“Olacak O Kadar” ile Türk televizyon ve tiyatro tarihine damga vuran usta sanatçı Levent Kırca, zekâsı, keskin mizahı ve doğaçlamadaki ustalığıyla hafızalara kazınmıştı. 2015 yılında kansere yenik düşerek hayata veda eden Kırca’nın yaşam yolculuğunda en uzun süre yanında olan isimlerden biri ise oyuncu Oya Başar’dı.
İKİ EVLİLİK, BİR TÜRLÜ BİTMEYEN BAĞ
1985 yılında evlenen Levent Kırca ile Oya Başar, 2000 yılında yollarını ayırdı. Ancak bu ayrılığa uzun süre dayanamayarak 2001’de yeniden evlenen çift, ikinci evliliklerini de 2005 yılında sonlandırdı. Buna rağmen ikilinin arasındaki duygusal bağ hiçbir zaman tamamen kopmadı.
OYA BAŞAR’DAN DUYGULANDIRAN ANLATIM
Oya Başar, geçtiğimiz günlerde konuk olduğu “Yasemin’in Penceresi” programında, eski eşinin vefat haberini aldığı günü gözyaşları içinde anlattı. Başar, Levent Kırca’nın hastalığı sürecinde tedaviyi reddettiğini ve ölümü kabullendiğini ifade etti.
“Hiçbir şey istemedi. Hastaneye yatmadı, yönlendirdiğimiz doktora gitmedi. ‘Ben böyle ölmek istiyorum’ dedi. Açıkçası ölmek istedi” sözleriyle o süreci anlattı.
ACI HABER GECE YARISI GELDİ
Oya Başar, ölüm haberini aldığı anı da şu sözlerle paylaştı, “Gece saat iki beş geçiyordu, telefon çaldı. ‘Tamam’ dedim, ‘Levent gitti.’ Bu saatte ancak böyle bir haber gelirdi. Oğlum aradı ve ‘Anne, babamı kaybettik’ dedi.”
“ONA CAN SİMİDİYDİM”
Başar, Levent Kırca’nın hayatındaki yerini ise “Ben onun regülatörüydüm” sözleriyle tarif etti. Kırca’nın iniş çıkışlarını dengeleyen kişi olduğunu anlatan Başar, ayrılık sonrası yaşanan hayal kırıklıklarının ve kariyerindeki düşüşlerin usta sanatçıyı derinden etkilediğini dile getirdi.
BAŞARIYI KAYBETMENİN YARATTIĞI ÇÖKÜŞ
Oya Başar, Levent Kırca’nın yaşadığı ruh halini şu sözlerle özetledi:
“Çok alkışlanan, çok sevilen bir sanatçıysanız ve sonra o ilgiyi kaybediyorsanız, bu insanın içinde büyük bir çöküş yaratıyor. Sanıyorum bunlar da onu etkiledi.”
TEDAVİYİ KABUL ETMEDİ
Başar, kendi doktorunun iyi bir onkolog olduğunu ve Kırca için çare aradığını ancak sürecin ilerlemiş olduğunu öğrendiğini belirtti. Buna rağmen Levent Kırca’nın hiçbir şekilde tedaviye yanaşmadığını vurguladı.
Usta sanatçının ardından geriye, hem Türkiye’nin hafızasına kazınmış eserler hem de sevenlerini derinden etkileyen bir hayat hikâyesi kaldı.