CHP Lideri Özgür Özel, memleketi Manisa'da bayram namazı sonrası açıklamalarda bulundu. Özel, İBB operasyonunda polis eşliğindeki servis edilen gözaltı fotoğrafına sert tepki gösterdi. Özel, altı aylık evli bir kişinin gördüğü muameleyi de anlatıp, "O görüntüleri yaşatanlara şunu söylüyorum: "Herkes ayağını denk alacak, bir daha o görüntüleri görmeyeceğim...Kanıma dokundu. Canım acıdı." dedi.

Kurban Bayramı'nın ilk günü memleketi Manisa'ya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bayram namazını Hatuniye Camii'nde kıldı.

Namazın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, sorulara geçmeden önce kısa bir açıklama yaptı. İBB operasyonu kapsamında birçok yol arkadaşının bayramı hapiste geçirdiğine dikkat çeken Özel, operasyonların bir "iftira fırtınası" eşliğinde yürütüldüğünü söyledi, insanların itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını belirtti.

Özel şöyle konuştu:

"BU BAYRAM BİZE BAYRAM GİBİ GELMEDİ"

Daha önce de defalarca söylediğimiz gibi bu bayram, dini bir bayram olması sebebiyle, bununla ilgili tüm görevler yerine getirilecek ve tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramı'nı kutluyoruz.

Ancak bu bayram, bize bayram gibi gelmedi. Bunu da bir kez daha ifade etmek lazım. Çok sayıda arkadaşımız haksız yere, hukuksuz yere, iftiralarla tutuklandı ve büyük bir algı yönetimi için, Cumhuriyet Halk Partisi'nin pırıl pırıl belediye başkanları başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere, bir iftira fırtınası içinde sürekli birtakım suçlar ve suçlularla ilişkilendirilmek suretiyle itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.

Bahçeli'den bayram namazı sonrası "yeni anayasa" vurgulu mesaj
Bahçeli'den bayram namazı sonrası "yeni anayasa" vurgulu mesaj
İçeriği Görüntüle

Hakem her zaman millettir. Milletin gözünün önünde oluyor. Arkadaşlarımız, daha bundan 1 yıl önce rekor oylarla seçildiler. Biz, kaybettiğimiz seçimin sonucunu hazmeden, 47 yıl ikinci parti çıkmış ama millete gık dememiş, öf dememiş, bütün sorumluluğu kendinde görmüş ve çalışarak başarmış bir partiyiz.

"47 AY DEĞİL 47 GÜN SABIR GÖSTEREMEDİLER"

Biz bu yanımda, arkamda, etrafımızda gördüğünüz arkadaşlarla ve daha nicesiyle bu Manisa'da %6 oy da aldık. Son seçimde %60 oy da aldık. %6 olunca ne darbeye kalkıştık ne iftiraya kalkıştık. Kusuru kendimizde aradık, daha çok çalıştık. 47 yıl boyunca ikinci parti olmuş, buna sabretmiş bizlerin yanında. Adalet ve Kalkınma Partisi maalesef iki seçim arası 47 ay vardı, kaybettiği yerel seçimle cumhurbaşkanlığı adaylığı başlayana kadar. Bizim 47 yıllık sabrımızı 47 ay değil, 47 gün gösteremediler ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve başarılı belediye başkanlarına, ki bu belediye başkanlarından bir tanesi cumhurbaşkanlığına yürüyordu ve yürümeye devam edecek, bir itibarsızlaştırma kampanyasına giriştiler ve büyük haksızlık yapıyorlar.

"KUL HAKKI YİYORLAR"

Kul hakkı yiyorlar. Bu bayram gününde, kendi memleketimde, doğduğum eve 200 metre, okuduğum okula 500 metre kala, kendi memleketimde, Hatuniye Camisi'nin önünden söylüyorum ki kul hakkı yiyorlar. Yanlış yapıyorlar. Ayıp ediyorlar. Bundan sonraki süreçte tabii biz mücadelemize devam edeceğiz. Elbette, yargının ne halde olduğu ortada ama eninde sonunda doğrular ortaya çıkacak.

TRT ÇAĞRISINI YİNELEDİ

Buradan bir kez daha söylüyorum ki, bütün yargılamaların televizyonlardan yapılması, suçlamaların da, bunlara karşı verilen cevapların da, iddianın, iftiranın da, karşısındaki kanıtın ve masumiyetin de televizyonlardan yayınlanmasını bir kez daha, bütün arkadaşlarıma büyük bir güvenle buradan ifade ediyorum.

"ÇİFTÇİ TEK BAŞINA BIRAKILDI, İNSANLAR İŞSİZ..."

Hepimizin bayram gibi bayramlara kavuşacağı yarınları diliyorum. Türkiye'nin yaşadığı büyük bir ekonomik kriz. Emekliler başta olmak üzere, bugün Türkiye'de açlık sınırı ₺24.000'ye ulaşmışken ₺10.400 ile geçin deniyor emeklilere. ₺22.000 asgari ücret veriliyor.

Çiftçi yaşadığı, başta don faciası olmak üzere, yaşadığı büyük sıkıntılar karşısında yalnız bırakılmış, çaresiz bırakılmış durumda. Esnafın hali içler acısı ve üç kişiden birisi işsiz. On kadından dördü işsiz. On kadından, on gençten dördü işsiz. On kadından dördü işsiz. Bu şartlar altında en kısa sürede milletimizin önüne sandığı getirmeyi, bir erken seçim sandığına kavuşmayı, bu çileleri bitirmeyi, nasıl Manisa'da bütün yüzleri güldürdüysek Türkiye'de de bütün yüzleri güldürmeyi ümit ediyoruz. Bir kez daha hepinizin bayramı kutlu olsun. Daha güzel bayramlarda bir arada olmayı ümit ediyoruz.

