hayati Yazıcı bu işlerin neresinde diye bakmak lazım. O yüzden,, mesela Hayati Bey'e bir mikrofon tutulursa, o da derse ki "Ben bu çirkinliklerin hiçbir yerinde yokum. Ben bunu tekrar ederim." Hayati Bey böyle demiş derim. Ama olacak işler değil. Yani yapılan işler gerçekten mide bulandırıcı.
Hani bir şey söyleyeyim. Bu adil bir rekabet ortamını bırakın, normal güreş müsabakası diye çıkıyorsunuz da düşünün. Bir tanesi öbür güreşçinin gözüne çamur atıyor ya da arkadan çıkarmış biber gazı sıkıyor. Sonra onu yere yatırıp ben yeneceğim demeye çalışıyor. Bunu hadi hakem görmüyor. Seyirci görmüyor mu? Kimse görmezse Allah görmüyor mu ya? Bir insanda Allah korkusu olur. O yüzden bu yapılanların hepsini izliyoruz.
Bizim de kendimize göre tedbirlerimiz var. Bir mücadele veriyoruz. Ama sonuçta yani hırsıza kilit dayanmıyor. Bir siyasi yankesicilikle karşı karşıyayız. Elindeki başsavcıyı, savcıyı, mahkemeyi, adliyeyi, cezaevini bir belediye meclisini almak için çoğunluğu kullanmayı göze aldıysa millet artık onu gözünden de gönlünden de düşürür.
İktidardan da çok yakında düşürür. Bunun görülür olması lazım. Bu kadar işe rağmen anketlerde yine AKP olduğu yerde duruyor. CHP yine olduğu yerden daha iyi noktalara gidiyor. Her gün birinci parti olduğumuzu gösteren anketler çıkıyor. Demek ki zulm ile abad olunmuyor.