Özel'e İBB 5. dalga operasyonunda gözaltına alınanların servis edilen fotoğrafına gösterdiği sert tepki soruldu.

"Herkes ayağını denk alacak, bir daha o görüntüleri görmeyeceğim." sözlerinin altını çizip imza attığını belirten Özel, "Kanıma dokundu" diyerek de gözaltı sırasındaki bir muameleye tepki gösterdi.

Özel şöyle konuştu:

Herhangi bir soruşturma varsa bir kere tutuksuz yargılama esastır. Bunlar, tutukluluk hali istisnadır. Hatta şöyle öğretilir:

"Bir masum içeride boşu boşuna tutulacağına 99 suçlu aramızda gezsin." diye öğretiliyor.

"50 YIL ÖNCEKİ GÖRÜNTÜLERİ YAŞATIYORLAR"

Bu, "Suçlular arada gezsin." diye değil. Meseleye ne kadar titizlenilmesi gerektiğini gösterdiği için. Maalesef bir istisnayı kaide yaptılar. Kaideyi istisna yaptılar. Önüne geleni tutukluyorlar. Sabahın altısında gelip arkadaşlarımızı, 6 aylık evli arkadaşımızı, daha yeni yanına taşınmış komşuyu şahit yapıp evini didik didik arıyorlar. 6 aylık evli, gencecik belediye başkanımızı. Hepsinin koluna iki polis sokup, sanki büyük bir terör örgütü, büyük bir suç örgütü varmış gibi 50 yıl 60 yıl önce de bıraktığımız görüntüleri Türkiye'ye yaşatıyorlar.

Kanıma dokundu. Canım acıdı. Acımaya da devam ediyor. Buradan da ifade ettim. O görüntüleri, o yani darbe dönemlerinde siyasetçilere yapılan o muameleyi benim arkadaşıma, benim belediye başkanlarıma, benim bürokratlarıma kimse yapamaz.

"ALTINA İMZA ATIYORUM"

O görüntüleri yaşatanlara şunu söylüyorum: "Herkes ayağını denk alacak, bir daha o görüntüleri görmeyeceğim." dedim. Aynı cümlenin altına imza atıyorum. Sen anayasanın verdiği yetkiyi, kanunun verdiği yetkiyi aşarsan sana öğretilenin aksine "100 kişiden 1 kişi tutuklu olacak, gerisi tutuksuz yargılanacak. Aksi takdirde büyük haksızlık yaparsın." diye öğretilmiş bir durum varken önüne gelen Cumhuriyet Halk Partili'yi tutuklarsan, bugün eşlerinden, çocuklarından, annelerinden 600 km ötede cezaevlerine onları sevk edip, onlara böyle muameleler yaparsan, burada haksızlık ve hukuksuzluk var.

"YAŞATANI BİN PİŞMAN EDERİM"

Bunun karşısında bu partinin hakkını korumak, hakkını aramak, hukuksuzluğa direnmek benim görevim. O gün ne dediysem altına imza atıyorum. Bundan sonra hiç kimse hak etmediğimiz o görüntüleri bize yaşatmayacak. Yaşatanı bin pişman ederim.

Özel, "Manisa için de bir iftira operasyonu bekliyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"BİR GÜN EMİNE HANIMIN YANINDAN ALINMADI"

İftira dediğiniz şey hedef gözetmez. Her türlü rezilliği göze almış bir iktidar var karşımızda. Ama Manisa'ya özel bir şey değil. Türkiye'nin hiçbir yerinde hiçbir belediyeye böyle bir şey yapılmaması gerekiyor.
Hatırlayın, Recep Tayyip Erdoğan rüşvetle suçlandı. İrtikapla suçlandı. Terör örgütüne yardımla suçlandı. Görevi kötüye kullanmaktan suçlandı. Kamuya zarara uğratmaktan suçlandı. Bir gün sabahleyin 6.00'da kapısına dayanıp da Emine Hanım'ın yanında eve girip de, evi aranıp da, evlatlarının yanından tutulup da götürülmedi.
Bir gün tutuklanmadı. Bütün yargılamaları tutuksuz yapıldı. Suçlu bulundu, cezaevine girecek. Çağrıyla oldu. Yine polis gelip koluna girmedi. Davulla zurnayla cezaevine gitti, yattı. Davulla zurnayla cezaevinden çıktı. Cezaevinde şiir kitapları yazdı. "Ziyaretçi rekorları kırdım." diye övündü cezaevinde onu ziyarete gelenlerin sayısıyla. Yıllarca övündü. Ziyarete gelenleri de unutmadığını söyledi. Bugün Ekrem İmamoğlu sabah bir, iftar vakti diploması iptal edilerek, sahurda evi basılarak, eşinin yanından alınıp götürülerek, kendisi gibi birçok arkadaşımıza aynı muamele yapılarak tutuklu yargılanıyor.

"ZULÜM İLE ABAD OLUNMAZ"

Dünün mağduru Recep Tayyip Erdoğan bugünün zalimi olmuş. Böyle bir günde, Recep Tayyip Erdoğan'a bu memleketteki insanların, masumların sesini birileri duyursun. Kendine yapılmayanı bugün yapıyor. Dün, "Bana kötü muamele yapıldı. Mağdur oldum." dediği ne varsa bin fazlasını yapıyor. Zulüm ile abad olunmaz. Bunu unutmasın. Kul hakkına giriyor. Bir kez daha mübarek bayram gününde doğduğum, büyüdüğüm topraklardan sesleniyorum: Bu kul hakkıyla, bu kul hakkı ne bu dünyada taşınır ne öbür dünyaya taşınır.